Lara
Bölüm 1: Lara
Sadece 21 yaşında bir kızdım, ama dünyamın ne kadar geniş olduğunu düşündüğümde, 21 yıl sanki bir ömür gibiydi. Birçok insan yaşamak için zamanı bulamazken, ben her gün yeni bir fırsatla karşılaşıyordum. Ancak o fırsatlar çoğu zaman ne kadar parlak olursa olsun, kimse bana ne hissettiğimi sormuyordu.
İstanbul’un en gözde bölgelerinden birinde büyüdüm. Şehirde tanınan bir ailenin kızıydım; ama bu, hayatımın çoğu zaman zor olduğu anlamına geliyordu. Herkesin gözünde bir “eser”dim—güzel, zeki, ve tabii ki ailesinin mirasıyla taşınan bir yük. Birkaç yıl önce, abimle aynı okuldayken, annem ve babamın ününü her adımda taşıdım. Kimse benim kim olduğumu, ne düşündüğümü ya da neler hissettiğimi sormadan, sadece “ailemin kızı” olarak etiketlendim.
Abim her zaman yanımdaydı, her zaman koruyucu ve dikkatliydi. FBI’da çalışıyordu, ancak o kadar fazla işi vardı ki genellikle evde olamayışının acısını hep birlikte geçirdiğimiz birkaç tatil günüyle telafi etmeye çalışıyordu. Ne zaman telefon açıp bir şeyler anlatmak istesem, genelde odasında telefonla konuştuğu, ya da gizli bir görevle ilgili olarak bir yerlerde oluyordu.
Ama bu, o zamanlarda bile güvenli olduğumu hissettiriyordu. Onun koruyuculuğuyla büyüdüm, tıpkı bir duvarın arkasında saklanmış bir çiçek gibi.
Bir sabah, kahvaltı masasında otururken abimin telefonda konuştuğunu duydum. Konuşmalarının çoğu, bir FBI ajanının işine dair gizlilikle örtülüyordu, bu yüzden pek anlamıyordum. Ama sesinin tonu bir şeylerin ters gittiğini fısıldıyordu. O sabah, bana çok nadir olan bir şekilde gülümsedi. Gözlerinde bir endişe vardı ama gözlerindeki o sert bakış yine de kaybolmamıştı. “Lara,” dedi, “Ne olursa olsun, her zaman arayabileceğin bir numaran var. Unutma, her an her şey olabilir.”
Biraz garipti. Genelde abim, en küçük şeyde bile paniğe kapılmazdı. O an, her şeyin yolunda olduğunu düşünüyordum ama bir şeyler değişecekti.
O günün ilerleyen saatlerinde, okuldan dönerken sık sık yanımda gördüğüm korumaları fark etmedim. Hava kararmaya başladığında evime dönerken birdenbire hissettiğim tuhaf bir huzursuzluk vardı. Bir an için abimin uyarıları kafamda yankılandı. Ama sonra her şey normalleşti. O gece, hiç beklemediğim bir şey oldu.
Telefonumun ekranı titredi, tek bir mesaj vardı. Mesajda sadece şu yazıyordu:
“Bizim olacaksın.”
Bir anlığına nefesimi tutarak telefonu inceledim. Kimseye ait olmayan bir numaraydı, tanımadığım bir isim… Ama mesajın tonu… çok sertti, sanki bir tehdit gibi. Her şeyin kontrol altında olduğunu düşünürken, birdenbire her şeyin değişebileceğini hissettim.
İçimden bir şeyler atlama noktasına gelmişti. Hızla abimin numarasını çevirdim, ama telefonumda hiçbir yanıt almadım. Tekrar denedim… ve tekrar… Yalnızdım. O an, korumaların kaybolduğu, abimin güvende olduğu düşüncesinin tamamen yıkıldığı o an, kendimi gerçekten yalnız hissettim.
Korkuyordum evet çünkü izleniyordum ben salak değildim
Hızlıca camdan dışarı baktım şüpheli görünebilecek bir şeyler aradı gözlerim ve işte ordaydı karşı binanın önünde siyah bir araba duruyordu ben mi paranoyak oldum yoksa gerçekten birşeyler mi oluyordu Emin değildim…