13- Fesatlık

3022 Words

DİLA Sabah güneşinin ilk çizgileri, salonun kristal avizesinden kırılıp mermer zemine ince bıçaklar gibi düşüyordu. İnce tel bir uğultu gibi duyduğum tek şey, bulaşık makinesinin yumuşak tıkırdamasıydı. Temizlik işlerim çoktan bitmişti. Sarp’ın beni eleştirebileceği tek bir nokta bile bırakmak istemiyordum. O bana burun kıvırıp beni bir köylü kızı gibi görüyordu. Ama kendimi ne kadar yetiştirdiğimden hiç haberi yoktu. Ayrıca... Kendisi eskiden neydi acaba? Ama şimdi aşırı değişmişti. Gerçi o zaman karakterini pek tanımıyordum ama şimdi soğuk nevalenin tekiydi. Ayrıca itiraf etmem gerekirse de… çok yakışıklı olmuştu, evet! Sofistike zevkleri vardı. Ama ben o zevklerin ortasına adımı altın harflerle yazmasını bilirdim. Savaş başlamıştı artık. Onu kızdıracağını bildiğim içim salona g

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD