Arin ne cevap vereceğini bilemedi. Her duruma hazırlıklıydı.
Varion onun kendi yaşamının değerini anlamadığının farkındaydı. Bu işini kolaylaştıracaktı. İnsan olan zengin sponsorlarından aldığı yatırımlarla ölümsüzlük üzerine çalışmalar yapıyordu.
Bu sancılı deneyleri yapmayı biraz geciktirmek istiyordu. Onu izlemek istiyordu bir süre.
"Yemek yediysen sana kitaplarımı göstermek istiyorum" dedi Varion. Arin kafasını onaylayarak salladı.
Birlikte kitaplığa yürüdüler. Bir kitap çekti Varion. 1984 kitabını Arin'e uzattı.
"Bu kitabı hiçbir yerde bulamazsın. Baskısı kalktı."
Arin umursamazca aldı kitabı. Varion kendisi için bir tane seçerek oturma odasına geçtiler. Ve Varion kitabı açıp okumaya başladı. Arin şaşkın şaşkın onu izledi bir süre ve kendisi de kitabı açtı. Bir koku geldi burnuna o kadar hoşuna gitti ki!
"Bu koku çok güzel! Kitap kokusu!" dedi Arin gülerek. Varion ona gülümseyip kitabını okumaya geri döndü.
Arin kitaba başlar başlamaz kendi dünyasına o kadar çok benzetti ki! Okurken zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştı. Kupa bardağın cam sehpaya değişini duyunca irkildi ve kafasını kaldırdı. Varion yanına sıcak çikolata bırakmıştı.
Arin sıcak kupa bardağını eline alıp kokladı. O kadar güzel hissettirmişti ki! Kendisine iyi hissettiren adama baktı.
Varion sıcak gülümsemesiyle onu daha da güzel hissettiriyordu.
Kitabın sayfalarını okşadı.
"İçim gıdıklanıyor, nedir tüm bunlar? Bir kitap, bir bardak sıcak çikolata nasıl böyle hissettirebilir?"
"Yaşamak Arin..."
"Çok iyi hissediyorum!"
Varion gülümsedi yine.
"Yorulduysan ara verelim. Tuvalet var yukarıda kullanmak istersen!"
Arin'in yüzü kızardı ve kitabı kapatarak yukarı çıkmak için ayağa kaldı. Varion da kalktı.
"Sana evi gezdireyim!" dedi. Birlikte merdivenlerden çıkıp yukarıda bir koridora ulaştılar. Bembeyaz duvarlar, beyaz kapılar...
Arin bu beyazlığın içerisine serpiştirilen aksesuarlara baktı. Siyah, kahverengi sehpaların üzerine koyulmuş yine sehpayla aynı renk vazolar, duvarlarda dizilmiş rengarenk tablolara hayran hayran baktı. Arin koridoru incelerken Varion bir kapıyı açtı.
"Burası!" dedi Varion. Arin utanarak içeri girdi.
İçeride normal aynada kendisine baktı. Saçları darmadağınık, yüzü solgundu. Aynaya iki kere tıkladı ve şaşkınlığı arttı. Her şey normaldi. Ses yok, dijital hiçbir şey yok, gözetlenme hissi yok...
Her şey rahat ve mahrem...
Çıkınca Varion'u göremedi. Merdivenlerden inmek yerine odaları dolandı.
Girdiği ilk odada yatak vardı. Güzel, ferah bir koku burnuna doluştu. İçeri girmek istese de vazgeçip kapıyı kapattı ve aşağıya indi. Varion yerinde oturuyordu. Onu görünce ayağa kalktı.
"Ne yapmak istersin?" diye sordu.
"Bilmem. Aslında dışarıyı merak ediyorum."
"Yürüyelim o zaman!" dedi ve kocaman dolaba yaklaşıp içinden ince bir hırka çıkardı.
"Hava serin, al!"
Arin uzatılan hırkayı alıp giydi. Dış kapıya yürüyüp çıktılar. Şehrin ışıklarından uzak olsalarda gökyüzünde yanan ışıklar onu rahatsız etti.
"Bu kadar çok uydunun içerisinden yıldızları seçememek kötü!" dedi Arin.
"Ne düşünüyorsun Arin? İnsan olmakla ilgili..."
"Bilmem düşünmedim hiç!"
"Bir zamanlar insanlar yaratırdı. Çizim yapardı, şarkı yapardı, yazı yazar, film çekerdi." dedi Varion.
"Evet. Amatörce şeyler... Şimdi bizden daha iyi yaratabilen yapay zeka var."
"Belki insanın yaratıklarının artık demode olduğu fikri senin böyle düşünmene sebep oluyor. Okuduğun kitap nasıldı?"
"Çok karanlık ama nedense içinde olmak istiyorum." dedi ve sustu Arin. Yeşilliklerin ortasında yürürken tek tük evlerin ışıkları uzaktan parlıyordu. Derin derin nefes alıp verdi Arin.
"Yaşamanın değeri demiştiniz... Bu değeri nasıl anlayabilirim?"
Varion;
"Zamanla... Beraber anlamaya çalışırız! Öncelikle şu soruyu sor kendine, neden yaşıyorsun ve şu an neden buradasın?"
"Her şey kurallarla geldi. Önce hastalığım sonra buradayım ve işte Refah İdaresinin gizli işleri!"
"Refah İdaresinin vatandaşlarından bazı şeyleri gizlemesi yanlış değil mi?" diye sordu Varion.
"Ne önemi var ki!" dedi Arin.
Sustu Varion. Haklıydı ne önemi vardı.
"İnsanların yaptığı her şeyi görmek istiyorum." dedi Arin.
"Birlikte film izleyelim" dedi Varion. Sonra geldikleri yoldan geri yürüyüp eve vardılar.
Varion düzeneği kurup filmi açtı. Kocaman beyaz alana film yansıtıldı. Koltuğa oturdular. Kocaman ekranda geçen yazılardan sonra görüntüler açıldı. Filmin gerçekliği Arin'i büyülemişti. Kadın ve adam birbirlerine yaklaştıkları, dokundukları zaman Arin heyecanlanıyor sanki orada kendisi varmış bütün o duyguları kendisi yaşıyormuş gibi hissediyordu.
Kadın ve adam el ele tutuştular. Arin gözünü kırpmadan izliyordu. Sonra yüzleri birbirine yaklaştı. Sonra yavaş yavaş dudakları birbirine yaklaşıp buluştu tam o anda Arin gözlerini kaçırmak istedi. Varion'a döndü. Varion da ona baktı. Bu bakışma Arin'in içinde bir kıpırtı oluşturmuştu. Varion gülümsedi.
"Sevdin mi?" diye sordu şefkatle.
Arin cevap vermeden ekrana kitlendi. Kadın ve adam hala dudak dudağaydılar.
Arin aynısını yapmak istediğini fark etti. Sonra düşündüğünden vazgeçti. Neden bu dürtüye kapıldığını anlayamadı.
Ve filmin ayrılık sahnesinde içinde biriken buhrana kapıldı. Adam ve kadının gözyaşlarını izledi. Ve o an yüzünde bir el...
İrkildi...
Yüzündeki el, yanağına düşmüş yaşları siliyordu. O elin orada kalmasını istiyordu. Varion elini yüzünde gezdirdi.
"İyi misin?" diye sordu.
Eli hala Arin'in yanağındaydı. Arin cevap verecekken hıçkırdı. Varion kahkahayla gülmeye başladı. Arin neye uğradığını şaşırmıştı. Ama onun karşısındaki gülmelerini sevmişti. Varion'un kahkahalarına o da eşlik etti. Dakikalar içinde hem gülüp hem ağlamıştı.
Varion'un sustu ve ona baktı.
"Bana da iyi geldin Arin?"
Arin;
"Sen insan mısın Varion?"
Varion;
"Bilmiyorum ne olduğumu? İnsan olmak neydi? İçimde bir kalp var, beynim var... Kollarım, bacaklarım makine..."
Arin arkasına yaslandı. Varion;
"Bu benim ilk projem ve ilk deneksin sen? Böyle vakit geçirmeye devam edersek ikimiz için de zor olacak! Sonu belli işime yaramaz hale gelince öleceksin Arin! Bunu yapmak zor olsa da kurallar böyle! Senin karşı koymanı isterken ben kurallara sıkı sıkı bağlı kalıyorum. Yanlış olduğunu bile bile..."
deyip sustu. Bir cevap bekledi ama sessizlik vardı. Kafasını çevirdiğinde uyuyakalmış Arin'i gördü. Gülümsedi. Saçları okşadı. Sonra kucağına alıp odasına taşıdı. Yatağa sarsmadan bıraktı.
Üzerini örtüp kapısını kapattı. Aşağı inip bir viski koydu kendine.
İlk projesinde neden bu kadar duygusal olduğunu anlayamıyordu. Kendini toparlamalıydı. Ona iyi davranmamalı şefkat göstermemeliydi.
Ertesi gün Arin derin tatlı uykusundan uyandı. Pencereye yaklaşıp dışarıya yeşilliklere baktı. İçinde bir dürtü vardı.
Bugün ne olacağını bilememenin heyecanı ve merakıyla yanıp tutuşuyordu. Bir an önce aşağı inip Varion'ı görmek istiyor ve bugün onunla ne yapmak istediğine karar vermek istiyordu. Kapıya doğru koşacakken temizlenmesi gerektiğini fark etti. Koridora çıkıp banyoyu bulana kadar tüm kapıları açıp kapattı ve sonunda banyoyu bulmuştu. Önce tereddüt etti. Eskiden yapmadığı tüm bu temizlenmeyi şimdi kendisi yapmak zorundaydı. Küveti suyla doldurup içine girdi saatlerce içinde bekledi. Sonunda yıkanıp küvetten çıktı. Aynada kendisine baktı. Islak saçlarını sevmişti. Saçları duştan sonra ıslak kalmazdı. Ev asistanı kurutucu makinesini çalıştırırdı hemen. Şimdi bu ıslak kalışı sevmişti. Çıplaktı. Havlu aradı, bulamadı. Varion'a seslenmek için kapıyı araladı.
"Varion! Neredesin?" Varion koşarak yukarı çıktı. Arin başını kapıdan çıkarmış onu bekliyordu.
"Havlu verebilir misin?"
Varion donup kalmıştı. Onun ıslak saçlarına ve yüzüne bakıyor ve geri kalan çıplak vücudunu hayal edince bir kıpırtı olmuştu.
"Varion!" dedi Arin.
Varion kendine gelip odasına koştu ve dolabı açıp bornozunu getirdi. Arin bornozu giyip çıktı. Varion onu izlemekten kendini alamıyordu. Arin yatak odasına geçti ve dolabı açıp kıyafetlere baktı.
"Bana uygun kıyafetin yok mu?" diye sordu. Varion dolaba yönelip bir tişört çıkardı. Büyük ve uzun tişörtü Arin'e uzatıp çıktı. Arin hemen üzerine geçiriverdi tişörtü sonra aşağıya Varion'e koştu. Varion kendisine doğru yürüyen saçları ıslak kadına baktı. Dün gece izledikleri film daha bir anlam kazanmıştı. Ve gözünü aşağıya kaydırdığında görmemesi gereken şeyi gördü.
Uçları gri tişörte belli olan koca memeler...
İşte şimdi işler karışıyordu. Kendini toparlamaya çalıştı ama aşağıda kendisinden bağımsız büyüyeni nasıl saklayacağını bilemedi. Hemen dün gece oturdukları koltuğa koştu ve hırkasını alıp Arin'e uzattı.
"Al!" dedi. Arin gözlerini devirerek mutfağa yöneldi.
"Çok sıcak Varion!"
Varion hırkayı koltuğa atıp peşinden gitti.
"Arin, sen çok güzel görünüyorsun!"
Arin dün geceki film sahnesi aklına geldi. Bu filmde adamın kadına söylediği replikti.
Hıçkırdı yine ve bunun dün gece izlediklerini canlandırması gereken bir oyun olarak düşündü.
Varion'a doğru yaklaştı. Ve kadının çok sevdiği repliğini söyledi.
"Seni seviyorum!"