“Yılmaz ile neden o depoda buluştun?” Tuğrul geceden beri belki de beşinci kez aynı soruyu tekrarlıyordu. Korkmaz’ı konuşturması deneyimlediği kadarıyla imkânsız gibiydi. Adam karşısında o kadar rahat bir tavırla oturuyordu ki, yerinden kalkıp onu sarsmamak için zor duruyordu. “Böyle aptal aptal birbirimizin suratına mı bakacağız?” “Avukatım gelmedi mi?” Tuğrul, Korkmaz’ın ağzından çıkanlarla öfkeyle tısladı. “Benimle dalga mı geçiyorsun Korkmaz? Avukat çağırmadığını ikimiz de biliyoruz.” “Çağırmadım mı?” dedi Korkmaz dalga geçerek. “O zaman avukatımı istiyorum.” Tuğrul öfkeyle avuçlarını masaya sertçe vurarak ayağa kalktı. Eğer gözlerden ateş çıkabiliyor olsaydı Korkmaz o anda küle dönmüş olurdu. “Seni içeriye tıkmaya yetecek kadar elimde kanıt var Korkmaz. O yüzden şansını zorla

