Binbaşı Ertuğrul, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte harekete geçmişti. Yanında, operasyonun en kritik anları için eğitilmiş Fetih Timi vardı. Tüm gözler onun üzerindeydi. Sessizlik içinde talimat bekleyen tim, bir nefeslik süreyi bile boşa harcamıyordu.
Ertuğrul derin bir nefes aldı. Havanın serinliği yüzüne çarptığında, içindeki baskıyı bastırmak ister gibi gözlerini ufka çevirdi. Güneş yavaşça yükselirken, bu sabah sadece yeni bir gün değil, belki de yeni bir kader yazılacaktı.
“Bu operasyon önemli,” dedi. “ Çünkü sabah devleti tehdit eden bir yapı, akşamına nefes almamalı. Bir tek hedef bile sağ kalmamalı. Biz burada hata yaparsak, masumların başı eğilir.”
Sözleri rüzgâr gibi geçti üzerlerinden. Çimenler kıpırdamadı bile. Herkes susmuştu.
Ertuğrul gözlerini ufka çevirdi. Sonra sesi y
