Ian’ın kahkahası odada yankılanırken, genç kızın kendisine anlattıklarına inanmıyormuş gibi bakıyordu. Aptal bir adam değildi ve karşısındaki kadının kendisini aptal yerine koyduğunu düşünüyor, onun yalan söyleme cesaretine ise hayran kalmaktan kendini alamıyordu. Olivia “Anlattıklarıma inanmıyor musunuz Lordum?” dedi masum ve acınası bir yüz ifadesi takınarak. "İnanmak mı?” diye cevap verdi Lort alaycı bir sesle. “Demek sen İngiliz sınır köyünde yaşayan, annesi Hintli babası İngiliz, olan zavallı bir kızsın öyle mi? Ve Çakal o köyü basıp aileni öldürdü.” "Evet Lordum.” Ian oturduğu yerden kalkıp, gözleri dolan kızın yanına doğru yürümeye başladı. Genç kızın önünde durdu. “Yani bana onu öldürmek istediğini söylüyorsun?” "Kesinlikle.” Olivia usulca ayağa kalkıp, elini onun göğsün

