DİLAN’IN ANLATIMIYLA Ateş’le olan son görüşmemizin üzerinden iki hafta geçmişti. Bir kaç kere ağabeyimle telefon görüşmesine kulak misafiri olmuş, işlerinin çok yoğun olduğunu duymuştum. Ama bence bilerek, buraya gelmemek için böyle söylüyordu. Onu kırdığımı biliyordum ama halen içimde bir yerlerde geçmişin o derin yarası yeni yeni kabuk bağlamış, taze bir şekilde duruyordu. Evet ruhumu ve bedenimi toparlamıştım belki ama geçmişin de üzerine kolayca bir sünger çekilemiyordu maalesef. Daha kendimi bile zar zor toparladığımı düşünerek yeni bir ilişkiye de başlayamazdım. Ama bir arkadaş fena olmazdı. Elime telefonumu alarak bir süre pencereden dışarıyı izledim. Ateş’e mesaj yazmak istiyordum ama ne diyeceğimi de bilememiştim. Ne kadar bir süre o halde dışarıya baktım bilmiyorum ama elimde ki

