Durgun olan yanardağını alevlendirmek için küçük bir çakıl taşı bile yeterdi. Öyle ki Araf'ı sinirlendirmek çakıl taşından da küçük bir taş yeterli olabilirdi. Sinirli gözlerini yan tarafında oturan Healer'a çevirip sabır dilenircesine başını iki yana salladı. Kendisini tutmak, sakin olmak için derin derin soludu. "Hadi canım, sen ciddi misin!" dedi imalı sert sesiyle. Healer nasıl bir olayın içinde olduğuna dair bir fikri olduğuna emin miydi? Şöyle ki Araf'ın baktığı açıdan pek emin olur bir yanı görünmüyordu. "Evet." Aldığı cevaba eşlik eden baş hareketine sinirle kahkaha attı Araf. Karşısındaki kız kesinlikle ona kocaman bir sınav olarak gönderilmişti. "Sen dalga mı geçiyorsun Healer? Yoksa taklit falan mı yapıyorsun?" Kaşlarını çatarak karşısında kendisine hakaret içerikli cümle

