“On yedi.”
“On altı da benim.”
“Yavaş gidiyorsun Karahanlı. Yatakta böyle değilsin.”
Demir, hemen sırtının dönük olduğu kızın sözleri ile duraksadı ama konteynerin köşesinden çıkan siyah giyimli adamı kafasından vurdu. On dakikadır büyük bir çatışma içindelerdi. Polis gelmiyordu. Helena, başka bir ekibini de oldukları yere yönlendirdiğinde kalabalık olmuşlardı. Böylelikle direnebiliyorlardı.
Kulaklığa dokunan Helena “Bitirin şu siktiğimin olayını.” diye bağırdığında silah sesleri kesildi ama küçük sinek vızıltıları denizin dalgalarına karıştı. Sırtını arabanın kasasına yaslayan genç kız yere oturdu ve bir dizini kırıp silah olan elini onun üzerine koydu. Gözleri ölüm saçarken yanına oturan Demir’e “Sigara versene” dedi.
Demir, cebindeki paketi çıkarıp hem kendine hem de genç
