Helin anında bir panter gibi atıldı. “Ne? Ne dedin sen az önce?” Süreya başını çevirip küçümseyen bir tebessümle Helin’e baktı. “Ne dedim ki canım? Yalan mı?” “Yok yok!” diye kesti sözünü Helin, gözlerini Süreya’dan ayırmadan. “Siz demiyor muydunuz kuma olayı yalan Havin uyduruyor bunları diye? Hatice kelimelerini seçemedi, Havin alınganlık etti ne demek?” Süreya’nın gülümsemesi dondu. “Hani sen erkek gibi kızdın kızım, konuşsana?” diye üstüne gitti Helin. “Hani kimsenin suratına söyleyemeyeceğin şey yoktu senin?” Müslüm, Helin’i sakinleştirmeye çalışıyordu. “Ya bırak Müslüm.” Süreya, Karan’a kaçamak bir bakış fırlattı. Ağzımı bile açmadım. Zaten salak karı her şeyi dökülmüştü hırsına kapılıp. Her şey ortadaydı. Keyifle önümdeki içeceğime uzandım. “Ben yanlış anlaşıldım gali

