ROJDA “Ne?” diye fısıldadım. “Ne zaman?” “Aslan Bey size detaylar için ulaşacaktır,” dedi sanki çok normal bir şeyden bahsedermiş gibi. Ama Hevi neredeyse bir panter gibi üzerime atılarak bana doğru öfkeyle yürüdü. “Ulan, sen ne boklar yedin de adam her şeyi sana verdi? O adamı nereden tanıyorsun, Rojda? Yoksa babam ölsün de mirası ele geçireyim diye o adamla iş birliği mi yaptın? Seni gebertirim! Konuş!” Zelal ilk kez kendine geldi ve bakışları bana kitlendi. “Biliyordun…” dedi ve ayağa kalktı. “O yüzden bizi aradın. Hala kaçırılıp kaçırılmadığımı öğrenmek için! Bizimle oynadın, intikam aldın öyle mi Rojda? Sen varya öyle böyle değil orul orul bir orospusun.” “Hayır!” diye bağırdım. “Hayır! Yemin ederim bu adamı tanımıyorum! Hiç konuşmadım!” Annemin yüzü bembeyaz, dudakları bük

