📖 15. BÖLÜM – “PERİ BACALARINDA AŞK VE ÇILGINLIK”
Sabahın ilk ışıkları odanın tül perdesinden içeri süzülürken
Derin gözlerini açtı.
Derya çoktan ayaktaydı… üstelik tam Derya modunda:
“DERİNNNN!
KALK! PERİ BACALARINA GEÇ KALDIK!
ŞARJ ALETİMİ BULAMADIM!
BENİM SAÇ NİYE POFİDİK OLDU?!”
Derin gözünü açarken iç çekti:
“Derya… daha 06:30…”
Derya bir sağa bir sola dolandı:
“Ben heyecandan uyuyamadım!
Bugün peri bacaları, balonlar, manzaralar…
Ay ben var ya bu gezinin PR müdürüyüm!”
Tam o sırada kapı tıklandı.
Kübra kafasını uzattı.
Yanında Efe…
Derin yatağında doğruldu:
“Efe!? Sabah sabah?”
Kübra utanarak:
“Efe kahvaltıya beraber gidelim mi diye sordu…”
Derya çığlık attı:
“NEEEE!?
KÜBRA’NIN KISMETİ GELDİİİ!”
Efe şaşkındı:
“Ben sadece birlikte inelim dedim…”
Derya elini salladı:
“Tamam Efe, resmî olarak onaylandı!
Kübra’yı götür, aşkınızı yaşayın!”
Kübra’nın yüzü kıpkırmızı oldu.
Efe’yle birlikte koridora yürürken
Derya elini Derin’in omzuna koydu:
“Bir çift gitti… sırada siz varsınız.”
Derin yastığı fırlattı:
“BAŞLAMA!”
PERİ BACALARINA YOLCULUK
Otobüse bindiklerinde herkes uykuluydu.
Alp sessizce Derin’in yanına oturdu.
“Bugün manzarayı birlikte görürüz değil mi?”
Derin şaşırdı:
“Evet… sanırım.”
Derya arkadan bağırdı:
“SANIRIM MI!?
DERİN ONU BEKLİYORSUN!”
Hoca dönüp baktı:
“Derya… sakin.”
“Tamam hocam ama aşk var aşk!”
Otobüs geniş vadeye girince
manzara bir anda ortaya çıktı.
Dev peri bacaları…
Uçan balonlar…
Turuncu kayalar…
Derin büyülenmiş gibi:
“Burası… başka bir dünya gibi.”
Alp başını yana eğdi:
“Yanındaki kişi güzel olunca
manzara iki kat etkiliyor.”
Derin’in kalbi hızlandı.
Derya dayanamadı:
“ALP! BU SÖZÜ KİTABININ ARKASINA YAZ!”
MANZARA FOTOĞRAFLARI
Tepenin en güzel noktasında Derya bağırdı:
“HAYDİ GRUP FOTOĞRAFI!
KAPADOKYA 2025!”
Herkes toplandı.
Derin de gülüyordu ki
Alp yana sokuldu:
“Seninle ayrıca fotoğraf çekilmek istiyorum.”
Derin’in yüzü kızardı:
“Neden?”
Alp kamerayı kaldırdı:
“Çünkü saklamak istediğim bir an var.”
Derya hemen:
“ALP! DUVAR KAĞIDI YAPARSIN ONU!”
VADİDE YÜRÜYÜŞ – YAKIN TEMAS
Vadi boyunca yürürlerken
Derin ayağı takılıp öne doğru eğildi.
Alp anında tuttu:
“Dikkat et…”
Derin başını kaldırdı:
“Teşekkür ederim…”
Alp gözlerini kaçırmadan:
“Sana bir şey olmasını istemem.”
Derin nefesini tuttu:
“Neden?”
Alp durdu:
“Çünkü… sen önemlisin.”
Tam o anda Derya tünelden bağırdı:
“DERİNNN! DÜŞSEYDİN BEN SENİ TUTARDIM!”
Alp kaşlarını kaldırdı:
“Derya… bir gün!”
Derya:
“Bir gün ne?! Söyle!”
Alp:
“Söylemeyeceğim…”
KÜBRA – EFE YAKINLAŞMASI
Vadenin diğer tarafında
Kübra ile Efe yan yana yürüyorlardı.
Kübra kamerayı salladı:
“Ben fotoğraf çekmeyi beceremem.”
Efe kamerayı elinden aldı:
“Gel göstereyim.”
Elini Kübra’nın elinin üzerine koydu.
Kübra’nın nefesi kesildi.
Efe yumuşak bir sesle:
“Bak… böyle tut.
Işığı böyle ayarla.
Sonra sadece gülümse.”
Kübra gülümsedi.
Efe ona bakarken kendi de gülümsedi:
“Oldu işte.”
Kübra fısıldadı:
“Sen öğretiyorsan olur.”
Derya uzaktan çığlık attı:
“DERİNNN!
KÜBRA’NIN KISMETİ 290 PLAKALI!”
TÜNEL MOLASI – FLÖRT YÜKSELTME
Öğretmen:
“10 dakika su molası!”
Deniz, Alp’e omuz vurdu:
“Derin seni kıskanıyor bence.”
Alp göz kırptı:
“O tatlı kız her şeyi belli ediyor.”
Derin yanlarına yaklaşınca
Deniz hızla:
“Alp dedi ki, manzarayı en çok seninle beğeniyormuş!”
Derin şok:
“Gerçekten mi?”
Alp panikledi:
“Deniz sus!”
Derin:
“Yani… öyle mi?”
Alp kısık sesle:
“Belki… olabilir…”
Derya bağırdı:
“OLUR OLUR!
AŞK FİLİZLENDİ!”
GÜNEŞ BATARKEN – GENİŞLETİLMİŞ ROMANTİK SAHNE
Hava yavaşça turuncuya dönerken
grup en yüksek noktaya çıktı.
Gökyüzü sanki bir tabloydu.
Balonlar süzülüyor, rüzgâr hafifçe esiyordu.
Derin manzaraya dalmışken
Alp sessizce yanında belirdi.
“Şu an… tam hayal ettiğim gibi.”
Derin:
“Nesi?”
Alp gözlerini kaçırmadan:
“Yanımda sen varsın.”
Derin şaşkın, heyecanlı:
“Alp…”
Alp daha da yaklaşarak:
“Sen fark etmiyorsun ama…
ben seni izlemeyi seviyorum.
Güldüğün an mı dersin…
Konuşurken gözlerinin parlaması mı…
Bilmiyorum.
Ama hoşuma gidiyor.”
Derin’in nefesi kesildi.
Tam o anda—
Derya hoparlörü açtı:
“BENİM BİÇİM BELLİDİR!”
Alp ellerini havaya kaldırdı:
“Ben romantik olmaya çalışıyorum ama
Derya izin vermiyor!”
Derin güldü:
“O bizim Derya.”
Alp gülümsedi:
“Doğru.”
– GECEYE HAZIRLIK
Otobüse döndüklerinde herkes mutluydu.
Kübra Efe’ye döndü:
“Bugün… çok güzeldi.”
Efe:
“Yarın daha güzeli olur.”
Derya:
“BU GECE OTEL PARTİSİ VAR!
KİMSE UYUMUYOR!”
Derin şok:
“Ne partisi?”
Derya:
“BALKON PARTİSİ!
BENİ DURDURAMAZSINIZ!”
Alp Derin’e dönüp kısık sesle:
“Ben geliyorum.”
Derin gülümsedi:
“İstersen.”
Alp:
“Ben hep isterim.”
Derya çığlık attı:
“DERİN! EVREN SİZİ ÇİFT YAPTI!”
Otobüs otelin ışıklarına doğru ilerlerken
herkes içten içe biliyordu:
Bu gece çılgınlığın başlangıcıydı.
Otobüs otelin önüne yanaşırken
Derin camdan dışarı baktı.
Kapadokya’nın gece ışıkları
sanki gökyüzündeki yıldızlarla birleşmiş gibiydi.
O an Alp hafifçe Derin’e eğildi:
“Bu gün bitti ama…
benim için asıl hikâye şimdi başlıyor.”
Derin’in kalbi hızla attı.
“Ne demek istiyorsun?”
Alp dudaklarını kıvırdı:
“Balkonda anlatırım.”
Otobüs durdu.
Derya çığlık attı:
“HERKES HAZIRLANSIN!
BU GECE TARİHE GEÇECEK!”
Derin derin bir nefes aldı.
Kafasının içi karmakarışıktı ama bir şeyden emindi:
Bu gece, hayatının yönünü değiştirecek bir şey olacaktı.
Ve bölüm,
otelin sarı ışıkları Derin’in gözlerinde parıldarken
sessiz bir cümleyle kapandı:
“Belki de… kader dediğimiz şey tam da böyle başlıyordu.”