Aşkın rüzgârına karşı koymaya çalışan, vicdan borcunu aşkıyla ödemeye kalkan bir adamdı Özgür. Yitik mutluluklarına, kırık yaşamına rağmen cesaretini aşkından alan, hep gel diyendi Ömür. Hep sevendi… Umut ise adının çok uzağında bir yaşamdan bakarken hayata, Bahar kokulu bir kadının nefesinde can bulandı. Ve bu iki adam; yüreklerinde paylaştıkları isim gibi, birbirlerini de kazımışlardı unutulmazlarına. Kandan olduğu gibi, kalpten de birlerdi onlar. Bu onların hikâyesiydi. Ömür ve Özgürün. Bahar ve Rüzgârın."Duyuyor musun çalan şarkıyı? Seni çalıyorlar Bahar… Seni dokuyorlar notalara… Sen şarkısı çalıyor her bir yanımda. Ve ben sağır olmak istiyorum başka her sese…"
Karanlık Nefes, yaşam için son çırpınışlarım... Ayağıma giydirilen prangalardan çok, bana çamurumu hatırlatan gözler tutsak ediyor beni, karanlığa. Nefes alıyordum, ona baktıkça. Ölüm kokan bir adam, hayat verebilir miydi bana? Gece karasına karışmış, karanlık kokan bir soluktu ciğerlerime çektiğim. Karanlık Nefes diyordum, soluklarıma. Karanlığımdaki tek nefes, o oluyordu bir anda. Çamuruma yaklaşmasa da, yokluğu başkaydı. Yaşayamazdım onsuzlukta. Bu yüzdendi soluğum oluşu...
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.