"Gerçekten ne inatmış ya!" diye söylendi Sedef. "Asla anlamıyorum sizi." Sude'de Sedef'e hak verircesine başını salladı. "Hoşuma gidiyor." diyerek itiraf ettiğimde Sude tek kaşını kaldırarak "Üzülmek mi?" diye sordu.
Gözlerimi devirdim. "Üzülmüyorum ki." dedi gülümsemeye çalışarak. "Neden onun için üzüleyim?" kahkaha attım bu defa. "Sadece bu kadar zor olması..." elimi çenem yasladığımda bir ah çektim.
Sedef kolumdan çekince düşecek gibi olarak masaya tutundum. "Şimdi sana bir şey soracağım." dediğinde "Tamam." diyerek arkama yaslandım. "Sude, tut." dediğinde kaşlarımı çattım. Sude ayağa kalkarak omuzlarımdan tuttu.
"Acaba," Sude ile göz göze geldiler. "Sen Kağan'dan hoşlanıyor olabilir misin?" demesiyle birkaç dakika boş boş yüzüne baktım ve kahkaha attım. "İlahı Sedef." diyerek kalkma
