Biraz sakinleştiğimde elim yüzüne uzandı. Girdiği kavgadan dolayı burnundan kan gelmişti ve alnında morluk oluşmuştu. “Pansuman malzemesi var mı?” “Hallederum sikinti yok.” dedi umursamazca. “Deniz bu halde görürse…” “Görmez beni dert edinmeyi bırak.” Yanımdan kalkıp banyoya gitti ve yüzündeki kanları yıkayıp geri döndü. “İki yumruğa devrilecek değilim.” Rakı şişesini sakladığı dolaptan çıkardı ve masayı açıp yanına hazırladığı mezelerle getirdi. Doldurduğu kadehi önüme bıraktı. “Kafan rahatlar.” Kadehi alıp birkaç yudum içtim. Gözlerimden ara ara engel olamadığım yaşlar akıyordu. “O şerefsiz var ya benimle tanışmak için bile dümen çevirmişti.” Kadehimden içerken gözümden akan yaşı kolumla sildim. “O gün sapık diye yüzüne biber gazı sıkmıştım ama öyle tatlı konuşuyordu ki istemed

