49. Bölüm

597 Kelimeler

Dizlerim artık tutmuyordu. Ellerimin arkamda kelepçelenmesinden dolayı, her kalkışta tekrar tekrar yere düşüyordum. Asya can havliyle çırpınırken, elimden hiçbir şey gelmiyordu. Tek yapabildiğim ağlayarak ayağa kalkmaya çalışırken, "Dayan meleğim!" diyebilmekti. Kafesin kapısının önünde babam, Cemile'nin babası Fuat Bey ve üç adam vardı. Kilidi açmak için adamlardan biri silahla üzerine vurdu. Babamın kapıldığı dehşeti yüzünde görebiliyordum. Bize doğru geliyorlar ve bağırarak bir şeyler söylüyorlardı, duymuyordum. Görüntüleri vardı ama ses yoktu. Onlara bakarak, "Ne olur yardım edin!" diye yalvardım. Çaresizliğim, güçsüzlüğüm ve o anki acizliğim yüzünden, kendimden nefret ettim. Sevdiğim kadın avuçlarımın arasından kayıp giderken, hiçbir şey yapamamak. İşte bu an, ömür boyu unutamayacağ

Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE