Gümüş tokalı çantası, kusursuz topuzu, altın bilezikleri, üzerine tam oturan döpiyesi, buz gibi bakan gözleriyle Gülhan Hanım. Kapı dinlediğini hiç belli etmiyordu. Yürürken ayakkabılarının topuklu olmasına rağmen hiç ses çıkarmadığını fark etti Dilay. “Doktor Hanım,” dedi nazik ama soğuk bir sesle. “Oğlumun sağlık durumu nasıl?” Dilay’ın kalp atışları hızlandı, boğazı kurudu. Gözleri, yıllar önce kâbuslarına giren o kadın yine karşısındaydı. Ama Gülhan’ın bakışları onu hala tanıyamamıştı. İçinden ‘nezakete gerek görmüyor. Direk konuya girdi. Hadi bakalım, maç başlasın’ dedi. Dilay, profesyonel bir gülümseme takındı. “Hanımefendi, Teğmen iyileşme sürecinde, durumu stabil.” Gülhan hafifçe başını salladı. “İyi. Onun en kısa zamanda toparlanması çok önemli. Onun için… Her şeyi yapar

