Dizlerinin üstüne çöken ahuyla Bedirhan hızla ahunun yanına koştu.Boran ağa sanki kırılacak bir eşyaya sarılırmışçasına Meryem'e sarılırken hissettiği kokuyla
"Şükürler olsun meleğim yaşıyorsun."
diyerek karısını sımsıkı sarmaladı.Biranda meryemin kendini çekmesiyle Bora'n ağa karısının yemyeşil gözlerine baktı.Fakat gördükleri hiç hoşuna gitmemişti.O gözlerde kin intikam ve öfke vardı.
Meryem yere çöken kızına doğru koştu.Ahuyu kolları arasına alan kadın kızının gözyaşlarını elleriyle sildi.
"Kuzum sakin ol"
"ÇEK ELLERİNİ ÜSTÜMDEN"
diyen genç kıza herkes şaşkınlıkla bakakaldı.Titreyerek ayağa kalkan genç kız dolu gözlerle kendisine bakan annesine nefretle baktı.
"K-kızım ne diyorsun sen"
diyen Meryem'e nefretle bakan ahu
"ŞU ANA KADAR NEREDEYSEN ORAYA GİT UZAK DUR BİZDEN"
diyerek bağırdı.Meryem kızının söyledikleriyle gözlerindeki yaşları bir bir düşürdü.
"GÜZEL KIZIM HERŞEYİ ANLATICAM ANNECİM YAPMA BÖYLE"
diyerek feryat eden kadınla ahu
"HİÇBİRŞEY ANLATMA BUNDAN SONRA BENİM SENİN GİBİ BİR ANNEM YOOK!"
diyerek koşarak Konak'tan çıktı.Mirza arabayı hızla çalıştırarak ahunun peşine sürdü.
Meryem ahunun söyledikleriyle dizlerinin üstüne çökerek hıçkırıklarını bıraktı.Canı yanıyordu kendi doğurduğu evladı kendi kanından olan evladının ettiği sözler ağrına gitmişti.Ömer dizleri üstüne çöken kadının yanına giderek ayağa kaldırdı.
"Sakin ol meryem seni anlayacak"
"An-anlamayacak Ömer g-görmüyormusun?"
diyen kadınla bedirhan yıllar Sonra ilk defa gördüğü annesinin bu haline çok şaşırmıştı.Yalnızdı annesi,kimseye yargısız infaz yapılmaması gerektiğini düşünen bedirhan annesinin yanına geldi.Meryem gözlerindeki yaşları silince karşısında gördüğü kişinin bedirhandan başkası olmadığını anladı.
Bedirhan annesini yanındaki adamın kollarından alarak sımsıkı sarıldı.Meryem kendisine sarılan oğluyla ağlasa mı? Gülse mi? bilemedi.
"Ö-özür dilerim o-oğlum"
diyen kadınla gözleri dolan bedirhan hıçkıra hıçkıra ağlayan annesini göğsüne bastırdı.
"Bana vermen gereken bir hesap var meryem sultan"
diyerek tebessüm eden bedirhanla Meryem
"Herşeyi anlatıcam oğlum herşeyi"
diyerek oğluna sımsıkı sarıldı.Kendisine bakan nefret dolu gözleri umursamayan meryem oğlundan ayrılarak
"Benim gi-gitmem lazım ama yarın yine gelicem"
diyerek Ömer'e döndü.Duyduğu sesle arkasını dönen kadın yıllar Sonra tekrar kocasının gözlerine baktı.
"HİÇBİR YERE GİDEMEZSİN BUNCA SENENİN HESABINI VERMEDEN"
diyen adamla korkusuzca adama yaklaştı.
"BENİM SANA VERECEK HESABIM YOK BORAN AĞA UZAK DUR BENDEN"
diyen kadınla sinirleri tepesine çıkan Boran ağa bu işin böyle olmayacağını anladı.
Meryem biranda kendisini çeken kolla neye uğradığını şaşırdı.
"BIRAK BENİ!!!"
"ÖNCE KONUŞACAĞIZ MELEĞİM"
diyen boran arkalarından bağıranlara aldırmadan meryemi odalarına getirdi.Kapıyı kilitleyen kocasına hayretlerle bakan Meryem
"Gideceğim uzak dur benden"
diyerek kapıya koştu.Fakat kendini bir anda Bora'n ağa ve duvar arasına sıkışmış bir şekilde buldu.Direnmeye çalışan kadın minicik ellerini Boran ağanın ellerinden kurtarmaya çalıştı.
Bora'n ağa ellerindeki minicik ellerle kendini dünyanın en şanslı erkeği gibi hissediyordu.Ta ki duyduğu sözlere kadar
"SENDEN NEFRET EDİYORUM!"
Sinirleri tepesine çıkan adam kadının belinden tutup kendine bastırdı.
"Şimdi meleğim herşeyi konuşacağız ve bu odadan çıkacağız.Öncelikle sakinleş beni dinledikten sonra gitmek istersen gidersin"
diyen adama karşı gelmeye çalışan Meryem duyduğu sözlerle direnmeyi kesti.Kendisine yaklaşan Boranın gözlerine odaklandı.
"Kıpırdarsan seni öperim meleğim"
Gecenin karanlığını hissettiren ay ışığı altında koşan Ahu hıçkırıklarını ardı ardına bırakıyordu.Aklı ile Kalbi arasında kalan gençkız annesinin yaşadığına hala inanamıyordu.Bunca zaman niye gelmemiş şimdi niye gelmişti annesi en önemlisiyse hiç mi düşünmemişti kendisini.
Ahu koşmaktan ağrıyan bacaklarına inat koşuyordu.Fırata gelen genç kız
"Ahhhhhhhhhh"
diyerek ciğerlerindeki tüm havayı boşaltarak ağlamaya başladı.Mutlu olmak suç muydu? Bir insan hiç mi mutluluğu haketmezdi.Niye herşeyin sonu hüsrandı.Böyle yaşamaktan bıkmıştı genç kız en önemlisiyse niye hiçkimse tarafından sevilmeye değer değildi.Bu kadar kötü iğrenç biriydi.Annesi bile istememişti kendisini.Bu düşüncelerle yürüdü genç kız fırata bir adımlık mesafe vardı önünde ayağı kaysa köprüden aşağı düşecekti.
Arkasından gelen araba sesiyle gözlerini kapayan genç kız duyduğu sözle hıçkırklarını kesti.
"AHUUU!!!"
diyen mirzayla yüzünü genç adama çeviren genç kız ağlamasını durduramıyordu.
"N-ne ol-oldu Mirza a-ağa çöküşümü izlemeye mi geldin gel bak öldüm ben!"
"Ahu sakin ol güzelim"
diyen Mirza genç kıza yaklaşmaya başladı.Ahu kendisine yaklaşan mirzayı fark ederek
"YAKLAŞMAAAAA UZAK DUR BENDEN BAK ÖLDÜMMM B-BEN MUTLU MUSUNUZ?"
diyerek bağırdı hıçkırıkları arasında Mirza aşık olduğu kadının gözlerinin önündeki tükenişiyle kafayı yemek üzereydi.Ahu gözlüsü doğru düşünemiyordu ve yapacağı en ufak hata Hem ahunun hemde kendisinin sonu olurdu.Aralarında iki adımlık mesafe vardı.
"Ahu bak güzelim doğru düşünemiyorsun gel konuşalım"
diyen adamla hıçkırklarını kesen genç kız alayla adama bakıp yaşlarını akıtmaya devam etti.
"NE KONUŞMAK İSTİYORSUN MİRZA HA NEE İŞTE BAK KARŞINDAYIM KONUŞSANA BEN KAYBETTİM MİRZA BEN KAYBETTİM SİZ KAZANDINIZ İŞTE BEN HERŞEYİ Mİ KAYBETTİM ZAFERİNİ KUTLA MİRZA HANCIOĞLU !"
diyen genç kızla kalbi alevlere atılmışçasına canı acıyan Mirza ağa
"Yapma Ahu sen çok güçlüsün gel güzelim yanıma"
dedi.Ahu karşısındaki adamın gözlerindeki çaresizliğe buruk bir tebessüm gönderdi.
"BEN ÇOK MU KÖTÜYÜM HA MİRZA NİYE KİMSE SEVMİYOR BENİ ÇOK MU ŞEY İSTEDİM BEN HA SADECE SEVİLMEK İSTEDİM BEN ÖMRÜM BOYUNCA BİR KEREDE OLSA SEVİLMEK İSTEDİM ALLAH KAHRETSİN!"
Mirza karşısındaki sevdiğine dolu gözlerle bakıyordu.Onu kaybedemezdi.Şu anda kendini dünyanın en aciz insanı gibi hissediyordu.Sevdiğini kaybedecekti ve elimden hiçbirşey gelmiyordu.
Öne doğru adımlamaya çalışan ahuyla
"SAKINNN AHU YAPMA!"
"Benim varlığımla yokluğum belli bile olmaz mirza git!"
diyen Ahuyla mirza genç kızın kanını donduracak o sözleri söyledi.
"SEVİYORUM LAN SENİ!"
Ahu duyduğu sözlerle şaşkınca mirzanın gözlerinin içine baktı.Şu an o kadar masum görünüyordu ki bunu anlatmaya kelimeler yetmezdi.
"YALAN SÖYLÜYORSUN GİT!"
diyen kızla kaşlarını çatan mirza bozulan sinirleriyle
"BEN YALAN SÖYLEMEM GÜZELİM SEVİYORUM SENİ!"
diyerek bir adım daha attı ahuya genç kız dolu gözleriyle kendine bıraktı.
Mirza gözlerini kapatan genç kızın kolunu sıkıca tutarak kendine çekti.Gençkıza sımsıkı sarılan Mirza
"AKLINDAN NE GEÇİYORDU HA KENDİNİ Mİ ÖLDÜRECEKTİN LAN HİÇ Mİ DÜŞÜNMÜYORSUN BENİ SANA BİŞEY OLSA BENİM HALİM NE OLURDU?"
Gençkız kendini sarsan adama dolu gözlerle bakıyordu.
"ÇOK YORULDUM MİRZA DAYANAMIYORUM.BEN SADECE SEVİLMEK İSTEDİM."
diyerek hıçkırıklarını ardı ardına bırakıyordu.Mirzanın boynuna kollarını dolayan gençkız başını adamın göğsüne yasladı.
Mirza kendisine sokulan kızı sımsıkı sararak
"Şşşş bundan Sonra ben varım güzelim gözlerinden bir damla yaş akmayacak anladın mı beni bir daha sakın böyle birşey yapma ne kadar korktum haberin var mı ya sana birşey olsaydı -"
diyen adamın dudaklarının üstüne parmaklarını koyan genç kız kafasını adamın göğsünde kaldırarak
"Sadece sarıl bana"
diyerek fısıldadı.Ahunun sözleriyle genç kızı sımsıkı saran Mirza hayatının en güzel anlarını yaşıyordu.
Herşeyin üstü üste geldiği bir dönüm noktası vardır her insanın hayatında kimisi bu noktada en kolayını yani pes etmeyi seçer kimisin ise yılmayıp devam etmeyi. Ahunun ve mirzanın dönüm noktasıda burda başlamıştı işte. Sevme gücü insana verilmiş en büyük hediyedir.Çünkü seven insandan asla geri alınmaz.Ahu tüm umutlarını kaybettiği anda mirzayla sevmeye,sevilmeye ve yaşamaya başlamıştı.Gelecekte neler olacağını bilmeden...