Tural: Dünden beri sesin çıkmıyor?
Tural: Yazın çıkmıyor*
Mayonez: Kalp krizi geçirmişim, doktorlar zor toparladı
Tural: Kalbini mi?
Mayonez: Kalbimi
Tural: Bilseydim öyle şeyler yazmazdım kız Mayonez, ölürsen suç bana kalır
Tural: Gencecik yaşımda üç çocukla mapuslara mı düşürcen sen beni?
Tural: Amanın :O
Mayonez: Len sen benden habersiz çocuk mu peydahladın?
Mayonez: Pardon, ÇOCUKLAR?!
Tural: Evet
Mayonez: NE?!
Tural: Yiğit'im, Tina'm, Pusula'm. Canım çocuklarım♥
Mayonez: Gerizekalı, kalbime mi indircen sen benim?
Tural: Dün indirmişim ya :'')
Mayonez: Gerçekten kalp krizi geçirmediğimi biliyorsun değil mi?
Tural: Yoo bilmiyordum
Tural: Şuan öğrendim ve yıQıldım
Mayonez: Kalp krizi geçirmemi istiyorsan evlenme teklifi edebilirsin :')
Tural: Evlenek mi?
Mayonez kişisi sizi görüntülü arıyor...
Tam açacağım sırada kapattı. Güldüm. Heyecandan aramış olsa gerekti.
Tural: Heyecanlandın mı Mayonez?
Mayonez kişisi sizi sesli arıyor...
Bu sefer hızlı davranarak açtığımda kapatamamıştı. "Mayonez? Orada mısın?"
Ses gelmedi.
"Telefonu kalbine koy da bari attığını duyayım. Cidden kalpten gidersen sorumlusu olmak istemem." Gülerek konuştuğumda birkaç hışırtı sesi duydum.
Ardından arkadan bir ses geldi. "İlayda müdür seni çağırıyor!"
Yeniden konuşacağım sırada arama sonlandırıldı.
Tural: Tamam anladık yazmıyorsun da bari emoji at, ölmediğinden emin olayım :D
Mayonez: ?
Tural: Emoji çok manidar yalnız
Mayonez: Son kullanılanlardaydı
Tural: Benden büyük olmadığına emin miyiz?
Mayonez: Aynı yaştayız -,-
Tural: O zaman ne bu evlenme merakı?
Mayonez: Söylediklerimi bu kadar ciddiye alma yahu
Tural: Beni sevdiğini de söylüyorsun, onu da mı ciddiye almayayım?
Mayonez: Sadece onu al, yeter
Tural: OQ
Tural: Şuan okuldasın değil mi? :'')
Mayonez: Hayır
Tural: Nerdesin?
Mayonez: Şeyde,
Mayonez: Çok güzel bir yerde
Tural: O çok güzel bir yerin adı var mı?
Mayonez: Var tabi olmaz mı?
Tural: Neymiş?
Mayonez: Jüpiter!
Tural: Ha?
Mayonez: Edirne'den Kars'a, Jüpiter'den Mars'a
Tural: Dünya benim olsa, değişmem Burcu'ya ashdash
Mayonez: BURCU KİM BAMYA?!
Tural: Valla onu Güdüllü Cihan abimize sormak lazım, sonuçta onun şarkı sözü
Mayonez: Hee şarkı sözü diyorsun?
Tural: Eh yani
Mayonez: Olsun yine de yazma öyle şeyler
Tural: Peqi
Mayonez: Aferin ayıqs
Birinin enseme vurup yanıma oturmasıyla telefonu kilitleyip sıraya bıraktım. "Tural iyi misin lan? Sabahtan beri bana bulaşmadın?"
Yiğit'e gülümseyip yanaklarını sıktım. "Sen beni mi özledin yiğidim? Aşk olsun ben sana bulaşmaz mıyım hiç?" Arada bir tokatlayıp oy oy diye sevdim yanaklarını.
Elime vurup kendini benden uzaklaştırdı. "Soranda hata anasını satayım. Ne halt yersen ye. Seni daha az görmek sinir sistemim için en sağlıklısı olur."
Yanımdan kalktı. Sınıftan çıkacağı sırada ona yetişip sırtına atladım. "Sinir sistemin ve ben iyi anlaşıyoruz bebeğim, kıskanma."
Ben onun saçını bozarken o beni sırtından atmaya çalışıyordu. "Lan insene!"
"Olmaz." Ayağımla hafifçe kasesine vurdum. "Deh dıgıdık dıgıdık, belamızı çok aradık!"
"Biraz daha inmezsen belanı çok güzel bulacaksın amip!"
Onu takmayıp vurmaya devam ettiğimde sinirle beni sırtından aşağı itti. Hayvan gibi kaslı çocuk, iter tabi. Dengemi sağladığımda Yiğit'in bana ters ters baktığını gördüm. Bana doğru bir adım attığında koşarak sınıftan çıktım.
"Kaçma lan, gel buraya!"
Yiğit de peşimden gelmeye başladı. Koridor boyu bağırarak koşarken insanlar bizi gülerek izliyordu. Bu halimize 4 senedir fazlasıyla alışmışlardı.
"Ne demiş atalarımız? Erkekliğin yüzde doksanı kaçmaktır. Kovalamaktır dememişler. Sen atalarımıza karşı mı geliyorsun hadsiz?"
Koridorun sonunda Bihter yengemi görmemle, çölde su bulmuş bedevi gibi yanına varmam bir oldu. "Yengem yetiş!" Onu önüme alıp arkasına geçtim. "Yiğidim beni çok haşin sevmek istiyor. Buna hazır değilim."
Kafasını bana çevirip kaşlarını çattı. "Ne diyorsun Tural? Noldu?"
Kafamla yanımıza gelen Yiğit'i gösterdim. "Haşin erkeğine sor."
Önüne dönüp sevgilisinin kızgın suratını gördüğünde bıkkınlıkla sordu. "Yine onu kızdıracak bir şey yaptın değil mi?"
Ellerimi havaya kaldırdım. "Vallah billah tillah ben bir şey yapmamişam."
Yiğit bana doğru bir adım attığında hızla ellerimi indirip yeniden yengemin omuzlarına yerleştirdim.
"Lan bari yemin etme çarpılacaksın."
Gülerek kafamı öne doğru uzattım. "Görüyorsun değil mi? Nasıl da düşünüyor beni. Bizim aşkımız daha büyük. Sen onun için geçici bir hevessin. Hıh," deyip havamı attıktan sonra tekrar doğruldum.
"O yüzden benim arkama saklanıyorsun."
İyi yerden vurmuştu vicdansız.
"İnşallah siz kazanırsınız, ben sizi tutuyorum." Anında U dönüşü yapmıştım. Yengemin omzuna vurdum. "Maşallah maşallah Yenge Hanım da pek bir sağlam."
Yiğit sevgilisini kolundan tutup kendine çekti. "Elin ayağın rahat dursun yoksa kardeş falan demem, kırarım." Sevgilisi konusunda ne kadar hassas olduğunu bildiğim için ses çıkarmadım ama bir kız uğruna kardeşini satacak kadar da şerefsiz değildi.
Yoksa öyle miydi?
"Yiğidim sen şerefsiz misin?"
Biz yine birbirimize girdiğimizde yengenin yanımızdan uzaklaştığını gördüm. Az önce konuştuğu kız arkadaşına seslendiğinde isim dikkatimi çekmişti.
"İlayda! Bekle beraber inelim kantine."
Bu ismi az önce Mayonezle konuşurken duymuştum. Yoksa...?