ZERİN

3.Bölüm🔥🔥

Hafta sonunu Mardin’de geçirmiştik. Bu topraklara her gelişimde içimde tarif etmesi zor bir ferahlık olurdu; sanki ruhumun yorgunluğu buranın taş duvarlarına siniyor, ben hafifliyordum. Dönüş yoluna çıkmadan önce büyüklerimizin hayır dualarını aldık; onların duaları sırtımızdaki görünmez bir zırh gibi beni her zaman korurdu.

İstanbul’a döneli yirmi gün olmuştu ama şehir beni daha ilk günden içine çekip temposuna uydurmuştu.. İşler yoğun, sorumluluklar ağırdı. Üstelik Yunus da her zamanki gibi fırsatını bulur bulmaz ortadan kayboluyordu. Onun yokluğundaki boşluğu doldurmak yine bana kalıyordu ama bundan gocunmazdım. Çocukluğumdan beri çalışmayı severdim; çalışmak benim için bir görev değil nefes almak gibiydi. Hayatımda ailem ve işim hep en önde gelmişti. Aşk mı? Sevda dediğin, henüz benim kapımı hiç çalmamış bir histi. Ama kadınlar… kadınlar hayatımdan hiç eksik olmamıştı. Onların varlığına da yokluğuna da alışkındım.

Dosyalara gömülmüş halde çalışırken kapım çalındı.

Kafamı kaldırmadan, “Gel,” dedim.

“Bertan ağam, müsait misin?”

Yunus’un sesini duyunca ancak bakabildim. Gülerek,

“Hayırdır Yunus? Sen ne zamandır kapı çalıp izin ister oldun?” dedim.

Yunus sanki önemli bir misafir getirmiş gibi heyecanla,

“Misafirimiz var. Seninle tanıştırmak istediğim biri,” dedi.

Kaşlarımı hafifçe kaldırıp kimmiş bu kadar önemli kişi? der gibi başımı salladım.

“Gel güzelim,” dedi Yunus, ve yanında uzun boylu, esmer, güzelliğini saklama gereği duymayan bir kadınla içeri girdi.

“Bertan, bu benim gönlümün sultanı Efsun,” dedi gururla, kadını tanıtırken.

Elimi uzattım. “Hoş geldiniz.”

Efsun elimi sıkarken yüzünde kibar ama ölçülü bir gülümseme vardı.

Yunus, kadına dönüp,

“Bak Efsun, bu Bertan Ağa. Sana sürekli bahsettiğim, kardeşten de yakın olan adam,” dedi.

Efsun zarif bir ses tonuyla,

“Memnun oldum Bertan Bey. Yunus sizden çok bahsetti,” dedi.

“Sağ olsun. Kendisi de benim için çok kıymetlidir. Buyurun, oturun. Ne içersiniz, ne ikram edelim?”

“Sade bir kahveye hayır demem,” dedi.

Onlar koltuğa yerleşirken ben kahveleri söyledim ve karşılarına oturdum.

Efsun gerçekten güzel bir kadındı; güzelliği çarpıcıydı, insanın dikkatini bir anda üzerine çeken türdendi. Ama tuhaf bir şekilde daha ilk andan itibaren kadın içimde bir huzursuzluk yarattı.Yanlış bir şey vardı ama adını koyamıyordum. Zaman ilerledikçe, sohbet büyüdükçe, Yunus’un bu kadına gerçekten gönlünü kaptırdığını fark ettim. Gözleri parlıyor, sesi değişiyor, Efsun yanındayken başka biri oluyordu.

Bir süre sonra akşam kulüpte buluşup eğlenmek üzere sözleştik. Gitmek pek içimden gelmiyordu ama Yunus benden ricada bulunduğunda hayır demek mümkün değildi.

Onlar gidince bir süre daha kadının tavırlarını aklımda tarttım. Belki ben önyargılı davranıyorum, dedim kendime. Ama sonra içimdeki ses tekrar konuştu: Hayır Bertan, sen insan sarrafısın. Bu kadında beni rahatsız eden şeyler vardı.

Bu gece onu iyice gözlemlemeye karar verdim. Eğer düşündüğüm gibiyse Yunus’la ciddi bir konuşma yapacaktım. Benim kardeşimi böyle kadınlara yem edecek gözüm yoktu.

Akşam için Suzan’ı aradım. Telefon ilk çalmada açıldı.

Sitem dolu sesiyle,

“Unutulduğumu düşünmeye başlamıştım,” dedi.

“Suzan,” dedim sakinlikle, “Ben senin sevgilin değilim. Aramızdaki ilişkinin kurallarını biliyorsun.”

“Biliyorum Bertan… Ama neredeyse bir aydır yoktun. Bari bunun sitemini yapayım.”

“Suzan, bu ilişki şekli senin beklentilerini karşılamıyorsa hemen bitirelim. Çünkü ben naz, kapris, sitem çekemem.”

Bu sözüm üzerine Suzan’ın sesi bir anda yumuşadı; geri adım attığını duydum.

“Bertan, her şeyi ne kadar büyütüyorsun. Akşama görüşüyormuyuz.Seni çok özledim,” dedi cilveli bir tonla.

“Evet, sana konum atacağım. Oraya gel akşam.”

“Eve geçsek? Çok özledim diyorum.”

“Önce konuma gel. Gece birlikteyiz zaten.”

Sesindeki heyecanı saklayamadı.

“Gece olmasını sabırsızlıkla bekliyorum,” diyerek kapattı.

Suzan bir yıldır hayatımdaydı. Onunla duygu içermeyen, sadece fiziksel temelli bir ilişkimiz vardı. O bu konuda oldukça yetenekliydi. Ben de duygusallığın olmadığı bir kadınla olmanın rahatlığını seviyordum.

Akşam, Yunus’la her zaman gittiğimiz şık kulüpte buluştuk. Suzan geç kalacağına dair mesaj atmıştı. Gece ilk bakışta güzel başlamıştı. Yunus’un yüzünde öyle bir mutluluk vardı ki… Normalde onu böyle görmek beni de mutlu ederdi. Ama içimde aynı sevinç yoktu. Çünkü artık emin gibiydim: Efsun, Yunus’a göre doğru kadın değildi.

Üstelik bu kadın hayatına girdikten sonra Yunus çok daha fazla içki içmeye başlamıştı. Bu gece de bardakları ardı ardına devirmeye devam ediyordu.

“Yunus, yavaş kardeşim,” dedim.

“Boş ver Bertan. Keyfim yerinde. Hem benim bünyem sağlam, içki bana bir şey yapmaz,” diyerek geçiştirdi.

Bir süre sonra Efsun piste çıktı. Üzerindeki neredeyse görünmez elbisesiyle, tüm dikkatleri üzerine çeken seksi bir dans etmeye başladı. Dans ederken birkaç kez bana kaçamak bakışlar attığını fark ettim ve içimdeki rahatsızlık midemi yaktı.

“Yunus,” dedim, ona dönerek.

“Söyle kardeşim.”

“Yanlış anlama ama Sen kıskanç bir adamsın da bu kızın giyimi, dansı seni nasıl rahatsız etmiyor?”

Derin bir nefes aldı.

“Beni de rahatsız ediyor aslında. Ama bu konularda çok hassas. Karışılmasını istemiyor. Ben de şimdilik onu kırmamak için susuyorum. Parmağına yüzüğü takınca o konuları ben hallederim, merak etme.”

İçimden Fatma halam bu kızı görse Yunus’u boğar, diye geçirdim.

Bu kız ailesine, bizim yapımıza hiçbirimize uymazdı. Ve ben kadını hiç sevmemiştim.

Yunus lavaboya gidince masada Efsun’la yalnız kaldık.

İçkisini yudumlarken elini yavaşça bacağıma koydu. Parmak uçları ile hafifçe okşadı.

Sonra sanki bir sınır deniyormuş gibi,

“Dansımı beğendin mi?” diye sordu.

O an midem bulandı.

Kaşlarımı çatıp ona doğru eğildim. Bu hareketim hoşuna gitmiş gibi dudak kenarı hafifçe kıvrıldı.

“Bana bak,” dedim soğuk bir sesle.

“Ne sen, ne dansın hiçbir şeyin hoşuma gitmedi Efsun Hanım.”

“Anlamadım?” dedi afallayarak.

“Anlamadıysan sana daha açık bir dille anlatayım. Senin gibileri çok iyi tanırım. Kardeşimi nasıl avladın bilmiyorum ama ben onu sana yem etmem. Bunu o küçük kafana iyi sok. Sana on gün mühlet. Bir yolunu bulup Yunus’u kırmadan ondan ayrılacaksın.”

“Ya dediğini yapmazsam?” dedi meydan okur gibi.

“O zaman ben kendi yöntemlerimi kullanırım. Ve inan bana, bu hiç hoşuna gitmez.”

Cümlem biter bitmez Yunus masaya geri döndü.

“Kardeşim, ben çıkıyorum,” dedim.

“Hayırdır, yeni başladık?”

“İşim var. Sen de çok içme. Kendine dikkat et.”

Öfkeyle kapıya yöneldim. Kafamda tek düşünce vardı: Yunus’u bu kadından uzaklaştırmak.

Kadın göründüğünden daha da tehlikeliydi.

Kapıda Suzan’la karşılaştım.

“Çok mu geç kaldım?” diye sordu.

“Hayır. Eve geçelim. Çok gerginim, rahatlamam gerek,” dedim.

Suzan hafif bir gülümsemeyle,

“Seve seve seni rahatlatırım ağam,” diyerek koluma girdi.

Suzan’ın evine geçtiğimiz gibi onu kapıya yaslayıp öpmeye başladım. Gergin olduğumda daha sert olurdum ve Suzan da bunu seviyordu. Üzerindeki incecik elbiseyi tek hareketle parçalayıp çıkardım. Ve dudaklarına saldırıp aç bir şekilde öpmeye başladım. Kendimi tutacak halde değildim; odasına bile gitmek istemedim.,gözlerimi Suzan ın gözlerine diktim

O çok iyi biliyordu ne istediğimi ve hemen anladı.

Dizlerinin üzerine çöktü.

Ve işini yapmaya başladı ben de yavaş yavaş kendimi kaybetmeye.bu konuda gerçekten çok iyiydi bu güne kadar yaşadıklarımın en iyisi.

Tam sona yaklaştığım anda onu durdurdum; onu tatmin etmeden bırakmak bana göre değildi. İlişkilerimde zevk aldığım kadar karşımdaki kadınında zevk almasına çok önem verirdim.Kadını ayağa kaldırdım, koltuğa yasladım. Cebimdeki prezervatifi çıkarıp takıp hızla içeri girdim.Bu güne kadar hiçbir kadınla korunmadan birlikte olmamıştım ve bu kuralımdan vazgeçmeyi hiç düşünmüyordum.Duygudan uzak, tamamen ihtiyaca dayalı bir yakınlıktı bu. Ama Suzan bu konuda ustaydı; Suzan ın çığlıkları adımı inleyişleri salonda yankılanıyordu.

Onun zevkle yükselen sesleri arttıkça benim hızım da attı.

Suzan sona yaklaşırken ben de kendimi bırakıp derin bir nefesle sarsılarak boşaldım.

Sert seks beni rahatlatmıştı ama kafamdaki tek konu hâlâ aynıydı:

O yüzsüz kadından Yunus’u nasıl kurtaracaktım…..