Onunla yaşadığı her şeyi hatırlıyordu. Nasıl unutabilirdi ki. Bu adamla yaşadığı her an özel ve değerliydi. Onu terk ederek nasıl bir hata yaptığını çok iyi anlamıştı. Ama zamanı geri getiremezdi. Olan olmuştu bir kere. Başını diğer tarafa çevirdi. Acı çektiğini görmesini istemiyordu. Şamil nazikçe çenesini tutup kendine bakmaya zorladı. Ela gözlerin ona çok yabancı geldiğinin hissetti. Oysa zümrüt yeşili gözler öyle rahatlatıcıydı ki. Ona fazlasıyla alışmıştı. “Geçmişi konuşmanın bir anlamı yok. Boşuna üzme kendini.” Sevdiği adamı elinden olan o kızın yerinde olmak için neler vermezdi ki. Kendini toparlayıp ayağa kalktı. Şamil'e destek olmaya çalıştı. “Sarhoşsun. Hadi bakalım Şamil Bey seni evine bırakalım.” Şamil hayır anlamında başını salladı. “Gerek yok ben kendim gidebilirim.” “Ha

