Alfa kralın eşi

omega

Ofisteki mesai saatimi doldurup hızla iş yerinden çıktım. Koşar adım eve gidip üstümü değiştirdim. Aynada son kez kendime baktıktan sonra, bara geç kalmamak için acele ettim. Barın girişi bayağı kalabalık görünüyordu. Kapıdaki güvenlik görevlileri beni görünce başlarıyla selam verip geçmem için kapıyı açtılar. Dışarısı kalabalık olmasına rağmen, barın içerisi gayet sakindi. İçeri girdikten sonra, mesai arkadaşım Mehmet’i gördüm ve yanına gittim.

“Merhaba Mehmet, nasıl gidiyor?” dedim.

“İyi Eylül, senin nasıl gidiyor? Geç kalacaksın diye çok korktum. Patron bu gece burnundan soluyor, ağır ve önemli misafirler varmış,” dedi Mehmet endişeli bir şekilde.

“Aman boş ver sen Mete Bey’i, o hep burnundan soluyor,” dedim gülerek.

Tam o sırada arkamdan bir ses geldi, “Seni duydum,” dedi Mete Bey. Nedense bu beni hiç korkutmadı, aksine şaka ile karışık bir şekilde, “Beni hiç korkutmuyorsunuz, Mete Bey,” dedim. Mete Bey yanımıza gelip, “Bakın çocuklar, bu gece çok hızlı olmanızı istiyorum. İçkileri hızlı ve sorunsuz servis etmenizi istiyorum,” dedi ciddi bir şekilde.

“Peki ama kim bu misafirler?” dedim merakla.

“Alfa Kralın Betası, Gama’sı ve yakın koruma savaşçıları,” dedi. Şaşkın bir şekilde, “Neden buradalar ki?” diye sordum.

“Yakında yapılacak olan yaz partisi için alfa davet etmiş,” dedi Mete Bey. “Diğer alfaları anladım da neden Kral Alfanın Betasını ve Gamasını davet etmiş, onu anlamadım,” dedim.

“Aslında Kral Alfa’yı da davet etmiş. Parti günü gelecekmiş. Kral Alfa, şimdilik kalacağı yeri ayarlaması ve her şeyin istediği gibi olması için Betayı ve diğerlerini önden göndermiş,” dedi Mete Bey.

“Vay canına, demek Kral Alfa geliyor sürümüze. Çok şanslıyız,” dedim heyecanla.

“Ne demezsin,” dedi Mete Bey iç çekerek. “Neden öyle dediniz?” diye sordum merakla.

Mete Bey derin bir nefes aldı ve biraz duraksadıktan sonra, “Çünkü bu kadar önemli misafirlerin olduğu bir gece, her şeyin kusursuz olması lazım. En ufak bir hata, büyük sorunlara yol açabilir,” dedi. “Anladım, elimizden gelenin en iyisini yapacağız,” dedim kararlı bir şekilde. Mehmet de başını sallayarak onayladı.

Gece ilerlemeye başladığında, barın kapısı açıldı ve Alfa Kralın adamları içeri girdi. Onları görünce herkes bir anda duraksayıp baş selamı vermeye başladı. Bu, barın müşterileri ve çalışanları arasında bir saygı göstergesiydi. Ben de herkes gibi selam verip işimin başına döndüm. Ancak, gözlerim sürekli Kralın adamlarının üzerindeydi. Onların hareketlerini ve davranışlarını dikkatle izliyordum.

Kralın adamları, en özel müşterilerimize tahsis ettiğimiz masaya doğru yöneldiler ve oraya oturdular. Bu masa, genellikle en prestijli misafirlerimiz için ayrılmıştır ve konforu ile özel hizmetiyle bilinir. Adamlar yerlerine oturur oturmaz, Mehmet hemen siparişlerini almak için yanlarına doğru gitti. Mehmet'in üzerindeki gerginlik belli oluyordu ama profesyonelce yaklaşarak siparişlerini aldı.

Bu arada, barın geri kalanı da giderek dolmaya başladı. Müşteriler, içkilerini alırken arada sırada Kralın adamlarına göz ucuyla bakıyorlardı. Ben de arada sırada bu özel masaya göz atıyordum. Kralın adamları arasında bir Beta, bir Gama ve birkaç yakın koruma savaşçısı vardı. Hepsi ciddi ve disiplinli görünüyordu, adeta her an tetikte gibiydiler.

Siparişler alındıktan sonra, hızlı ve sorunsuz bir şekilde hazırlanmaya başlandı. İçkiler özenle seçildi ve en iyi malzemeler kullanılarak hazırlandı. Mete Bey, bu süreçte sürekli bizleri kontrol ediyor ve her şeyin mükemmel olduğundan emin olmaya çalışıyordu. Herkesin üzerinde büyük bir baskı vardı çünkü bu kadar önemli misafirlerin olduğu bir gece, en ufak bir hata kabul edilemezdi.

İçkiler hazır olduktan sonra, ben ve diğer garsonlar, tepsilerimizi alarak Kralın adamlarının masasına doğru ilerledik. Herkes büyük bir dikkatle ve özenle hareket ediyordu. Tepsimi masaya yerleştirirken, Kralın Betası ile göz göze geldim. Bir an için kalbim hızlıca attı ama hemen kendimi toparlayarak profesyonel bir şekilde içkileri masaya yerleştirdim.

Gecenin ilerleyen saatlerinde, barın atmosferi daha da yoğunlaştı. Müşteriler keyifli vakit geçirirken, biz de işimizi en iyi şekilde yapmaya devam ettik. Kralın adamları, zaman zaman bizimle göz teması kurarak hizmetimizden memnun olduklarını belli ediyorlardı. Bu, üzerimizdeki baskıyı bir nebze olsun hafifletiyordu.

Bu stresli geceyi bir an önce atlatsak diye içimden ay tanrıçasına dua ediyordum. Alfa Kralın adamlarının varlığı, barın içinde bir gerginlik yaratmıştı ve bu gerginlik tüm gece boyunca peşimizi bırakmıyordu. Sonunda yoğunluk biraz olsun azalmıştı, ama Kralın adamları buradayken stres içimi kemiriyordu. İşimizi en iyi şekilde yapmaya devam ederken, her anı dikkatle ve özenle geçiriyorduk.

Kralın adamları, son içkilerini içip masadan kalktıklarında saat oldukça ilerlemişti. Onlar tam önümüzden geçip giderken, Beta birden duraksadı. O an sanki zaman durdu ve herkes nefesini tuttu.

"Seni bir yerden hatırlıyorum. Daha önce hiç karşılaştık mı?" diye sordu Beta, dikkatle bana bakarak.

"Sanmıyorum efendim, daha önce sürüden hiç ayrılmadım. Karşılaşmamız pek mümkün görünmüyor," dedim, elimden geldiğince sakin ve nazik olmaya çalışarak.

"Peki, senin sürüdeki rolün ne?" diye sordu merakla.

"Anlamadım efendim," dedim, şaşkın bir ifadeyle.

"Yani statün nedir?" diye sordu tekrar.

Keşke bu soruyu sormasaydı. İçimden bir an tereddüt ettim ama sonra doğruyu söylemekten başka çarem olmadığını anladım. "Omega’yım efendim," dedim.

Omega demek, kurt sürülerinde en alt kademede olan, köleden farksız olan üyeler demekti. Her türlü ağır işleri yaparlar ama hiçbir rütbeleri yoktur. Yani önemsiz, sıradan kurtlardır. Betanın gözleri şaşkınlıkla büyüdü.

"Senin gibi güzel bir bayanın Omega olduğuna pek inanmak istemiyor insan," dedi göz kırparak.

"Teşekkür ederim," dedim utanarak. Gözlerimi yere diktim ve tırnaklarımı avuç içlerine batırarak utanmış bir şekilde durdum.

"Neyse gençler, size iyi geceler," dedi Beta, barın çıkışına doğru yürürken. Onlar gittikten sonra, herkes derin bir nefes aldı. Betanın bu sözleri beni hem şaşırtmış hem de gururlandırmıştı, ama aynı zamanda üzerimdeki baskıyı daha da artırmıştı.

Gece boyunca yaşanan bu olay, hafızama kazınmıştı. Kralın adamlarının ayrılmasıyla birlikte barın atmosferi de biraz rahatladı. Müşteriler, tekrar eski hallerine döndüler ve biz de işlerimizi yapmaya devam ettik.

Gecenin ilerleyen saatlerinde, bar yavaş yavaş boşalmaya başladı. Müşteriler teker teker ayrılıyor, biz de kapanış hazırlıklarına başlıyorduk. Mehmet'le göz göze geldik ve ikimiz de rahat bir nefes aldık.

"Zor bir geceydi, ama başardık," dedi Mehmet yorgun ama mutlu bir ifadeyle.

"Evet, öyleydi," dedim. "Ama bu geceyi asla unutmayacağım."

Mete Bey yanımıza geldi ve "İyi iş çıkardınız çocuklar. Bu geceyi sorunsuz atlatmamız büyük bir başarıydı," dedi. Hepimiz birbirimize bakıp gülümsedik. Bu stresli ve zor geceyi başarıyla atlatmıştık ve bunun verdiği mutluluk hepimizi rahatlatmıştı.

Son hazırlıklarımızı yapıp barı kapattıktan sonra, eve gitmek için yola koyuldum. Yorgun ama mutlu bir şekilde yürüyordum. Kafamda bu gece yaşananları düşünerek, ay tanrıçasına bir kez daha teşekkür ettim. Bu gece, bana hem güç hem de cesaret vermişti.