-Felix Odasına girdiğimde o çoktan öfkeyle; buklelerini bozmaya, saçlarını dağıtmaya, makyajını silmeye ve hatta elbisesini çıkartmaya başlamıştı. Bense onu sakinleştirmenin bir yolunu düşünüyordum. Ta ki fermuarını bir anda ben odada yokmuşum gibi indirene dek. " Prenses, ne yapıyorsunuz? " diye sordum büyük bir utançla. Belki de ona odada olduğumu hatırlatmam gerekiyordu ki elini elbisesinin omuzlarına atınca durdu. Sonra dolan gözlerini bana sabitledi ve kollarını sıyırmaktan vazgeçmiş bir vaziyette yatağının önünde yere çöktü. Sırtı tamamen açıkta kalmıştı, yatağına yaslandı. Dizlerini de karnına kadar çekti ve ellerini bacaklarında birleştirdi. Neden bu haldeydi anlamıyordum. En son prens Khris ile birlikte olduğunu duymuştum. " Evime gitmek istiyorum, ne pahasına olursa olsun..."

