15.Bölüm

700 Kelimeler
Genç kız aldığı derin nefeslerle mirzanın kokusunu içine çekti.Tamı tamına 30 dakikadır arabada mirzanın kucağında oturuyordu.İçinde anlamlandıramadığı duygular yükselmişti.Kendisini sevdiğini söyleyen bu adamdan etkileniyordu bunun farkındaydı ama bunu kendine yediremiyordu. Mirza sevdiğine sımsıkı sarılmış kokusunu içine çekiyordu.Hayatının en huzurlu dakikalarını yaşayan adam derin derin nefes alan kızı sakinleştirmek istercesine sırtını okşuyordu. Ahu belinde gezinen ellerle gözlerini kapatmıştı.Bu büyülü anın huzurunu çıkarıyordu.Fakat bulunduğu pozisyon sayesinde kasılmıştı.Genç adamın dizlerinin üstündeydi.Ağlamaktan kızarmış gözlerini mirzaya çevirerek "M-Mirza ben" diyen kızla genç adam tebessüm ederek baktı karşısındaki yeşilliklere.Elleriyle genç kızın önüne düşen saçlarını geriye iten Mirza "Şşş birşey söylemek zorunda değilsin Ahu gözlüm kafanı toplayınca konuşalım olur mu?" diyerek üstünde oturan kızı seyretti.Zor dayanıyordu kucağında minicik bedene o kadar güzeldi ki sevdiği içine hapsedesi geliyordu.Kimse görmesin istiyordu. Genç kız adamın düşünceli olmasına tebessüm ederek kucağından kalktı.Kendini yuvasından giden bir kuş gibi hissetmişti. "Be-beni eve bırakırmısın?" diyen kızla Mirza başını olumlu anlamda salladı.Çok üstüne gitmemesi gerektiğini anladı.Ceketini çıkartan genç adam sevdiği kadının omuzlarına bıraktı.Ahunun üstüne çok fazla gitmemesi gerektiğini düşünerek genç kızla beraber yola koyuldu.Mirza için ahunun yanında olması bile bir şükür sebebiydi.Allaha şükreden genç adam yanında oturan kadına bakmayı keserek yola odaklandı. Ulusoy Konağı Meryem yere çökmüş borana şaşkınlık içersinde bakıyordu.Dışarıdan gelen sesleri duyan kadın Borana döndü. "B-Boran kalk" diyerek kocasını kaldırmaya çalışan kadın ellerini tutan ellerle gözündeki yaşları bir bir düşürdü.Boran sevdiği kadının gözünden akıttığı her bir damla için acı çekiyordu.Derin bir nefes alarak "Sözümü kesme meleğim şu ana kadar yanında olamadığım için özür dilerim.Gerçek bir koca gibi davranıp seni bulamadığım için özür dilerim.Keşke kadere engel olabilseydim.O gün bana bıraktığın mektubu okuduğumda ö-ölmek istedim ben.Yazdığın her satır nakış nakış kalbime işledi.Paramparça etti. O gün ahumla birlikte bağ evine gittiğiniz gün kafamın içinde binbir türlü plan vardı.Gidecektik buradan senin üzülmene dayanamıyordum.Bu umutlarla gülümsemiştim.Yeni bir hayat kuracaktık.O sırada o şeytanı gördüm üstü başı harap haldeydi.Bilirsin törelerimizde eve gelen misafiri geri göndermek bize yakışmaz.Acıdık aldık içeri son-" diyerek devam eden adamla Bora'n gibi yere çöken meryem gözyaşlarını tutamıyordu.Boran elindeki elleri bırakmadan tekrar konuşmaya başladı. "Sonra odamıza geldim.Yeni kuracak olduğumuz hayatımız için planlar yaparken uyumuşum.Keşke bir daha uyanmasaymışım be meleğim.Kalktığımda yanımda gördüğüm bedenle kıyameti kopardım.Evden çıkan bağırış çağrışlar bütün Mardin'i inletmişti.Daha sonra o bı-bıraktığın kahrolası mektubu gördüm.İlk defa ölmek istedim be meryemim.Ben seni bu kadar severken senin gitmiş olmanı kendime yediremedim.O aşüfteye gelince kaç yıldır bu Konak'ta kalıyor lakin yemin olsun eli elime değmedi.Senden başkası bana haram be kadın.Benim kadınımda çocuklarımın anasıda sensin." diyen adam kadının gözünde akan yaşları eliyle sildi.Meryem duydukları karşısında kendine binbir türlü belalar okuyordu.Minicik bir yanlış anlama yüzünde sevdiği adamla çocuklarının babasıyla yıllardır ayrıydılar.Ne yaptım ben! diye yakınan kadın kendine aşk dolu gözlerle bakan adama baktı.Son gayretiyle dudaklarını araladı. "B-Boran B-ben" diyen kadının hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamasıyla karısını kolları arasına aldı boran. "Şşş yalvarırım ağlama meleğim.Kalbim acıyor ruhum daralıyor sanki bir el boğazımı tutmuş sıkıyor.Biliyor musun öldüğüne inanmadım çünkü sen ölseydin ben yaşayamazdım.Sensin nefes almak yağan yağmurun altında durup ıslanmamak kadar zordu.Sen varya kadın sen benim kalbime işledin.Seni ordan söküp atmaya kimsenin gücü yetmez." diyen adam umutla kadının gözlerine baktı. "Ö-özür dilerim" diyen kadına tebessüm eden Boran ağa "Bundan sonra benden ayrılmayacaksan özürünü kabul ederim meleğim" dedi.Meryem kendine umutla bakan adama dolu gözlerle baktı. "B-bunca yıldan sonra olmaz artık Boran" diyen kadın ayağa kalktı tam kocasının yanından geçerken Boranın kendisini çekmesiyle kendini kocasının kucağında buldu. "Olacak sen benimsin" diyen adam kendi dudaklarını karısının dudaklarına büyük bir tutkuyla mühürledi. Ahu ve Mirza konağın önüne geldiğinde kapıda korumalar haricinde kimseyi görmeyince şaşkınlıkla kalakaldılar.Mirza kendine gelerek ahunun ellerini tuttu. "Annene bu kadar kötü davranma güzelim önce bir dinle" diyerek tebessüm eden adama bakan ahu kaşlarını çattı. "sağol mirza buraya kadar getirdin ama lütfen kararlarıma saygı duy" diyerek arabanın kapısına uzandı.Genç kızı kendisine çeken mirza dudaklarını genç kızın alnına değdirdi. "Yakışır" diyen Mirza ahunun kıpkırmızı yüzüne baktı. "Alnınız diyorum küçük hanım en çok benim dudaklarıma yakışır" diyen adam genç kızın yeşilliklerine odaklandı.Ahu son gayretle arabadan inince konağa ilerlemeye başladı.Mirza giden kızın arkasından "Ahhh be güzelim bu minicik öpücükten bile utandıysan ilerde yapıcağımız şeylerde napıcaksın çok merak ediyorum." diyerek mırıldandı. Meryem dudakları üstünde hareket eden dudaklarla kalbinin duracağını hissetti.Yıllar sonra kocası tarafından öpülüyordu.Ellerini kocasının omzuna koyan kadın duyduğu kırılma sesiyle çekildi ve kendilerine şaşkınlıkla bakan gözler arasında duyduğu şeylerle yerin dibine girdi. "Tövbe estağfurullah bu gelin kudurmuş da gelmiş"
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE