Keyifli okumalar
●
Beni sev, beni gör, beni duy ve sarıl
Kokunu benle sanıp bağrıma basarım
Kendime darılır kendime kızarım
Odamdan solmaya başladın
●
2. BÖLÜM
Yağmur tanelerinin pencereye düşüp yavaşça süzüldüğünü duyuyor, anımsıyordum. Yorgun bedenime tezat cesaretim gün yüzündeydi. Her an uyuyakalacakmışım gibi hissediyorum. Ama bunun yanında tüm hücrelerim transa geçmiş gibi uyanıktı. Bedenim yorgun ama ruhum enerji doluydu. Hiç tatmadığım duyguyu tatmak için deliriyor, çırpınıyordum. İçimde oluşan kıvılcım lav gibi büyümüştü.
Düğmeleri aheste aheste açtım. Gözleri gözlerimde iken altımdaki erkekliği her saniye daha çok sertleşiyordu. Kadınlığımın tam arasına yer edinmişti, bu bile beni heyecanlandırıyordu, göğüs uçlarım sertleşmeye başlamıştı. Üzerine biraz daha eğildim, parmaklarımdan destek alıp gömleği, omuzlarından sıyırarak çıkartmaya çalıştım. Uyuşturucunun verdiği yorgunluk ve içimde büyüyen heyecanla ellerim titriyordu.
"Sıra bende güzelim!" Yüzüne bakmaya fırsatım olmadan kendimi yatakta buldum. Altımda olan külot dışında çırılçıplaktım. Bunu umursamadan kahkaha attım. Karnımda oluşan karıncalanma onu içimde istediğimin belirtisiydi. Kahkaha atmaya devam ederken birkaç kumaş sesi duydum. Bir süre sonra adam tekrar üzerime eğilmişti.
Yarı açık, gözlerimle karşımda duran yakışıklı adama baktım yüzüme bakmakla meşguldü. Elinden destek alarak üstüme eğilmiş adamın, dağınık siyah saçlarından bir tutam alnına düşmüştü. Bana bakmaya devam ederken içimde oluşan hareketlenme daha cüretkar olmama sebebiyet veriyordu, sertliğini hissetmek istedim.
Adam yüzüme doğru eğildi gözlerime aynı şekilde bakmaya devam ederken elimi çıplak omzuna koydum. Pürüzsüz esmer teni onu daha çok istememe yol açıyordu. Siyah göz bebekleri en koyu olunacak şekle gelmişti. Üstüme biraz daha eğildiğinde çıplak göğüslerimiz birbirine değdi.
Aramızda görünmez kıvılcımların oluştuğunu hissettim, bir an. Gözlerim irice açılırken kendini bana bastırdı, kumaş pantolonunu çıkartmıştı bacakları bacaklarıma değiyordu. Aramızda sadece ince kumaş vardı. Hızlanan kalbim ve titreyen vücudum, isteğimi doğru bulmuyordu. Ama kanımda dolaşan uyuşturucunun etkisi daha büyüktü.
Kararımdan geri dönmeyecektim...
Üstümde ileri geri hareket ederken kumaş olmasına rağmen tam girişimde hissediyordum sertliğini. Vücut ısımın onlarca derece artığını hissettim, yüzüme hücum eden kan ile kızardığımı anlamıştım. Tam girişime baskı yapan sertlik istediğimi almama az bir zaman kaldığını gösteriyordu ama bunu her ne kadar istesem de yapamazdım. Bu yanlıştı tanımadığım bir adamı delice istemem yanlıştı.
Ama yapıyordum.
Bir eli göğsüme giderken eş zamanlı olarak dudaklarıma kapandı. Sert öpüşü devam ediyor göğsümü yoğuruyordu. Kendini bana bastırmaya devam ediyor, ağzından hayvani sesler çıkıyordu. Ellerim yerinde durmadan vücudunu keşfe çıkmıştı. Ben onun vücudunu yakarken, o benim vücudumu küle çevirmek için yemin etmiş gibiydi. Dudaklarımdan ayrıldığında soluk soluğa alnını alnıma dayadı. Nefeslerimizi düzene sokmak için kendimize biraz zaman tanıdık.
Birkaç dakika sonra üzerimdeki gövdesini benden uzaklaştırdı. Dudaklarını boynuma sürterek, göğüslerime doğru ıslak çizgiler çizmeye başladı. Göğüs oluğuma vardığında burnunu sürterek derin bir nefes aldı. Birkaç derin nefesten sonra öperek emmeye başlamıştı. Öptüğü yerler hafif bir acıyla sızlıyordu ama bu sızlanma kadınlığım da olan sızı gibi değildi.
Kadınlığımın ıslandığını anlıyordum, ensesinde olan ellerimi omuzlarına doğru kaldırdım. Bu sefer göğüslerime yöneldi ve hiç vakit kaybetmeden birini ağzına aldı. Bir bebekmiş gibi emiyor, uçlarını ısırıyordu. Boğazımdan sertçe kopan iniltiyle darbelerini sertleştirdi, belim yataktan havalanırken başımı altımda olan dağınık yatağa bastırdım.
Boşta kalan eli diğer göğsümü yoğurdu. Aynı işlemi diğer göğsüme de uyguladığında ellerimi saçlarına gömerek kendime bastırdım. İniltilerim ve onun boğuk anlamsız sesleri odayı dolduruyordu. Bayılacak duruma geldiğimde göğüslerimden ayrıldı. gerilen bedenim nefes nefese kendini gevşettiğinde yatağa yığıldım.
Aşağıya doğru kayarken yataktan indiğini gördüm ayaklarımın ucuna çöktü. Ayak bileklerimden kavrayıp yavaşça kendine çekti, yatağın kenarına kadar kaydığımda endişeyle ona baktım. Bacaklarımı birbirinden ayırdı yavaşça, dizlerinden destek alarak biraz yükseldiğinde külotumun kenarlarından kavradığı gibi üstümden çıkarıp attı. Artık çırılçıplaktım. Tüm vücudum yanmaya devam ederken, kadınlığımın tepeciğini ağzına aldı aynı hızla.
Sırılsıklam olmuş kadınlığımı ağzıyla emiyor, ısırıyordu. İşe dil darbeleri girdiğinde gözlerim arkaya doğru bilinçsizce kaydı. İçimde oluşun heyecan ve istek git gide artıyor çıldıracak duruma geliyordum. Parmaklarımla saçlarını kavrayıp, onu kendime bastırdım. Dili içime girmeye çalışırken giremiyor beni delirtiyordu. "Ah!" diye inledim ihtiyaçla, kadınlığım onu içime almak için kıvranıyordu. Dudaklarını kısa bir süre zarfında yanan kadınlığımdan ayırdı.
Bu kısa süre sonra orta parmağının içime kaydığını hissettim. Belim yay gibi gerilirken saçlarını daha sert çektim, parmağını biraz daha içeri kaydırdı. Kulaklarım uğuldamaya başlarken adamın parmakları hareket etmeye başladı. İleri geri hareket etmeye devam ederken, göğsüm hızla kalkıp iniyor odayı ikimizin nefes sesleri dolduruyordu. Gözlerimi açacak mecalim kalmamıştı.
Parmaklarına dudakları da eşlik ederek kadınlığımı talan etmeye başladı. Uyuşturucu ve bu haz beni bayıltacak duruma getirmişti. Soluk soluğa kalırken dirseklerimden destek alarak, başımı kaldırıp ona baktım. Gözleri kapalı parmağıyla içime giriyor, ağzıyla tepeciğimi emiyor, ufak anlamsız mırıltılar çıkartıyordu. Diğer eliyle aşağıda kendini okşadığını görüyordum. Orta parmağına işaret parmağı da eşlik etti. Gözlerim kendiliğinden kapandı ve çığlık atarak kendimi yatağa bıraktım.
Hareketleri sertleşirken benim ufak çığlıklarım ve iniltilerim odanın duvarlarına çarpıyordu. "Gir içime!" diye bağırdım dişlerimin arasından. Tüm vücudum cayır cayır yanıyordu ve onu içimde istiyordum. Dudaklarını nabız gibi atan kadınlığımdan ayırdı parmakları içimde iken,
"Elime gelmeden seni bırakmam, güzelim." Keyifli ve boğuk sesi uğultu şeklinde kulaklarıma ulaşmıştı
"Yeterince ıslandım içime gir. Yeter!" dedim soluk soluğa. Gözlerimi açamıyor sadece onun hareketlerini hissediyordum. Parmakları tekrar hareket etti.
"Sana istediğini bu kadar çabuk vermem!" dedi ağzı tekrar kadınlığıma kapanırken. Saçlarını çektim.
"Dayanamıyorum! Lütfen hemen içime gir!" dedim inlercesine gözlerimi zorlukla açıp ona baktım, aheste aheste kadınlığımı emiyordu.
"Seve seve." diyerek çöktüğü yerden kalktı ve dudaklarıma kapandı. Ağzında kendi tuzlu tadımı almam çok değişik hissettirdi bunu başka biri yapsaydı midem bulanırdı ama şu an midem bulanmamıştı.
Dudakları dudaklarımda iken aşağıdan bir hareketlenme hissettim umursamadan ellerimle yüzünü kavradım sert öpüşmemizi devam ettirdim. İşte o an bacak aramda bir şey hissettim. Hareketlerimi durdururken o öpüşmeye devam ediyordu her ne kadar karşılıksız olsa da. Bacak aramda hissettiğim sıcaklık. Kalbim bu sefer korkuyla atarken dudaklarımdan ayrıldı, kırmızı ıslak dudakları ile bana bakarken,
"Canını acıtmayacağım merak etme, dikkatli olacağım." dediğinde sesli bir şekilde yutkundum.
"Ne?" diye sordum anlamsızca.
"Bakire olduğunu biliyorum. Eğer olmasaydın şu an sayısız turlarımızdan birinde olacaktık." dediğin de utanç bütün vücuduma yayıldı. Göğüslerimi kapatma dürtüsü ile ellerim göğüslerime gitti. Adam bileklerimden kavrayıp kapatmama izin vermedi.
Kafasını iki yana sallayıp, "Utanman için söylemedim. Bakirelik kötü bir şey değil güzelim. Aksine çok güzel bir şey." yanaklarıma dudaklarını sürttü ardından. "Bunu yaptığımıza pişman olacağız." dedi erkekliğinin seğirdiğini hissettim.
"Neden pişman olalım?" diye sordum fısıltı şeklinde.
"Bir sürü nedeni var; sen küçüksün ve şu an doğru düşünemiyorsun." dudaklarımın üzerinde söylediği sözler doğruydu ama umursamadım.
"Bu saatten sonra ikimiz de duramayız." diye söze başladım. Kalçamı biraz aşağıya indirip seğirmeye devam eden erkekliğine sürttüm kendimi. Korkmadan.
"Nasıl olunur bilmiyorum ama canını acıtmamaya çalışacağım güzelim." dediğinde elinin aramıza girdiğini hissettim.
Birkaç saniye sonra erkekliği tam girişimde yer edinmişti. Üzerime tam yerleşti gözlerime bakmaya devam ederken diğer elini de yanıma koydu. Gözlerimi kapattım titrekçe, onu hissetmek isterken korkuyordum. Kendini minik hareketlerle kadınlığıma ittirdi. Erkekliği sımsıcaktı ve ucu içime girmişti. Onu daha çok istedim.
"Devam et içimde istiyorum, hepsini!" dedim. Kalbim gümbür gümbür atıyordu.
"Canını acıtmamak için yavaş hareket ediyorum, sessiz ol!" boğuk sesi ile gözlerimi araladım. Yüzü yüzüme yakındı. Ve yanakları biraz kızarmıştı, alnında ufak ter damlaları vardı. Elimle terlerini sildim. Göğsümde olan bakışlarını kaldırıp gözlerime çevirdi.
"Terlemişsin." dedim sakince.
"Tamam. Şimdi kendimi biraz daha iteceğim ve bu acıyabilir kendini sıkma yoksa canın daha çok yanacak." dedi dudaklarını anlıma değdirip, "Canın yansın istemiyorum güzelim," alnımın üzerindeyken mırıldanmıştı.
"Tamam." fısıltılı cevabım ile dudaklarıma yapıştı.
Yavaş yavaş öpmeye devam ederken içime aniden girdi. Ani hareketi ile çığlık atarken, çığlığım dudaklarında kayboldu, kızlık zarımın yırtıldığını anladım. Beklenmedik ani hareketi acımı binlerce kat artırmıştı. Acı nefesimi kesmiş, göz pınarlarımda toplanan gözyaşları gözlerimden süzülüp şakaklarımdan saç diplerime yol almıştı.
Bu acıya nasıl dayanacağımı düşünerek dudaklarından ayrıldım. Gözyaşlarımı görüp kısık sesli bir küfür savurdu. Yaşlarım hiç durmaksızın akarken, başparmağı ile gözyaşlarımı sildi, nazikçe.
"Şşş geçecek." dedi dudaklarıma ufak bir öpücük bahşederek. Ardından yanaklarıma, alnıma, şakaklarıma bahşettiği ufak ve nazik öpücükler acımı unutturmuştu.
Kısa bir süre sonra, "İçinde olmama alıştın mı?" diye sordu dudaklarıma tekrardan ufak bir öpücük bıraktı.
"Evet," dedim, ıslak dudaklarına bu sefer ben tüy kadar hafif bir öpücük bırakmıştım.
İçimde hareket etmeye başladı. Erkekliği boydan boya içime girdiğinde hırıltılı bir ses çıktı boğazından. İçimde ufak ufak hareket etmeye devam ederken garip mırıltılar çıkarılmaya devam ediyordu. Kadınlığımın duvarları sızım sızım sızlıyordu.
Bu zevkiydi.
"İlk defa bu kadar güzel bir birliktelik yaşıyorum," diye mırıldandı. Kurumuş dudaklarını diliyle ıslatıp, "İçerisi çok güzel." dedi, gözlerime bakarak.
İçimi dolduran erkekliğinin verdiği haz muhteşemdi. Daha önce hiç tatmadığım duygular içerisindeydim şu an. Tüm varlığımı dolduran adamın bana sahip olmasına izin vermiştim. Acının tamamen yok olduğunu hissettiğimde içimi doldurmaya devam eden adamın beline doladım bacaklarımı. Göz bebeklerim zevkten geriye doğru kaydı.
Bir süre sonra yavaş hareketleri sertleşti kendini en derinliklerime kadar itti, itti öyle itti ki artık dayanamayacağımı anladığımda ağzımdan bir çığlık koptu. O da ben de aynı anda yokuş aşağı yuvarlanırken nefes nefeseydim, vücudum tir tir titriyordu. Bu eşsiz bir şeydi. Artık canım yanmıyor zevk alıyordum. Kendini bana dayadığında dudağıma yapıştı nefes nefese öpüşürken içimde ileri geri hareket ediyordu. İkimizden de bu durumun güzel olduğunu anlatan anlamsız mırıltılar çıkıyordu.
Dudaklarımdan ayrıldığında dilimle dudağımı yaladım. O dişlerini sıkmış, gözlerimle dudaklarım arasında mekik dokurken içimdeki erkekliği seğirdi. Ağzından dışarı üflediği nefes yüzümü yalayıp geçti. İçimde tekrar gidip gelmeye başladı hareketleri bu sefer daha da sertti. Omzunda olan ellerimi sırtına götürdüm. Zevkten dudaklarımı dişlerken, hareketleri hızlandı.
Tüm vücudum pelte kıvamına geldiğinde, kasılarak geldim bende. Hareketleri yavaşlayıp durduğunda gözlerimi kapattım. Ağırlığını üstüme çok vermeden üstüme uzandı kafasını göğüs oluğuma sakladı. Aramızda mesafe yok denecek şekildeydi. Biz tamamen birleşmiştik. Biz bir bütün olmuştuk. Birbirimizi bilmeden bir bütün olmuştuk...
Bana çok nazik davranmış ve acımı en aza getirmek için beklemişti. Uyuşturucunun yorgunluğu daha da artarken ellerimi terle kaplı saçlarına daldırdım. Parmaklarımla masaj yaparken içimde seğirdi tekrar. Ben kasılmaya devam ediyor kadınlığım onu sağıyordu.
"Canımı acıtmadığın için teşekkür ederim." dedim çatlayan sesimle.
"Bana bu zevki yaşattığın için asıl ben teşekkür ederim." dedi göğüs oluğuma bir öpücük bırakıp üzerimden kalktı. Son kez kendini bana itti yüzündeki memnuniyet çok güzeldi.
"İçinden çıkacağım biraz acıyabilir." dediğinde, kafamı salladım.
Elini karnıma bastırdı hafifçe, kendini yavaşça geriye itti içimden çıktı. İçimi dolduran erkekliğinin yokluğu yüzümü buruşturmama ve canımın acımasına neden olmuştu.
Gözlerim kapanmak üzereyken erkekliğinden akan sıvıya baktım, son kez. Kadınlığımdan aşağı akan sıvıyı hissediyordum. Beni kucağına aldığında yataktan havalanıp bir yere yürüdüğümüzü anladım ama yorgunluktan gözlerimi açacak mecalim yoktu. Ellerimi boynuna doladım, yüzümü boyun girintisine sakladım, uyku mahmuru anlamsız mırıltılar çıkardım. Birkaç tıkırtı kulaklarıma gelirken ben uyku ile uyanıklık arasında gidip geliyordum.
Bacaklarımdaki eli gevşerken boynuna daha sıkı sarıldım. Bacaklarımı serbest bırakması, sıcak suyu hissetmem uzun sürmemişti. Gözlerimi hızla açtığımda küvette olduğumuzu anlamıştım. kendisi önce bedenini sıcak suyla buluşturduğunda kafasını kaldırıp benim yorgun gözlerime baktı ardından gülümseyerek biraz önce dudaklarımda olan dudaklarıyla konuştu.
"Gel güzelim." sesi boş banyoda yankılanırken alt dudağımı dişlerim arasına aldım ve ona doğru hareketlendim.
Beni yönlendirmesi ile kucağına yerleşmiş, altımda az önce içimi dolduran erkekliğinin sertliğini hissetmiştim. Onu içimde tekrar istedim muzip bir gülümseme ile kalçamı kaldırıp halâ sert olan erkekliğini titreyen elimle kavradım ve girişime yaslayıp elimi çektim. Kadınlığımın duvarları sızlıyordu. Her iki elimi adamın omzuna koydum ve yavaşça oturur pozisyonuna geldim. İçime doğru yavaşça kaydı, ufak bir çığlıkla birlikte kafamı geriye attım, onun da mırıltıları banyo da dağılıyordu.
Tekrar içimi doldurması ile adamın yüzüne baktım. Kafasını arkada kalan fayansa yaslamıştı. dişlerini sıkmış sık nefesler alıp veriyordu boynundaki damarlar belirginleşmişti. Açıkta kalan boynuna yönelip bir öpücük bahşettim oraya. Adam aniden irkildi. Geri çekildim ve yüzüne baktım, masumca. Bana baktığında ellerini belime atıp beni kendine çekti. Burnunu burnuma sürttü, gülümseyerek.
"Uyuşturucu olmazsa beni gördüğün yok güzelim." dedi alt dudağımı ısırarak. "Şimdi üstüme oturmuş beni içinde saklıyorsun."
Alt dudağımı dişlerinden kurtarıp, "İstersen çıkartabilirsin." dedim hareket etmeye çalışırken. Belimdeki elini sıktı.
"Saçmalama, içinde olmak için deliriyordum. Şimdi içindeyim sence çıkar mıyım?" dedi sanki imkansız bir şey söylemiştim. Kıkırdadım.
Üstünde tekrar yerimi alırken ufak daireler çizmeye başladım. Ufak ufak hareket ederken adamın eli kalçama gitti. Kalçamı sıkarken, inledim.
"Üstünde zıpla güzelim," dedi dişleri arasında. Hareketlerim dururken geriye doğru kayan gözlerine baktım.
"Nasıl yapacağımı bilmiyorum." dedim kafamı iki yana sallayarak.
"Ben seni yönlendireceğim." dediğinde kafamı salladım. "Şimdi dizlerinden destek alarak kalk ve tekrar otur." dedi kalçamda olan elini daha çok sıkarken.
Onu onayladım ve dizlerimden destek alarak kalkıp tekrar oturdum. İçimin en derinliklerine girdiğini hissediyor bunun mutluluğu ve zevki beni daha da hızlandırıyordu. Kafamı geriye itip onun yüzüne baktım kafasını fayansa dayamış dişlerini sertçe birbirine bastırmış derin hırıltılı nefesler alıp veriyordu. Elleriyle beni yukarı kaldırıp indiriyor bana yolumu gösteriyordu. Gelmek üzere olduğumda son kez yukarı kalkıp oturdum. Gücüm tükenmek üzereydi yüzümü boynuna gömdüm. Kadınlığım kasılırken o seğiriyor içime içime akıyordu.
"İlk olmasına rağmen beni iki kez doyurdun güzelim," dedi boğuk sesi ile dudaklarını saçlarıma bastırdı. Eli belimi sertçe kavrarken sıkıca bana sarıldı.
"Yoruldum." dedim dudaklarımı boynuna sürterken. Her dokunuşumla kasılıyordu.
"Aslında bu gece sadece bir kez olmalıydı. Alışman için." bir cevap vermedim.
Gözlerim karanlığa kucak açmak üzereyken, "Hadi seni temizleyelim." dedi. İsteksiz mırıltılar çıkarsam da adam beni kendinden uzaklaştırdı. Göğsüm göğsünden ayrıldı, boynuna sakladığım yüzüm gün yüzüne çıktı.
Adamın jeli eline alıp life döktüğünü gördüm. Gözlerimi kaldırıp siyah gözlere baktığımda ifadesizce gözlerime bakıyordu. Elindeki lifi vücuduma değdirmeye başladığında gözlerini benden ayırdı. Ben gözlerim onun gözlerinde iken ona bakmaya devam ediyordum. O ise benim ona baktığımı bile bile bana bakmıyordu. Yanlış bir şey yapmıştım ama bunu umursayacak kadar aklım başımda değildi. O an onu içimde istemiştim ve yaptım buna asla pişman olmayacaktım.
Onda kalan dalgın gözlerim; gözlerindeki maviliğe onu hapsetmiş gibiydi. Sessizlik sadece olduğumuz küveti dolduran suyun sesini işitiyorduk. Derin bir nefes aldığını gördüm. Henüz gözlerime bakmayıp tenime bakan adamın mırıltısını işittim.
"Ben alışkın değilim."
Kaşlarım çatıldı gözlerim bana bakmayan gözlerinde bana bakmasını beklerken, "neye?" Diye sordum.
Bu gece daldığım kara gözleri bir saniye sonra mavi gözlerimle buluştu. Dolgun dudakları birbirinden ayrılırken eli tenimdeki hareketine devam ediyordu. "Sana bu kadar yakın olmaya." Durdu ve tebessüm etti. "Senden hep uzaktım. Böyle gözlerin gözlerimde, tenin tenimde, nefesin nefesimde oluşuna hazır değildim ki."
Yerinde olmayan zihnim sadece dinledi onu. Gözlerim hâlâ ondayken yüzüme yaklaştı dudağıma dudağını bastırdığı da gözlerimi kapattım hızla. Kısa bir öpücükten sonra dudaklarımızı birbirinden ayırdı. Dağılmış zihnim bir ipin ucuna tutunurken sessizce mırıldandım
"Adın ne?" Bunun şimdi sorulması her ne kadar saçma gözükse de sormuştum.
"Emir." dedi gözlerime bakmadan. Biz nasıl bu duruma gelmiştik. Onu bile anlamamıştım.
"Adımı söylememi ister misin?" diye sordum. Kafasını kaldırıp gözlerime baktı.
"Söylemene gerek yok güzelim, ben senin her şeyini biliyorum."
°•°•°•°•°•
Bölüm geldi.
HESAPLAR
Arsninmelegi : Wattpad
İnstagram: arsnin.melegi
Twitter : Arsmelegi
06.05.20