ROJDA Onu sıkıca kucağıma bastırıp merdivenlere yöneldim. Koridordan geçerken kulağım tetikteydi; her köşe başında Diren’in sesiyle karşılaşacakmışım gibi geriliyordum. Ama ortalık sessizdi. Merdivenleri yavaşça çıktım. Tırabzanın soğuk demirini parmaklarımda hissettim. Her basamakta, sanki bu konağın üstüme çöken ağırlığı biraz daha artıyordu. Odaya girdiğimde kediyi yere indirdim. Kapıyı arkamdan kapatıp bu kez kilidi tam çevirdim. “Burada güvendesin,” dedim ona bakarak. “En azından onların elinden daha güvende…” Kedi odanın ortasına gelip etrafı kokladı. Yatağın kenarına çıktı, sonra pencerenin pervazına atlayıp dışarı baktı. Sanki bu evin tüm sırlarına benden önce hakimdi. Yanına gidip perdeyi araladım. Avluya baktım tekrar. Aslan görünmüyordu artık. Gerçi bu iyi miydi, kötü müy

