DİCLE Gözlerimi binanın girişine dikmiş, arabanın içinde bekliyordum. Demir, apartmanın kapısından içeri gireli on dakikadan fazla olmuştu. Her geçen saniye içimdeki huzursuzluk dalgalar halinde büyüyordu. Niran’ın o alımlı, havalı hali gözümün önüne geldikçe boğazım düğümleniyor, midemde bir ağırlık hissediyordum. Güzel bir kadındı Niran, bunu inkar edemezdim. Zarif hareketleri, kendinden emin duruşu ve o insanı içine çeken bakışı… Demir, bana dokunduğu gibi mi dokunmuştu ona da? Beni öptüğü gibi mi öpmüştü? Bir anda zihnimde beliren görüntüler o kadar canlıydı ki, sanki o an orada, o evde, onların arasında bir gölgeymişim gibi hissettim kendimi. Bunları düşünmek beynimi kemiren bir zehir gibiydi. Bu düşünceler beni çıldırmanın eşiğine getirince beynime “Stop!” dedim. “Dur artık! Kes şu

