Son zamanlarda yaşadıklarımı suya mahkum bir deniz canlısının karada yaşam mücadelesi vermesine benzetiyordum. Olmayacak bir yerde olmayacak bir şeyi yaşayıp kesinlikle olmayacak bir şekilde hayatımı devam ettirmeye çalışıyordum. Zihnimdeki anılar eksikti. Puzzle'ın parçalarını birleştirmek için gerekli olan zaman su gibi akıp geçerken elimde sadece birikmiş birbirinden farklı anılar vardı. Onlar buradaydılar, içimdeydiler ve canımı yakıyorlardı. Onlar burada içimdeler, evet. Onlar orada içimde canımı yakıyorlar hemde hiç istemediğim halde. Çok eski değil ama yakın zamanda okuduğum bir kitapta geçmişin bir girdap olduğunu yazmışlardı. Öylesine mantıklı geldi, öylesine manidar bir tanım geldi ki düşüncelerim arasında bunu yorumlayıp durdum kendimce. Geçmiş bir girdap mıdır? Geçmiş bizi

