📖 17. BÖLÜM GÜN DOĞUMU, ÇILGIN DERSHANE VE KAPADOKYA MACERASI
Sabah 05.20’de alarm çalmadan
Derin zaten gözlerini araladı.
Kalbi gece boyunca hız kesmemişti.
Alp’in küçük notu hâlâ başucundaydı:
“Yarın gün doğumu… unutma.”
Derin nefes aldı, yorganı üste çekti, yüzü kızardı.
Derya bir anda doğruldu:
“DERİNNN!!!
KALK! AŞK KIZI!
GÜN DOĞUMUNU KAÇIRMAK ÜZEREEESİN!”
Derin yastığı fırlattı:
“Derya, bağırmaaa!”
Derya saçlarını toplamaya çalışırken güldü:
“Ben seni hazırlıyorum! Oğlan seni gün doğumuna çağırdıysa Bİ’ŞEY VAR demektir!”
“Ne var?”
Derya kaşlarını kaldırdı:
“AŞK! AŞK VAR!
Ben bu işten anlarım.”
Derin istemeden güldü.
Aynanın karşısında saçını düzeltti, montunu aldı ve kapıya ilerledi.
Derya arkasından bağırdı:
“Gidersin, gülersin, dönersin.
Hoca görürse ‘Ben sabah duasına çıktım’ dersin, tamam mı?!”
Derin kapıyı sessizce kapattı.
GÜN DOĞUMU – DERİN VE ALP
Koridora çıktığında kimsecikler yoktu.
Sessizlik… hafif bir rüzgâr… Kapadokya’nın sabah kokusu…
Ve merdivenlerin başında Alp.
Sırtı duvara yaslı, elleri cebinde, hafif tebessümle bekliyordu.
Alp:
“Tam zamanında.”
Derin utangaç gülümsedi:
“Sen erken gelmişsin.”
“Beklemek güzeldi.”
Derin’in kalbi hızlandı.
Birlikte otelin terasına çıktılar.
Gökyüzü turuncudan pembeye dönüyordu.
Bir balon sonra bir balon daha yükselmeye başladı.
Alp, Derin’e döndü:
“Biliyor musun… bugün niye seni çağırdım?”
Derin fısıldadı:
“Niye?”
Alp gözlerini ondan ayırmadı:
“Bu manzaranın benim için bir anlamı olsun istedim.
Ve o anlam sensin.”
Derin’in nefesi kesildi.
“Ben… böyle bir şey beklemiyordum…”
Alp hafif güldü:
“Bence bekliyordun.”
Sessizlik.
Ama güzel, sıcak bir sessizlik.
Derin gözlerini balonlara çevirdi.
Alp onun omzuna hafifçe dokundu.
“Bugün güzel geçsin.
Beraber gezelim, olur mu?”
Derin’in yanakları kızardı:
“Olur…”
EFE – KÜBRA GÜN DOĞUMU KARESİ
Aynı dakikalarda Kübra kapı arkasında gidip geliyordu.
Kendine fısıldıyordu:
“Ayyy ne diyeceğim?
Efe bekliyor mu acaba?
Ben neden böyleyim?!”
Tam o sırada kapı tık tık.
Efe:
“Kübra? Hazır mısın?”
Kübra kapıyı bir anda açtı:
“HAZIRIM!”
…Sonra yüzü kızardı.
“Yani… hazır gibiyim…”
Efe güldü:
“Hadi, balonlar yeni yükseliyor.”
Beraber yürürlerken Efe yan gözle baktı:
“Bugün özel olsun isterim.”
Kübra utangaç bir tebessümle:
“Benim için çoktan özel.”
Efe tamamen eridi.
ÇILGIN DERYA SAHNEDE
Saat 07.30
Herkes kahvaltıya indiğinde
Derya çoktan ortalığı karıştırmaya başlamıştı.
“GÜÜÜNAYDIIIN KAPADOKYAA!!
Ben rehberiniz Derya!
Bugün sizi hem gezdireceğim hem eğlendireceğim!”
Hoca kaşlarını çatıp sordu:
“Derya… ne rehberi?”
Derya elindeki su şişesini mikrofon gibi tuttu:
“Hocam, gönüllü rehberlik.
Bu geziyi çocuklar unutmayacak!”
Hoca iç çekti:
“Unutmayacağına eminim…”
Gamze yoktu, onun yerini bugün DERYA bire bin dolduruyordu.
Kızın enerjisi bütün oteli ayağa kaldıracak gibiydi.
DERSHANE ETKİNLİĞİ – KOPUŞ ANLARI
Hoca:
“Geziden önce küçük bir etkinlik yapacağız.
Otel salonunda mini dershane programı.”
Derya daha sözü bitmeden sahneye koştu:
“BEN SUNUCUYUM!
Alkışlarla beni karşılayın!”
Deniz bağırdı:
“Alkışlıyoruz ki bitsin!”
Herkes güldü.
Derya sahnenin ortasına geçti:
“İlk etkinlik: Bilgi Yarışmasıaa!
Kaybedenler ceza çeker!”
Derin:
“Cezalar ne?”
Derya masaya vurdu:
• Şınav
• Aşk şiiri
• İtiraf
• Taklit yapma
• Çılgın dans
Alp fısıldadı:
“Sen kaybetme, ben şiir falan okumam.”
Derin güldü:
“Ben kaybederim ama sen okursun.”
Efe soru bile bitmeden yanlış cevap verdi.
Kübra bağırdı:
“O KOLAYDI EFE!!”
Derya:
“EFE CEZAA!
Ceza: KÜBRANIN GÖZLERİNE BAKIP ‘GÜNÜMÜ GÜZELLEŞTİRDİN’ DİYECEKSİN!”
Efe kıpkırmızı oldu.
Kübra da.
Efe fısıldadı:
“Bugün… gerçekten günümü güzelleştirdin.”
Kübra’nın nefesi kesildi.
Salondan “OoooOOooOOO!!” sesleri yükseldi.
Deniz:
“Efsane aşk başlangıcı burada!”
Derya:
“Kesinlikle!”
GEZİ BAŞLIYOR – DERYA REHBER(!)
Tüm grup otobüse doluştu.
Derya öne geçti:
“Ben size Kapadokya tarihini anlatacağım.
Burası… eski zamanlarda…
Şey işte… peri bacaları vardı.
ONLAR DOĞAL OLARAK ÇIKTI!”
Hoca başını masaya vurdu:
“Derya lütfen anlatma.”
Derya:
“Tamam hocam…
Ben sadece fotoğraf çektireceğim.”
Gezi boyunca:
• Derya herkesi yanlış yola soktu
• Kübra fotoğraf çekerken Efe kadraja girip gülümsemeye çalıştı
• Derin bir kaya dibinde ayağı takılınca Alp anında tuttu
• Deniz sürekli grup arkadan kopmasın diye bağırdı
• Derya turist grubuna karışıp kayboldu
• Hoca son ses bağırdı: “DERYYAAAAA!”
Derya koşarak geri geldi:
“Hocam yanlışlıkla Almanlara katıldım ama fotoğraf çektim bak!”
Herkes güldü.
BÖLÜM SONU – ROMANTİK KAPANIŞ
Akşam otobüse dönerken güneş batıyordu.
Derin camdan dışarı bakarken Alp yanında belirdi.
Alp:
“Bugün güzeldi.
Seninle daha da güzeldi.”
Derin başını eğdi:
“Benim için de…”
Alp hafifçe gülümsedi:
“Yarın yine… birlikte olalım mı?
Gezi bitti diye ben durmam.”
Derin’in kalbi hızlandı:
“Olur…”
Efe ön taraftan bağırdı:
“KÜBRA! YARIN Bİ’YERE GİDELİM Mİ?!”
Kübra elleriyle yüzünü kapattı:
“Ayyy rezil oldum…”
Derya araya girdi:
“KÜBRACIM EVLENİYORSUN ARTIK!”
Hoca otobüsün önünde patladı:
“DERYYAAAA!
SUSTUR ŞU AĞZINI!”
Derya sakince:
“Hocam…
Benim ağzım sustuğu an dünya döner mi emin değilim.”
Herkes gülmeye başladı.
Otobüs otelin önünde durduğunda Alp, Derin’e yanaşıp sessizce bir kâğıt verdi.
Derin kâğıdı açtı:
“Bugün manzaraydı.
Yarın… belki biz oluruz.”
Derin yüzünü kapattı, kalbi yerinde değildi sanki.
Derya bağırdı:
“BEN ÇILDIRIYORUM!
Derin senin aşk hikâyen Hollywood senaryosu gibi!”
Derin:
“Derya… lütfen sus…”
Ama gülüyordu.
Ve böylece Kapadokya macerası
bir sonraki bölümde daha da çılgın bir hâl alacak şekilde
yerini büyük bir meraka bıraktı…
VADİDE YALNIZ YÜRÜYÜŞ – DERİN & ALP
Grup tepede fotoğraf çekinirken
Alp hafifçe Derin’in koluna dokundu:
“Gel… sana bir yer göstereceğim.”
Derin şaşırdı ama peşine takıldı.
Kısa bir patikadan aşağı yürüdüler.
Küçük bir çıkıntı…
Peri bacaları tam ayaklarının altındaydı.
Alp fısıldadı:
“Buraya kimseyi getirmedim.
Ama seni getirmek istedim.”
Derin rüzgârla birlikte titredi:
“Neden… beni?”
Alp başını hafifçe yana eğdi:
“Sen beni… iyi yapıyorsun.
Yanında daha huzurlu oluyorum.”
Derin’in kalbi göğsüne sığmadı:
“Ben de… senin yanında kendimi güvende hissediyorum.”
Alp hafifçe gülümsedi:
“Güvendesin Derin.”
O an Derin yere bakarken ayağı kaydı.
Alp anında onu tuttu.
Derin kekeledi:
“Ben… ben hep düşüyorum.”
Alp:
“Ben hep tutarım.”
Derin’in gözleri parladı.
Orada küçük ama derin bir bağ daha oluştu.
KÜBRA & EFE – NET YAKINLAŞMA
Grup vadide dağılırken
Kübra fotoğraf çekmek için kayaların arasına girmişti.
Efe uzaktan seslendi:
“Kübra dikkat et, orası dik!”
Kübra arkasını dönerken ayağı boşluğa kaydı.
Bir çığlık—
Tam düşecekken Efe kapıp tuttu.
Kübra şok içinde:
“B… beni mi tuttun?!”
Efe gülerek:
“Yani… düşmene izin veremezdim.”
Kübra’nın sesi kısıldı:
“Ben… teşekkür ederim…”
Efe kızın yüzüne baktı:
“Bugün… seninle konuşmak istiyordum aslında.”
Kübra merakla:
“Ne hakkında?”
Efe biraz utanarak:
“Ben… seni gerçekten tanımak istiyorum.
Hani… sadece bugünlük değil…”
Kübra dondu.
Sonra yavaşça gülümsedi:
“Ben de isterim.”
Bu sefer Efe dondu.
Deniz uzaktan bağırdı:
“OOOOO ÇİFT OLDU BUNLAR!”
Kübra yüzünü kapattı, Efe kafasını yere eğdi.
Ama ikisi de mutluydu.
DERYA’NIN “KAYSERİ TURU” SKANDALI
Herkes vadiye dağılmış gezerken
Derya ortadan kayboldu.
10 dakika sessizlik.
20 dakika panik.
Hoca bağırdı:
“Deryaaa nerdesin?!”
Tam o sırada Derya koşarak geldi.
Arkasında 12 kişilik TURİST GRUBU!
Hoca gözlerini açtı:
“Derya… bunlar kim?!”
Derya nefes nefese:
“Hocam… yanlışlıkla Kayseri turuna katıldım!
Bunlar da beni rehber sandı!
Beni takip ettiler!”
Turistler el salladı:
“Deryaaa! Very good guide!”
Hoca yere çöktü:
“Ben istifa edeceğim… gerçekten…”
Turist grubundaki bir teyze
Derya’nın eline 50 TL sıkıştırdı:
“Good job!”
Derya dönüp Derin’e fısıldadı:
“Bu parayla sucuk ekmek yerim.”
Derin çatlayana kadar güldü.
AKŞAM YEMEĞİ KAOSU (YENİ SAHNE)
Otele döndüklerinde herkes çok açtı.
Aşağıdaki restoran tıklım tıklımdı.
Derya masaya oturur oturmaz bağırdı:
“GARSON!
Bugün çok çalıştım, bana ekstra ekmek getir!”
Garson şaşkın:
“Ne iş yapıyorsunuz siz?”
Derya göz kırptı:
“Tur rehberiyim.”
Derin boğulacak gibi güldü.
Masada:
• Alp sürekli Derin’in tabağındaki soğuk şeyleri ısıtmasına yardım ediyor
• Kübra utangaç utangaç Efe’ye su uzatıyor
• Deniz sürekli Derya’yı susturmaya çalışıyor
• Derya herkese “Bugün çok yoruldum ben ünlüyüm artık” diyor
Hoca masaya geldi:
“Bugün çok yoruldum.
Yarın sakin bir program yapacağız.”
Derya:
“Hocam yarın ATV turları, mağara konsepti, kamp ateşi—”
Hoca kaşı kaldırdı:
“Bunu sana kim söyledi?”
Derya:
“Ben hissettim.”
Hoca:
“Hissettiğini değil, kurduğunu görüyorum.”
DERİN’İN GECE NOTU
Odaya döndüklerinde
Derya hemen yatağa uzanıp ayaklarını havaya kaldırdı:
“BEN BUGÜN 30 BİN ADIM ATMIŞIMDIR!”
Derin gülümsedi, sessizce defterini açtı.
Küçük bir cümle yazdı:
“Bugün Alp’e biraz daha bağlandım.
Neden bilmiyorum… ama yanımda olunca içim çok ısınıyor.”
Derya yastığını fırlattı:
“DERİN! NE YAZIYORSUN?!”
Derin defteri kapattı:
“Ders notu!”
Derya güldü:
“TABİ TABİ AŞK NOTU!”
BÜYÜK SÜRPRİZ
Tam ışıkları kapatıyorlardı ki
Koridordan öğretmenin sesi duyuldu:
“Herkes yarın sabah 09.00’da hazır olsun!
Özel bir sürpriz gezi var!”
Derya yataktan fırladı:
“BİLİYORDUM!
ATV TURLARI!
KAMP ATEŞİ!
MACERA!”
Derin şaşkın:
“Bunu nereden biliyorsun?”
Derya zaferle:
“ÇÜNKÜ BEN BU GEZİNİN KALBİYİM!”
Derin:
“Sen bu gezinin bela mıknatısısın…”
Derya:
“Ama eğlencelisin, kabul et!”
Derin gülerek başını yastığa koydu.
Ve Kapadokya macerasının
yarın çok daha çılgın olacağı
belli olmuştu…