SURIEN / GÖK SÜVARİLERİ

-EVREN-    Gök Hükümdarlığının merkezi olan ana kıtayı çevreleyen dört ada, merkezdeki Hükümdar'a bağlı dört Lord tarafından yönetilir. Lordlar hem kendi topraklarını hem de gerektiğinde Hükümdar'ın topraklarını savunmak için büyük bir titizlikle asker yetiştirirler. Kıtanın genelinde insanlar için tehlike arz eden kötücül birçok yaratık bulunur ve süvariler insanları bu yaratıklardan korumak için sürekli devriye gezip avlanırlar.   Garnizonlar şehirlerin çok yakınında ve gökyüzüne çok güçlü büyülerle asılmış gök adalarda bulunur. Bu gök adalar hiç azalmayan ve yeryüzünden bakıldığında yıl boyunca pamuk tarlası gibi görünen görkemli beyaz bulutların üstüne kurulmuş masalsı yerlerdir. Adalarda yaşayan her insanın hayali gök adadaki garnizonda yetiştirilecek özel yetenekli askerlerden biri olabilmektir ama bu herkese nasip olan bir lütuf değildir.   Gök adada eğitime kabul edilecek kişilerin 15 yaşını geçmemiş olması gerekir çünkü eğer kişinin bir özel yeteneği varsa, yani Öz sahibiyse, yeteneği 15 yaşından önce kendini göstermiş olmalıdır. Sonrasında ortaya çıksa bile eğitilmesi zor ve gücü yetersiz kalır, ki bu gök süvarilerinde tercih edilen bir şey değildir. Bir soydan ne kadar çok Öz sahibi çıkarsa o soy o kadar ayrıcalık sahibi olur ve güçlenir. Bu sebeple kan yoluyla aktarılan Öz'ü korumak ve devamlılığını garanti altına almak için soy içi evlilik veyahut Öz'ü güçlü bir başka soydan eş seçmek oldukça yaygındır. Çünkü Öz ile taşınan sınıfsal yetenekler birkaç göbek sonra bile ortaya çıkabilir.   Anne ve baba taşıyıcı olsalar da çocuğun hangi sınıfa ait yeteneklerle bezeneceğini vücuduna aktarılan Öz belirler. Evlilikler aşk ve duygusallıktan ziyade güç ve ayrıcalıklar için inşa edilir denilebilir. Tabii yine de birbirini sevip evlenen süvariler de yok değildir. Garnizonda eğitim gören süvariler en kısa sürede kendileri için en uygun partneri bulmayı hedeflerler. Bir süvari için güçlü ve uyumlu bir partner, doğru bir eş adayı da olabilir.   Dört adanın her biri, bir nevi güçlü Hanelerin birlikte yönettiği ve en güçlü ailenin en çok söz sahibi yani Lord olduğu bir yönetim şekline sahiptir. Bu sebeple temelde Haneler arasında çekişme ve ülkeyi yönetebilmek için gerekirse rakiplerini saf dışı bırakmaya çalışma sıradan bir politik durumdur. Tabii her şeyin sonunda Lord olacak kişi ve Hane'nin, Hükümdar tarafından onaylanması gerekir.   -ÖZ-   İnsanın fiziksel ve büyüsel olarak sıradan insanlardan farklı olmasını sağlayan enerji. Efsaneler Öz'ün, nasıl ortaya çıktığı bilinmeyen büyülü taşları bulup takmaya başlayan ilk insanlar tarafından keşfedildiğini ve sonra ortaya çok güçlü yetenekleri çıkan bu insanların soyundan olanlara geçtiğini anlatır.   Her bireyin taşıdığı Öz, yani dolayısıyla güç ve yetenek farklı seviyelerde ve bireyseldir. Anne ve babadan kalıtım yoluyla Öz'ü alsa bile ortaya çıkacak yeteneklerinin ait olduğu sınıf farklı olabilir. Öz'ü güçlü ve özel kılan kişinin anne ve babasından gelen genlerinin karışımının dışında bir de ona mühürlenen büyülü hayvanların aktaracağı sadakat mührünün gücüdür. Çok çeşitli büyülü yaratıklar vardır ve kişiye bağlanan hayvan ruhu sayısı yetenekleri ortaya çıktığında bir tane ile başlayıp kişi kendisini geliştirdikçe ve bazen de garnizonda kazanacağı yeterli puanların getirisi olarak artar. Kişi güçlendikçe ve yetenekleri arttıkça büyülü hayvanlarla kurabileceği bağ sınırı da genişler. Bu sebeple süvariler için daha fazla hayvan ruhuna sahip olmak bir statü meselesidir.   Ayrıca süvariler peri bölgelerinde avlanarak peri veya periler yakalayabilirlerse, periler de süvarilere mühürlenir. Fakat aynı tür periden sadece bir adet mühürlenebilir. Mühürlenen peri özgür bırakılır lakin kendisini mühürlemiş olan süvari çağırdığı an, çağrıya cevap vermek zorundadır. Bir süvariye mühürlenen peri tamamen azat edilmediği sürece bir başka süvariye mühürlenemez.   -SINIFLAR-   KALHA : Vücutları oldukça iri kaslara sahip, savunma ve hasar verme güçleri yüksek savaşçılardır. Büyük silahları ve kalkanları rahatlıkla taşır ve kullanırlar. Baltalar, kılıçlar, gürzler, balyozlar, tırpanlar en çok tercih ettikleri silahlardır.   Ağır zırhlar kuşanabilir ve çok güçlü saldırılara karşı koyabilirler. Lakapları Kale olmakla beraber zaafları diğer sınıflara göre daha hantal olmalarıdır. Fakat tek bir darbeleri bile ölümcüldür ve şakaya alınacak kişiler değillerdir. Dişileri de erkekleri kadar güçlü ve tehlikelidir. Bu sebeple kullandıkları kanatlar da diğer sınıflara göre daha geniş ve büyüktür. Ağır ve emir almaktan hoşlanmayan yapılarıyla ünlüdürler. Genellikle daha az düşünüp daha çok çalışmak için yaratıldıkları söylenir.   Sınıflarını belirleyen Öz taşı, gücünü toprak; kahverengi ya da koyu renkli sağlam taşlar ve demir elementinden aldığı için Kalhalar da fiziksel ve büyüsel yeteneklerini bu çerçevede şekillendirir. Yetenekleri ortaya çıktığında güçlerini kullanırken etrafa yaydıkları büyülü gücün rengi kahverengi ve tonlarıdır.   OKVAN : Uzun ve esnek vücutlarıyla yay ve mızrak kullanmakta usta savaşçılardır. Uzaktan etkili vuruşlar yapmakta, hızlı ve akrobatik hareket etmekte maharetlidirler. Her ortama uyum sağlayabilen büyülerle kısa süreliğine görünmez dahi olabilirler. Bu zaman içinde kamuflaj yeteneklerinin üst düzeye çıkmasıyla mümkündür ve düşük seviye Okvanlar görünmez olmayı genelde beceremez.   Çeşitli yaylar, ince ama ölümcül mızraklar taşır, kalkan gibi ağırlıkları kendilerine yük etmez, onun yerine büyüyle savunma yaparlar. Narin ve ince yapılı olmalarına aldanmak hata olur, sizi hissettirmeden avlayıp kimse fark etmeden ortadan kaybolabilirler. Seviyeleri yükseldikçe ok ve mızraklarının ölümcüllüğü de oldukça artar. Yine yetenekleri geliştikçe zehirli atışlar yapabilirler.   Sınıflarını belirleyen Öz taşı, gücünü ağaç ve sarmaşık türü bitkilerden; rüzgardan ve yeşil-sarı renkli taşlardan aldığı için Okvanlar yeteneklerini kullandığında yaydıkları enerjinin rengi de sarı ve yeşilin tonlarındadır.   Sınıflarını belirleyen Öz taşı, gücünü ağaç ve sarmaşık türü bitkilerden; rüzgardan ve yeşil-sarı renkli taşlardan aldığı için Okvanlar yeteneklerini kullandığında yaydıkları enerjinin rengi de sarı ve yeşilin tonlarındadır. SİTRA : Sınıflar arasında en narin ve güzel olanlardır. Fiziksel görüntüleri yetenekleri geliştikçe güzelleşir ve ciltleri pırıltılıdır. Büyüyü en iyi kullanan sınıf da Sitralardır. Diğer sınıflara göre fiziksel olarak daha zayıf oldukları için açığı büyülü güçleriyle kapatırlar. Diğerlerinden farklı olarak hasarları azaltma veya yaraları iyileştirme güçleri vardır.   Silahları düşmanlarına ölümcül yaralar vermekten ziyade büyülerini güçlü bir şekilde bir noktada toplayıp kullanmak içindir. Bu sebeple metalik çanlar, asalar ve yelpazeler kullanırlar. En çok tercih edilen partnerlerdir. Birlikte hareket ettikleri ekip arkadaşlarına veya partnerlerine fazladan büyülü savunma küreleri, saldırı artırıcı ışık veya iyileştirme yardımı sunabilirler.   Narin görüntüleri onları tanımayanlar için aldatıcı olabilir; Öz'ü güçlü ve gelişmiş bir Sitra büyülü alan saldırısıyla aynı anda birçok düşmanı saf dışı bırakabilir. Renkli kıyafetlere, aksesuarlara ve hoş kokulara bayılırlar. Vücutlarıyla uyumlu ince veya hafif, genellikle göz alıcı kanatlar takmayı severler.   Sınıflarını belirleyen Öz taşı, gücünü temelde ateş ve sudan; ışıktan; çiçeklerden ve kırmızı, mavi, mor renkli taşlardan aldığı için Sitralar yeteneklerini kullanırken etrafa yaydıkları enerjinin rengi de bu tonlarda olur.   Sınıflarını belirleyen Öz taşı, gücünü temelde ateş ve sudan; ışıktan; çiçeklerden ve kırmızı, mavi, mor renkli taşlardan aldığı için Sitralar yeteneklerini kullanırken etrafa yaydıkları enerjinin rengi de bu tonlarda olur. SİLAT : İnce ve hafif kılıçlar; kısa veya uzun bıçaklar; halat ve kırbaçlar. Silatlar hepsini kullanmakta mahirdir. Fiziksel görüntüleri Okvanlara benzese de daha çevik ve kıvraklardır. Ayrıca onlara nazaran daha güçlü kasları vardır. Bazen öyle hızlı hareket ederler ki gözle görmek mümkün olmaz. Size hiç hissettirmeden dibinize kadar sokulur ve nefesinizi kesebilirler.   Liderlik vasıfları yüksektir. Rakipleri güçlüyse manipüle yeteneklerini sonuna kadar kullanırlar. Karanlıkta zorlanmadan gören gözlere sahiptirler. Kendilerini bir sis veya duman büyüsünün içine gizleyip fark edilmeden hareket edebildikleri gibi, düşmanlarını da aynı büyünün içine hapsedip etkisiz hale getirebilirler. Tüylü kanatlar pek onların tarzı değildir; Silatlar daha çok gizemli yönleriyle özdeşleşen sert çıkıntıları olan perdeli veya ince çelikten yapılma kanatları tercih ederler.   Sınıflarını belirleyen Öz taşı, gücünü karanlık; sis ve duman; çelik ve siyah, lacivert ya da gri tonlu parlak taşlardan aldığı için Silatlar yeteneklerini kullanırken çevreye yaydıkları enerji de siyah, lacivert veya grinin tonlarında olur.   Sınıflarını belirleyen Öz taşı, gücünü karanlık; sis ve duman; çelik ve siyah, lacivert ya da gri tonlu parlak taşlardan aldığı için Silatlar yeteneklerini kullanırken çevreye yaydıkları enerji de siyah, lacivert veya grinin tonlarında olur. TEKRU: Çok nadiren ortaya çıkan melezler. Aynı anda iki farklı sınıfın beceri ve gücünü taşıyan, genellikle sınıf yeteneklerinden biri baskın, diğeri daha gölgede kalan özel savaşçılar. Her hanedan böyle bir veya birkaç aile üyesine sahip olmak istese de bazen onlarca yıl hiç Tekru doğmayabilir. Doğanlar da nadiren iki sınıfın yeteneğini iyi şekilde geliştirebilirler. Hatta bazen kişi bir Tekru olduğunu çok geç fark edebilir. O sebeple çift yeteneğini üst seviyeye çıkarabilmiş bir Tekru en ölümcül süvari olmuş demektir.