Tanımadığım kocam

YENİ KOCA

Bayraktar ağa evdeki kişilerin istememesine rağmen,kimseyi dinlemeden bu kızı alacağım diye diretmişti.

Gaddar kimseyi dinlemeyen,bir ağaydı.zAşirette kimse Bayraktar ağayı sevmez,saygı duymazdı, ama zamanında babasının yaptığı yatırımlar,Eymen sülalesini ihya etmiş ,kendi ailesinse yemekle bitiremeyecek,mal sayesinde söz hakkını hep korumuştu.

Özellikle büyük şehirlerden,alınan deniz kenarı araziler, otel krallığına ulaşacak bir servete sahib olmalarını sağlıyordu.

İlk eşi diyar hanım,çok iyi kalbi olan bir kadındı,ama Bayraktar ağa,iyilikten anlamayan,herkesin boğazından geçen her lokmanın kendi sayesinde olduğunu sürekli söyleyen evde huzur bırakmayan bir insandı.

Bu kadar zengin olmalarına rağmen,hiç bir iş yapmamış,hatta çoğu işi batırmıştı,Bu yaşına kadar.

Servet çok olunca, kimse anlamadı,ama işleri birbirine katma konusunda üzerine yoktu.

Bayraktar ağanın hiç bir eşine sadık olmayan ,sürekli çalışan genç kızlara bile yan gözle bakacak karaktersiz bir insandı.

İki eşinden 7 çocuğu vardı,ilk eşinden olan dört çocuğu da kız olunca ,45 yaşında 19 yaşındaki Aze’yle evlendi.

Diyar hanım ne kadar iyi bir insansa,

Aze Allahın belası olarak düşmüştü ocaklarına ,hiç huzur girmedi konaklarına.

Azenin ilk çocuğu Ayşe olunca Bayraktar ağa hemen evlenmek istedi.

Aze ne yaptı ne etti ikinci çocuğu beklemeye ikna etti.

Ayşe altı aylıkkken hamile kaldı tekrar,büyük oğlu Tufan Dünyaya geldi.

Daha Tufan yaşına gelmeden,tekrar hamile kaldı.

Ve küçük Oğlu Seymen doğdu.

Aze bayram etti,nikah benim hakkıdır diye diretti.

Ve istediğini aldı.

Resmi nikah artık onundu.Ayşe anne ve babasının karışımı,kendini begenmiş,kimseyi iyiliği olmayan bir kişilik oldu.

Diyar hanım bu kadar kötü ortalıkta yaşamaya devam etmemek için evden ayrılmak istedi,ama Bayraktar ağa “arkamdan gavatmı dedirteceksin” diye bir dayak atıp,bir hafta konuşamayacak halde bıraktı.

Diyar hanımı,bu kadar eziyete rağmen,

Azenin çocuklarını kendi kızlarından hiç ayırmadı.

Ayşe her gün kızlara sataşır, olmadık şeylerden tartışma çıkarırdı.

Bayraktar ağa hep Ayşenin tarafında olur, diğer kızları hizmetçi gibi kullanılmasına hiç ses etmezdi.

Kızlarını kendince iyi olan insanlarla,apar,topar evlendirdi.

Diyar hanım hergün bu evde cehemnemi yaşamayın,evinizi kurun diye gecelerce ağlayarak “,yüreğini susturmaya çalışmıştı.

En küçük kızı Sevdayı kendinden yaşça büyük birine vermeye kalkınca,ilk kez Seymen ağa onlardan taraf olmuş,zorda olsa sevdiğine verilmesini sağlamıştı.

Aze ve Bayraktardan olan tek iyi merhametli olan Seymendi.

Tufan aynı babası gibi nerde akşam orada sabah her türlü belasını arayan bir adam olmuştu

Aze onun bu halini bildiğinden aşiretin en güzel kızıyla evlendirmişti

ama huylu huyundan vaz geçmemiş evdeki kaosun içine Esma da dahil olmuştu

Seymen artık bu evde yaşamayacağını anladı yaşta yurt dışında okumak istemiş sert karakteri sayesinde istediğini yaptırmayı başarmıştı

hiç bir zaman bu konağa dönmeyi düşünmemiş kendini dışarda daha mutlu hissetmişti .

Aze Bayraktarın genç kızlara düşkünlüğünü bildiği için çok üstünde durmazdı o hanımağaydı herseyi vardı para onun için herseydi evlenmek istediğini söylediğinde vazgeçmeyeceğini bildiğinden aşiret yerine bir köylü kızı olması onun için daha iyi olur arkası sağlam olmayan bir kız olursa başını kolay ezerim diye düşünüp köylerdeki tanıdıklara haber salmıştı

bir kaç kız söylendi ama Dicle en iyisiydı anası babası yoktu para düşkünü bir yengesi vardı 17 yaşındaydı yasal olarak sorun olurdu

ama kim onları şikayet etmeye kalkabilirdi maddi desteğini çekseler hepsi dağılırdı

buna güvenerek onay verdi ağasına .kızı alıp getirdi Bayraktar ağa

utanmadan birde çalgı çengi ayarlamış öküz gibi bagırıp hayal başı çekiyordu aklımda gencecik kızın amı götü içine heyecan katıyor geri kalan hayatında en sapkın zevklerine hizmet edecek kızı düşündükçe aşka geliyordu

pek ele avuca gelmez bir şeydi kız ama 17sinde gül gonca az daha oynayıp gidip kızlık zarını delerek bir kızı sikme fikri onu kendinden geçiriyordu

çok kızla beraber olmuştu ama bakireler sorun olur diye yanaşamamıştı

yaşına rağmen uzun boylu kalıplı bir adamdı hiç bir işte çalışmamış olmasından olsa gerek vücudu dinçti

zaten 65 diyorlardı ama kesin yanlış yazılmıştı yaşı hiç göstermezdi kendisi yakışıklı olsada

karakteri olmayan bir insan olarak en küçük oğlu 23 olmak üzereydi

bunu bile umursamadı tam bu son oyun kızın tadına bakma zamanı diye düşünürken başı göğsünde ki kırmızı ışığa takıldı

daha ağzını açmadan vücuduna dayanılmaz bir acı saplandı müzik durdu

Bayraktar ağa yere yığıldı ilk fark eden Aze oldu

çığlarlar atarak koşup bağırmaya başladı kapıda ki korumalar hemen 112 arayıp destek istedi

Tufan evliliğe karşı çıktığı için dışardaydı

Seymen zaten yurt dışındaydı Aze yaşıyormu diye çığlık atıyordu

biri nabzına baktı nabız yok yada duymuyorum dedi Aze delirdi

o arada terastan bakan Dicleyi gördü uğursuz senin yüzünden diye merdivenlere koşmaya başladı

yaşına rağmen herkesin şaşkın bakışları arasında Dicle ye ulaştı

saçına yapışıp yere attı tekme tokat neresine gelirse bir süre dayak attı

sadece Tufan’ın eşi Esma koşup elınden almaya çalıştı

bir ara Dicle’ye baktı sanki gülümsedi

gibi geldi

Bayraktar ağayı kendiside sevmezdi

Aze kadın hiç sevmezdi

neydi şimdi bu Dicleyi elinden alana kadar baya dayak yemişti

kolundan çekip kendi odasına soktu

Dicle delirdin mi az kendini koru kadın seni öldürecekti dedi

Dicle acıdan ağzını açamadı ama fısıldar gibi kurtuldum dedi

abisi yengesi iyi insan olamasada yaşlı bir adamın karısı olmaktan iyiydi ambulans sesini duyunca Esma hiç bir şey demeden odadan çıktı

zaten geldiğinden beri kendini koru deyip Tufan diye birini arayıp duruyordu aç lanet herif aç diyordu

Dicle’nin hayatı normal değildi ama 6 saatte konakta hiç normal insan yoktu

aklından sadece kurtuldum düşüncesi geçiyor mutlu oluyordu

banyo olduğunu düşündüğü kapıya yürüdü elini yüzünü yıkamak istiyordu doğru tahminde bulunmuştu aynaya baktığında gözleri bile dayaktan kapanmıştı

gerçekten anlamamıştı Bayraktar öldü diye sevinirken bu kadar kötü dayak yediğini

geçti odaya oturamadı

dışarı çıkamadı

kendini hiç bir şey gibi hissetti çıksa o kadın onu parçalara ayırabilirdi

Esma yı beklemek en mantıklısı diye düşündü o gelince abisini bulur yanına getirirdi konaga gelmişlerdi

nikahtan sonra çıkıp gittiler demek ki diye düşündü

kardeşinim hayvan insan bir veda eder paraya bu kadar değer verilmez

Esma aceleyle içeri girdi beni görünce sanki buraya getirdiğini unutmuş gibi baktı sonra hastaneye gidiyoruz

dedi arkası dönük yaşamıyor ama bakılacak orada olmam lazım al bunları diye iki parça bir şey uzattı

sakın odadan çıkma kapıyı kilitle ifadeler falan var uzayabilir biri sana zarar verebilir dedi

abimi arasam gelse dedim onlarıda alacaklarmış

polisler düğün kimindi gelin kimdi diye sormaya başlamış bile

reşit değilsin ortalık karışık Dicle

çıkmam lazım dedi gitti şimdi mi aklımıza geldi aklımıza

Allah’ım yardım et bulardan kurtar diye dua edip üzerimdekileri çıkarıp kapıyı kilitleyip koltuğa cenin pozisyonunda uzanıp başıma gelecekleri bekledim