Ev kelimesi benim için her zaman son derece uzaktı. Doğuştan sahip olamadığım, benim için bir lüksten ibaret olan bir kavramdı. Ama artık bir anne oluyordum. Ve tüm dünyam, evim, kızım olmuştu. Eğer kabul ederse ve hayatımızda olmak isterse, sevdiğim adam, kızımın biricik babası Emir de bu yuvaya dahil olacaktı. Açıkçası, içimde hem korku hem de tarifsiz bir heyecan vardı. Bunca zamandır uzak kaldığım topraklara, ardımda bıraktığım geçmişe, yıllardır adını bile anmaya cesaret edemediğim duygulara geri dönüyordum. Ama artık yalnız değildim. Beni bekleyen bir gelecek vardı, ve o gelecekte, her şeyin bir anlam kazanması için Emir’in de olması gerekiyordu. Alara, sekiz aydır yaşadığı dairede sessizce dolaşıyordu. Her köşesi artık ona tanıdık gelen bu ev, içinde geçen onca anıya rağmen hiçbir

