Sabahın ilk ışıkları, odanın büyük pencerelerinden süzülerek içeriyi loş bir aydınlığa bürüyordu. Perdelerin arasından giren güneş ışıkları, hafifçe hareket eden tüllerin gölgelerini duvara yansıtıyor, odada huzurlu bir atmosfer yaratıyordu. Ilık sabah esintisi, açık kalan pencerenin ardından içeri sızarak hafifçe tenimi okşadı. Uyanmak istemesem de zihnim tamamen uyanıklığa geçmişti bile. Bugün farklı bir gündü, her zamanki gibi geçmeyecekti. Bugün Alfa Kral Bora ile mutlu olmayı deneyecektim. Bedenimi sarmalayan sıcaklık, onun güçlü kollarının hala belimi sardığını hatırlattı. Bora’nın tutuşundan kurtulmam biraz zaman aldı çünkü onu uyandırmak istemiyordum. Ama aslında biliyordum; o da uyanıktı. Yine de gözlerini kapamış, derin nefes alıp vererek uyuyormuş gibi yapıyordu. Hafifçe kıpırd

