"Klube mi gidiyoruz?"diye sordum. Cevabı biliyordum ama ortamdaki sessizliği bozmak istedim. Bir aynaya bir bana baktı, gülümsedi ve başını olumlu anlamda salladı. Sağ elini direksiyondan çekti ve işaret parmağıyla gözlüğünün ortasına dokunup yukarıya itti. Yine onu konuşturmayı başaramadım. Dakikaların sonunda ışıltılı mekanların yan yana dizildiyi, gürültülü bir sokağa saptık. Arabayı durdurup el frenini çekti ve kemerini açtı. Kemerimi açmaya çalıştığımda başaramadım ve mahcup bir ifadeyle ona baktım. Bakışları beni bulduğunda, cebelleştiğimi görüp elini elimin üzerine koydu. Elimi atşe değmiş gibi geri çekip bakışlarımı kaçırdım. Kemerimi açtığında kapıları açtık ve arabadan indik. Önünde durduğumuz mekana göz gezdirirken, bakışlarımı yukarıya çıkardım. Klupten çok bir restorana ben

