Çiçek'ten Kafamı duvara yaslamış çatlak yerinden nefes almaya çalışırken gözlerim uykusuzluğa dayanamıyordu. Kemiklerimin acısı yada etimde olan morluklar annemin çaresiz oluduğu düşüncesi kadar canımı yakmıyordu. Zeynep teyzenin sesini duymuştum o ilgilenmiştir annemle diye ümit edip kendimi avutuyordum. Karanlığa alışan gözlerimi eski eşyaların arasında gezdirdim. Bu eşyalar gibi akıbetim belli değildi. Bir ustanın elinde yeniden mi canlanacaktım yoksa çöp olup toprağa mı karışacaktım. Evlenmezdim, evlenemezdim hele ki benden yirmi altı yaş büyük, babam yaşında bir adamla. Göğsümden feryat eden hıçkırık dudaklarımın arasından serbest kalırken yumruğumu sıkışan göğsümün üstüne vurdum. Ölmeden ölmeye razı gel diyorlardı. Hiç mi sızlamazdı yürekleri. Adamın elinde Çiçek mevsim değiştir

