Ailemle tanışma

812 Kelimeler
Etrafıma bakarken "garip" Yemek masasının etrafına 4 kişi dizilmiştik. Kardeşim benim yanıma oturmuştu ve sürekli beni dürtüklüyordu. Annem yemekleri servis ederken - sarah abini rahatsız etme o daha yeni geldi "demek adı sarah mış." - ama anneğ abim geldiğinden beri hiç konuşmuyor. - o daha yeni kubbeden geldi yorulmuş olmalı Dedi annem Yan taraftam babam müdahil oldu. -evet sarah ne anlaşmıştık. Abin gelince onu sıkboğaz etmiyicektin. - evet baba dedi sarah hayal kırıklığına uğramış bir sesle - Yoo sorun değil Dedim iki elimi de havaya kaldırarak -sadece biraz, alışamadım. Eeeee.. Sarah anlat bakalım ben yokken günlerin nasıl geçti. - bugün anneğmle evde oyun oynuyorduk. Sonra bir telefon geldi. Telefondaki kişi bugün senin eve geliceğini söyledi abiğ. "kubbe bilgilendiriceğini söylerken yalan söylemiyormuş. Eğer gelmeseydim hayal kırıklığına uğrarlardı." diye iç geçirdim -Sonra eeeee.. Sorna şey oldu. Anneğ bu yemeğin adı neydi? -mantı Sarah hatırladın mı. kıymalarını içine sen koymuştun. Sarah gülümsedi -evet mantı -sonra annem ile mantı yaptık. Bende yardım ettim. Dedi gururlu bir şekilde Yüzünde kalan bir parça çikolata parçasını silerken -sanırım biri gelmemi bekleyememiş. Peki onun kim olduğunu tanıyor musun Sarah? Sarah ellerini bacaklarının üstünde birleştirip -ama çok acıkmıştım hem azcık yedim. -tamam o zaman şimdi birlikte yemek yersek seni affederim. -yaşşasın abim mantı sever mi? Düşündüm eski hayatımda mantı denen yemeği yemiştim. Eski dünya düzeninden günümüze kadar gelebilmiş birkaç yemekten biriydi. İçi et dolu hamur parçalarının üstüne yoğurt ve dometes sosu dökülmesiyle yapılırdı. -evet, çok severim. anneme yardım ettiğin için şimdi daha çok sevicem. Annem önüme mantı ile tıka basa dolu bir tabak koyup -yardımdan daha çok zararı oldu. Dedi ve iç çekti. -bi torba unu üzerine düşürdü. Onu temizlemek yemeği yapmaktan daha uzun sürdü diyebilirim. Ağzımdan bir kahkaha çıktı ki sarah buna kızmış olucak -ANNEĞ AĞBİME SÖYLEMİYİCEKTİK. Dedi kollarını kızmış bir şekilde birbirine bağladı -tamam tamam duymadım merak etme Ellerimi kulaklarıma götürüp kapattım o an kulaklarım kapalıydı. Bu haraketim karşısında sarah'ın bana bakan kocaman gözleri ile karşılaştım -sahi mi? -evet dedim. Ardından yemeğimden bir kaşık alıp -hmmm, çok güzel olmuş acaba bu Sarah'ın elinin değdiği için olabilir mi? - evet dedi Sarah yaptı. Kendisi hakkında 3.cül şahıs hakkında bahsetmesi beni güldürmüştü. Ardından bütün aile gülmeye başladık. Kendimi "ne zaman bu şekilde rahatlayacak bir zamanım oldu" diye düşünürken buldum. Hayatım sürekli kaybettiklerimin intikamını almak yada insanları zindanlardan çıkan canavarlardan korumakla geçmişti. Peki ne zaman bu şekilde kaygısız bir şekilde gülmüştüm. Hatırlamıyordum çünkü eski hayatımda o ikisini kaybettikten sonra gülmeyi bırakmıştım. Aile kavramını ikisinden öğrenmiştim. Bana aynı bir kardeşleri gibi yardım eden o ikisi... Ta ki onlar bizi bulana kadar. Geçmişi hatırladıkça sinirlerim gerildi. Onlar, benden herşeylerimi almışlardı. ONLAR, ONLAR, ONLAR!! -bir sorun mu var Vayne. Düşüncelerimden babamın sesiyle uyandım. - çatalını tutarken elin titriyordu. Üşüyor musun? Ev soğuksa ısıtıcıyı açıyim. Zorlama bir gülümseme ile: -hayır sorun yok sadece bugün silahlarımızı seçtik, o antrenmandan kalan yorgunluk. Annem hemen yan taraftan atladı -gerçekten mi hangi silahı seçtin? Sonra onlara bugün yaşadıklarımı anlattım. - yani ilk resmi olmayan müsabakanı kazandın. işte benim oğlum. Sevinçle yerinden zıplıyordu -tam bir müsabaka sayılmaz sonuçta mana kullanmıyorduk. Rakibim kılıcı çok iyi kullanıyordu. Bir dahaki sefere beni yenebilir. "alçakgönüllü olmak çooook zor. Kim beni yenicek o gözlüklü kız mı? hahaha iki elim ve ayağım bağlı olsa bile ona karşı yenilmem" Annem meraklı bir şekilde peki adı neydi? - adını bilmiyorum ama Kumral saçlı kahverengi gözlü gözlüklü bir kızdı. -peki anlat başka neler yaptın kubbe'de nasıl geçti günlerin seninle çok az konuşabildik. Babanda bende çok merak ettik seni -pekala ilk olarak ilk derse biraz geç girdim. Ama öğretmenimiz madam Ester sorun yaratmadı..... Diyip 2 ay boyu başımdan geçen olayları anlattım. Onlara arkadaşlarım Sett, Eleine ve gözlüklü kızdan bahsettim. Hergün yaptığım rutinleri, derste Sett'i nasıl arkadan bıçakladığımı, kısacası her şeyi. Çünkü bakışlarından en ufak ayrıntısına kadar dinlemek istediklerini anladım. ...... -İşte ondan sonra bir trene binip buraya geldim. Uzun süren hayat hikayemden sonra ikiside mutlu bir şekilde -kubbedeki zamanının bu kadar iyi geçtiğini bilmek güzel oğlum, alışamazsın diye senin adına çok endişelenmiştik. Yüzümde buruk bir gülümseme ile -biliyorum ve teşekkür ederim bana bu imkanları sağladığınız için. "bunu söylerken bu anki durumum için mi yoksa eski hayatım aklıma geldiği için mi söylüyordum emin değildim." Hüzünlü tablo sarah'ın -anneğ babağ ağbimi ağlatıcaksınız Söleri ile kesildi. Bunu bir taraftan esnerken söylemesi Komiğime gitmişti. Babam saate bakıp -evet geç oldu vaktin nasıl geçtiğini anlamamışız. Oğlum rica etsek kardeşini odasına kadar götürür müsün? Kafamı sallayıp sarah'ı kucağıma aldım. "Hangi oda olduğunu bulmam gerekicek şimdi" Kapı kapı gezerken kapli ve oyuncak resimleri olan bir kapının önünde durdum. Bu odanın sarah'ınki olduğunu anlamak için dahi olmaya gerek yok sanırım İçeri girip loş ışık altında sarah'ı yatağa yatırdım. Tam başını okşayıp gidicekken sarah elimi tuttu. Uykulu gözlerini kırpıştıra kırpıştıra -abiğ bana masal anlat Onun bu halini görünce kıramadım -kay bakalım kenara. Diyip yanına uzandım. Minik kollarını bana sarmaladı. -anlat dedi. -peki ne anlatsam hmmm... sonra aklıma eskiden dinlediğim bir hikaye geldi. -büyülü bir ormanda kırmızı başlıklı bir kız yaşarmış......
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE