bc

KARIA / Kutsal Savaşçı

book_age12+
310
FOLLOW
1K
READ
dark
fated
inspirational
drama
mystery
brilliant
mercenary
swordsman/swordswoman
multiverse
dystopian
like
intro-logo
Blurb

( Türkçe )

Kahramanlığa giden yol bazen çok karanlık ve kanlıdır...

Talek Shaknar Darak'ın ışık adına verdiği savaş cehennemin içinden geçmek gibi olacaktı. Her şeye rağmen içinde taşıdığı sevgi onu hiç tahmin edemeyeceği biri olmaya götürürken kabuslarında hep aynı kişi eşlik edecekti yolculuğuna; katledilen annesi.

Karanlığı keşfettiğindeyse ona artık başka bir isim vereceklerdi : Karia, Kıyametinin Habercisi!

chap-preview
Free preview
-1-
Buradayım, yaklaş hadi, evet çekinme. Karanlığıma hoş geldin Yabancı. Demek beni buldun, bir gün birinin hikayemi dinlemeye geleceğini düşünmemiştim. Genellikle beni öldürmeye gelirler çünkü. Tabii, belki sen de beni dinlerken bunu isteyebilirsin. Yine de sakınacak değilim sözümü, çünkü madem beni buldun, bilmelisin gerçeğin aslını. Evet, bir gerçek vardır bir de onun aslı. Çünkü gerçek değişkendir ve hepimiz onu başka bir yerinden tutarız. Ama gerçeğin aslı tektir. Aslında olanı bilmekle gerçeği yorumlamak farklıdır o yüzden. Hadi otur şöyle bakalım, hala vaktim varken anlatayım. Baştan belirtmeliyim, sana edecek süslü beylik sözlerim ya da şişirilmiş kahramanlık hikayelerim yok. Daha ziyade okuyacakların kendini lanetlemiş bir adamın karanlık hayatının silinmez satırlarıdır. Ben ki Aydınlığın en kutlu evladıydım bir zamanlar. Kutsanmış bedenim kahramanlık timsali olarak anlatılıyordu genç kuşaklara. Beni örnek alacak yeni kutsanmış savaşçılar yetiştirmek için kusursuz bir örnektim ben. Oysa ne bedbaht bir isimmiş övülen adım! Ne acınası bir hayatmış benden sonrakilere örnek gösterilen. O yüzden benden kendimi övmemi, yeteneğimden ve fiziksel unsurlarımdan gururla bahsetmemi bekleme. Neden mi? Çünkü Yabancı, sen de benim düştüğüm yanılgıya düşme diye! Ben bir taraf değiştirenim. Işığın tarafından, Karanlığın tarafına geçen. Evet evet sizler için bir şeytanım ben! Sizin dünyanızda bize böyle diyorlar. Tüm o parlak ve ışıltılı dünyanızda bizlere yer yok! Çünkü biz sizin taptığınıza tapmıyoruz! Çünkü biz sizin inandığınız yalana inanmıyoruz. Aydınlığın labirentlerinde kaybolmuyor, parfüm kokusuna bulanmış lağımlarında çürümüyoruz. Şu an ne düşünmeye başladığını biliyorum. Çıldırdığımı, hatta bir dinsiz olduğumu düşünüyorsun değil mi? Sizin o güzel tanrınıza tapınmayı bırakmış, yoldan çıkmış bir günahkarım senin için. Haklısın! Ama yanılmakta haklısın sadece. Çünkü Yabancı, bir zamanlar ben de senin gibi rengarenk bir yalan balonuyla uçuyordum göklerde. İyilikle kötülüğün, aydınlıkla karanlığın savaştığı bu gezegende ben de bir zamanlar aydınlığın tarafındaydım. Hem de en ön saflarda savaşan, hatta ölümü ve bana getireceği güzel cenneti arayan bir savaşçıydım. Damarlarımda dolaşan intikam arzusu beni engellenemez bir makineye dönüştürmüştü. Yavaş yavaş işlenen ve düşmanına kabus gibi çökmeye aç bir savaşçıydım. Bütün o ışıltılı hayatların gerisinde, karanlığa açılan geçitlerde kol gezerdim. Ne karanlıktan bize sataşan olsun, ne de bizden onlara kayıp gitmesin kimse diye gecemi gündüzüme katardım. Çünkü ben karanlığa sahip olduğum en özel varlıkları ta en baştan kurban vermiştim. Birçok süper kahramanın aksine, ben popüler biri değildim. En azından medyatik olduğum söylenemezdi. Ben daha çok sistemin gizli eliydim. Özel yetiştirilmiş, içi nefretle doldurulmuş ve Tanrı'nın vaat edilen cennetine kavuşma arzusuyla yanıp tutuşan bir bedendim. Sıradan insanlar için bir gölge, benim gibi olmak isteyenler için bir efsane! 'İçi nefretle dolu biri nasıl cennete gider' dediğini duyar gibiyim. Nefretim beni ayakta tutan ve inancımı sağlamlaştıran en önemli unsurdu. Nefretim ve içimde yanan öfke olmasaydı ne ben hayatta kalabilirdim, ne de bu aydınlık inanca tutunup karanlıkla savaşabilirdim! O bunu biliyordu ve nefretimi sonuna kadar kullandı. Çünkü en başından seçilme sebebim içime dolan nefret ve öfkeydi. Ancak bu şekilde güçlü ve itaatkar olacağımı biliyordu. Beni seçti, kanatlarının altına aldı ve yıllar boyu beynime işledi görevimi, ilmek ilmek. Ona inandım, tutundum ve itaat ettim. Tıpkı bir köpek gibi bütün emirlerini yerine getirdim. O istedi, ben öldürdüm. O istedi ben yok ettim. Sorgulamadım. Çünkü emindim; o istiyorsa haklıydı. Çünkü biliyordum; onun tarafı, ışığın tarafıydı. O benim hayattaki babamdı. Ölüp giden gerçek babamın yerini dolduran yegane koruyucumdu. Minnetimi bir silah gibi kullanan, öfkemden ve nefretimden tehlikeli bir canavar çıkarandı. Yıllarca kaç kişiyi öldürdüm, kaç kişinin umutlarını tarihe gömdüm bilmiyorum. Akıttığım kan bir çukura dolsaydı eğer beni rahatça boğardı. Ama bunun bir önemi yoktu o zamanlar. Çünkü öldürdüğüm herkes, genç, yaşlı, kadın, erkek demeden şeytana biat etmiş kafirlerdi. Ben sadece onların pis bedenlerini öldürüp, lanetli ruhlarını cehenneme yolluyordum. Hem bunu yapan tek kişi de değildim. Sistemin ve babamın, benim gibi seçilmiş ve eğitilmiş bir sürü adamı vardı. Seçilmiş, kandırılmış ve kirletilmiş bir sürü ruh. Bu parlak yalanlar için öldüren veya ölen; tıpkı benim gibi. Günaha batmış bedenim nasıl da vakur yürüyordu oysa o parlak ışıkların altında. Çünkü aldığım her can, yıktığım her yuva, şeytana verilmiş bir zarardı benim için. Yıllarca her anımı inançla ve azimle ışığa adadım. O ışık sönmesin diye ben nice ışıklar söndürdüm. Bu acınası hayatımı ve bedenimi tehlikeye attım. Herkes rahat yatağında uyurken ben, şeytan avına çıktım. Yo ben doğaüstü güçleri olan bir kahraman değilim. Kullanabildiğim vücudumdan ve aklımdan başka hiç bir ekstra özelliğim yok. Sıradan bir çocuktan, sıra dışı bir katile dönüşen bir zavallıyım sadece. Benim hikayem 6 yaşında başladı Yabancı. Öncesini hafızamdan silip götüren bir kabusu yaşadığımda sadece 6 yaşındaydım. O kabustan öncesini neredeyse hiç bilmiyorum. Çocukluğumun en masum ve güzel anlarını çalan vahşet hafızamda pek bir şey bırakmadı ne yazık ki. Anılarım ve umutlarım koparılıp alındı benden. Acımasızca kelimesi gördüklerim ve hissettiklerim yanında çok basit ve yüzeysel kalır. Çünkü ben o gece dehşetin en karanlık halini yaşadım. En korkunç düşlerinizin bile masum kalacağı şeyleri gördüm ben. Küçücük bedenim ve kirlenmemiş zihnimle tanık olduklarım hayatım boyunca kurtulamayacağım kabuslara dönüştü. Sonra O gelip beni aldı. Beni aldı ve ışığın korumasında büyüttü. Acımı ve öfkemi her gün bileyerek beni istediği kıvama getirdi. Bedenim ve ruhum artık onun esiriydi. Çünkü ihtiyaç duyduğum intikamı bana o sunacaktı. Bunun beklentisiyle bir köle oldum koruyucuma. Artık benim için bir cennet yok! Ben umutlarımı, canını aldığım bedenlerle birlikte gömmüşüm meğer. Gerçek Tanrı bile beni affetti belki lakin arafta sıkışan ben, lanetli ruhumu hiç bir zaman affetmeyeceğim. Bu benim, nasıl bir canavara dönüştüğümün hikayesi Yabancı. Bu bütün gerçekliğimin sarsılmasının hikayesi. Otur ve beni dinle. Çünkü birazdan duyacakların senin de tüm gerçekliğini yerle bir edecek. Karanlık yükselmeye başladı; Işık batmaya mahkum ve gece yeni bir şafağa gebe. Yalanlar sahte tanrıları koruyamayacak, gerçekler aydınlığa kavuştuğunda sahtekar putlar yıkılacak! Ben kim miyim? Bir zamanlar bana, Işık tarafından kutsanmış eski adımla, Talek Shaknar Darak derlerdi. Onurlandırılmış ve kendini Işığın Tanrısına adamış Kutsal Savaşçı. Ama artık bana, Karia diyorlar; Kıyametin Habercisi…

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

Kaybolan Hisler +16

read
5.1K
bc

Mafyanın Namusu

read
95.7K
bc

Vampir Ve Mafya 2

read
1.6K
bc

Mafyanın Barbi Bebeği

read
116.8K
bc

YERALTI KRALİÇESİ +18

read
18.3K
bc

Kehribar Lisesi

read
3.2K
bc

Kedicik

read
5.1K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook