9. Bölüm

1518 Kelimeler
Keyifli okumalar NAZ ERDEM Gözlerimi açtığımda yatakta olduğumu fark ettim. Öğrendiklerim gerçek olamazdı. Benim annem babamın ve ablamın ölümüne sebep olabilir miydi? Aklım bir türlü anlamıyordu. Mehmet’in bakışları bana dönerken derin bir nefes almıştım. "Bana anlat nasıl oldu?" "Annen en başından beri Örgütün başıydı. Onu takip altına aldık babanın arabasına bombayı koyan oydu. Ablanı karnındaki bebeğin ölümüne sebep olan da o." Yutkunamadım. Bu benim için çok ağırdı. Yanıma gelmesi ve aniden ortadan kaybolması benim için endişe etmemesi normal değildi. Aslında hain en başından beri yanı başımızda duruyordu. " Sen nasıl öğrendin? " " Komutanım söyledi bana biliyorum o senin annen." "Vatan haini olan bir kadın benim annem değildir. O bundan sonra benim için öldü." Ayağa kalktığımda bacağımda bir acı belirince yere düştüm. Sevdiğim adamın gözlerine baktığımda bana olan sevgisini göstermişti. Derin bir nefes alırken gözlerim dolmuştu. " Mehmet.. " " Efendim gülüm söyle. " " Mehmet ben hainin. " Sözümü yarıda kesmişti. Dudaklarımı ısıra ısıra öpüyordu. O da biliyordu ki can alıcı şeyler diyeceğimi ellerimi sımsıkı tutarken gözyaşlarımı eliyle silmişti. "Sakın öyle deme sen hainin kızı değil Şehit bir Albayın kızısın." "Babama nasıl kıymış. Babam bir gün olsun onu üzmedi. İhanet bile etmedi ki ablamın ne suçu vardı. Bebeğiyle öldürdü." "Senin kaybolduğun da ne aradı. Ne sordu." "Neden arasın ki sonuçta planları bozulacaktı." İçim alev alev yanıyordu. Öz annemin ailemin katili olmasını kaldıramıyorum. En başından beri bizimle oynamıştı. Ama bunun bedelini ağır ödeyecekti. Odadan çıkarken salonda gördüğümle şaşkınca baktım. "Naz kızım." dedi. "Utanmadan bana kızım diyorsun demek babamın ölümüne sebep ılduğun yetmedi. Ablam ve bebeğinden ne istedin." "Naz sen onun kızı değildin zaten. O senin öz baban değildi." Şaşkınca bakarken derin nefes almıştım. Bu ne demekti. O benim öz babam değil miydi? Yoksa bir oyun muydu? kafam karışmaya başlamıştı ki yanındaki kızın bana ters baktığını gördüm. "Annem doğru söylüyor. Sen benim kardeşimsin." "vatan haini olan kişiler ne kardeşim ne de annem olamaz." Annem olacak kadının bakışları bana dönmüştü. Gözleri dolarken benim umrumda bile değildi. Kendimi sıkarken o kızın sesini duydum. Nefret ve kinle doluydu. "yanındaki adama mı, güveniyorsun?" "Evet veya hayır bu seni ilgilendirmez hayatıma burnunu sokanların sonu belli." "Naz kızım seni almaya geldim." Bunlar şaka mıydı? onlarla gideceğime nasıl inanmıl olabilirler. Koltuğa oturduğumda bakışlarım ikisine dönerken alayla gülmeye başladım. "Sizinle geleceğimi kim söyledi." "Geleceksin babam seni bekliyor." "Benim bir tek babam vardı. O da şehit oldu. Bir terörist babam olamaz." "Naz." "Yeter ya gelirsin yada burada kim varsa ölür. Bu kadın beni tehdit öi, ediyordu. Karşısında bir asker olduğunu bilmiyordu. Bir anda kahkahayı atarken bana anlamazca bakmıştı. " Sen gerizekalısın sana söylemedi mi? " " Neyi? " " Benim Türk askeri olduğumdan haberin yok mu?" Gözleri şaşkınca bakıyordu. Annem olacak kadın bunu anlatmamıştı. Mehmet odadan geç çıktığında silahı ona doğru tutmuştu. Derin bir nefes alırken ikisine baktı. " Kaçacak yeriniz kalmadı. " "Anne gidelim buradan kızının geleceği yok." "Gidemezsin nereye gittiğini sanıyorsun?" Bakışları bana dönerken olduğu yerde kalmıştı. Öfkeyle bağırdığında Mehmet alnına silahı tuttu. Annem ona yalvarmaya başlamıştı. Ayağa kalkarken ikisine birden nefretle baktım. "Senin gibi annem olmaz olsun. Hayatımın içine ettiniz. Beni bir yalanla büyüttün. En sevdiğim babamı elimden aldın. Ablamı benden kopardın." Boğazım düğümleniyor. Canım öyle bir yanıyordu ki gözyaşlarım akmaya başladı. Oysaki bende ne kadar şanslı olduğumu düşünüyordum. " Senin gibi annem yok ne ölüme ne dirime. " Yanıma geleceği anda geri adım atmıştım. Kapıyı açarken ikisine tiksinç bir bakış attığım da derin nefes aldım. Askerler içeri girdiğinde ters kelepçe yaparak götürdüler. Hangisine yanacaktı. Babam ve ablamın ölmesine mi, yoksa onun ihanetine mi? Fakat en ağır olanı babamın öz kızı olmadığım bir kardeşim olduğuna mı, yanayım canım yanıyordu. Yere diz çökerken kapının önünde sesler gelmeye başladı. Ajda üst komşunun kızı askerlere benim de hain olduğumu söylemişti. Ayağa kalkarken Mehmet bana engel olmuştu. "Mehmet bırak beni." Kapıyı açmamla bana bakıyordu. Saçından tutup çekerken btütn öfkemi ondan çıkarmaya çalıştım. İyak ciyak bağırmaya başladığında yüzüne tokat attım. "Bana bak kızım alırım seni ayağımın altına yeter benimle uğraşma gebertirim." "Gördünüz mü? annesi hain olduğu yetmedi. Beni öldürmekle tehdit ediyor." "Üsteğmenim sakın olun." Karşımdaki askere ters bakışlar atarken Mehmet gitmeleri için işaret vermişti. Ajda'nın gözüne öyle bir bakmıştı ki öldürecekti. Derin nefes alırken bir anda duvara yumruk atmıştı. " Bana bak bana sevdiğim kadınla uğraşırsan gözünün yaşına bakmam. " "Sen bana kızacağına bu teröristi tutukla anası da terörist çıktı." Kurduğu cümle içime oturmuştu. Gözyaşlarım akarken bir an nefes alamadım. Annemin yüzünden herkes bana hain gözüyle bakıyordu. Gözlerim dolarken ellerim titremişti. Yeliz içeriden çıktığında ona öyle bir vurmuştu ki ses yankı yapmıştı. " Senin ne olduğun malum birinin altına girmeye meraklısın ağzımı açtırma." "Yeliz sen ne hakla bana vuruyorsun? Bu teröristin kızı için." "Senin dilini kopartırım onu en iyi ben tanırım ki onun hakkında konuşacak son insan bile değilsin." Ajda'nın öfkeli bakışları bana döndü. Hızlıca üst katta çıkarken gözyaşları içinde ağlarken arkama bakmadan dışarı çıktım. Mehmet’in aracına atladığım da hemen gelmişti. " Beni buradan götür. " Başını salladığında aracı çalıştırdı. Sessiz sakin bir yere getirdiğinde araçtan indiğim gibi çığlık çığlığa bağırdığımda dizlerimin üstüne düştüm. İçim sızlıyordu. Bu kadar acıya dayanacak gücüm yoktu. Mehmet beni yerden kaldırdı. Bana sıkıca sarılıp saçlarıma öpücük kondurdu. "Sevgilin hep yanında olacak asla yalnız değilsin." "Sakın ama sakın gitme benim senden başka kimsem kalmadı." Onun da gözleri doldu. Bu yük bana çok ağır geliyordu. Öz babamın terörist olduğunu biliyordum. Ama benim gerçek babam şehit Albay Kemal Erdemdir. Başkası asla babam olamazdı. "Daha iyi misin?" "İyiyim şimdi yüzleşme vakti." Arabaya binince onun da gelmesiyle karargaha doğru gitmiştik derin bir nefes almıştım. Bu benim için çok zor olacaktı. Ama bunu babam için yapmak zorundayım. Askeri karargaha gelince herkes bana endişeyle bakıyordu. " Güzelim emin misin? " " Hiç olmadığım kadar eminim." Komutanın yanına gidince odasına doğru çıkmıştım. Kapıyı çalarken, "Gir." sesini duydum. Gözyaşları içinde ona sarılırken saçlarımı okşamıştı. Boğazım düğümleniyordu. "Demek öğrendin kızım." "Komutanım bu nasıl olabilir böyle ben anlamıyorum." "Öğrendiklerin çok kötü bir şey olabilir. Ama unutma ki sen Türk subayısın Albayın kızısın." "Onunla yüzleşmek istiyorum." Başını salladığında gözlerim doldu. Ama bakışlarım her zaman dikti. Derin bir nefes alırken sorgu odasına geldim. Bakışları bana döndü. "Naz beni kurtarmaya mı, geldin." "Kurtarmak mı, Hayır asla gerekirse ölün umrumda değilsiniz." Sesim o kadar yüksek çıkmıştı ki yerinden sıçrayarak baktı. Ben bugüne kadar ona hiç bağırıp karşı gelmedim. Ama bu yaptığını asla affetmeyeceğim çünkü o artık benim annem değildi. Vatan haini ve babamın, ablamın katili. " Şimdi soracağım sende anlat." "Senin doğumunla başladı. Baban askerdi. Beni mecbur bıraktılar sadece sen değil ikizin vardı. Babanın göreve gittiği sırada eve baskın yaptılar. Bana çok kötü şeyler yaptılar." Gözyaşları akarken bakışları bana döndü. Elimi tutarken annemin aslında onların tecavüzüne uğradığını öğrendiğim zaman dünya başıma yıkıldı. " Başka çarem yoktu. Onu aldılar seni bıraktılar. İkizin Neslihan onu kendileri gibi yapmışlar. Ablanı öldüren oydu. Elimden başka bir şey gelmedi. Seni korumak için babanın öz olmadığını söyledim." "Bana neden söylemedin canının yandığını neden ben senin kızınım." "Sen kime inanacaksın bir katile mi? Benim sonum buraya kadar kızım kardeşine sahip çık seni sevdiğine emanet ettim." Gerçekler acıdır. İnsanı kor ateş gibi yakıyordu. Annemi suçlarken onun aslında neler yaşadığını öğrendim. Beni korumak istemişti. Ama diğerini feda etmişti. Dışarı çıkarak derin bir nefes almıştım. İkizim olanın yanına gitmiştim. " Ooo kimleri görüyorum." "Bu... Bu doğru mu? Sen benim kardeşim misin?" "Evet kardeşin senin uğruna feda edilen tecavüze uğrayan işkence gören kardeşin." "Seni buldum bırakmam belki ceza alırsın. Ama seni onlardan geri alacağım sözüm olsun." "Boris denen it yaşatmaz beni." "Sen hala onun yaşadığına mı, inanıyorsun?" "Evet." "Onu öldürdüm yaşamıyor." Gözlerime bir ümit bakıyordu. Derin bir nefes çekti. Bana gülümserken gözleri doldu. Bakışlarındaki acı kendini belli ediyordu. "Beni kurtarmak için uğraşma ben zaten yaşamıyorum ki kendi hayatına bak." "Olmaz öyle şey mi, olur seni bulduğum yerde kaybetmek istemem." "Senin hayatın için beni feda ettiler. Annen beni sormadı bile gidip tekrar çocuğu yaptı." "Bana yaşadığını anlattı." Bakışları bana dönerken anlamazca baktım. Kim yalan söylüyordu. Derin bir nefes çekti. "Sakın inanma asıl katil kendisi beni feda edip el kadar çocuğa kıyan babamızı öldüren de o." Yanından çıkarken Mehmet’in bakışları bana dönerken başımı salladım. Bu olayın peşini bırakmazdı. Benim kafam allak bullak oldu. Kime inanayım bilmiyorum ki bir askerin geldiğini gördüm. " Komutanım kamera kayıtları geldi. " Komutanın odasına girdiğimde bana şaşkınca bakıyordu. Masaya geçerken bilgisayarı açmıştı. Neslihan ona yalvarmıştı. Ama başka bir kadın daha vardı. Bu.. Bu kadın Ajda. Annem silahı alıp hamile ablama sıkmıştı. Onun bana söylediği şeyler yalan mıydı? Odadan çıkarken sorgu odasına tekrardan gelmiştim. Masaya sertçe vurduğumda korkuyla bakıyordu. Gözlerinde alay vardı. Bir anda kahkahayı attı. "Demek öğrendin evet hepsini ben öldürdüm. Hem de acımadan zulüm ede ede öldürdüm. Sıra size gelecek ama önce Neslihan ölecek." Derin bir nefes alırken saçından tutup masaya sertçe vurduğumda burnu kanamıştı. Sorgudan çıkarken Mehmet’in bakışları bana döndü. Ona sarılırken saçlarıma öpücük kondurdu. " Geçecek bu günler hesabını verecek. " " Umarım dediğin gibi olur. " Bu yaşadıklarım bir kabus olmasını istiyorum. Çünkü benim artık dayanacak gücüm kalmadı. Nefes alamıyorum boğulmak üzereydim ki tanıdık bir ses yükseldi. "Bırakın lan bırakın kimsiniz siz bana dokunma." "Ben diyeyim sana kim olduğunu Türk Ordusu onlar o sesini kes yoksa onlar kesecek." "Sorgu odasına götürün." Söylediğim cümleyle götürdüler. Mehmet’in bakışları bana dönerken anlamazca baktım. Benimle gurur duymuştu. Bu vatana millete kim hainlik yaparsa bedelini ağır öderdi... Bölüm sonu....
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE