18.

1605 Kelimeler

Ural’ın gidişinin ardından kardeşi ile tam da istediği ortamı yakalayan Ayşe, ikindi namazını da kıldıktan sonra koltukta oturup telefonuna bakan kardeşine seslendi. “Gökçe.” Kız hızlıca doğrularak cevap verdi ablasına “Efendim abla, bir şey mi istiyorsun?” Kıza kocaman tebessüm eden ablası yanındaki boşluğu pat patladı. “ İstiyorum evet, kardeşimi aşerdim.” Ablasının şakasıyla Gökçe’nin içi bir tuhaf oldu. Gebe olmak, dünyaya bir yavru getirecek olmak hem bu kadar mutluluk hem de bu kadar acı verici olabilir miydi? Neydi Gökçe’yi bu kadar utandıran? Nikahsa kıymıştılar işte. Kendi yavrusunu kirli pis bir şey gibi utanç kaynağı yapan şey neydi? El alem ne der isimli canavara mı yem edecekti minik canını? Oysa hayatta değer verdiği saysan beş kişiden fazlası yoktu Gökçe’nin. O

Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE