Ay ışığının aydınlattığı denizi izlerken derin bir soluk çektim ciğerlerime. Her gece burada otururken kendimi inanılmaz huzurlu hissediyordum. Şu an ki huzurumun bir kısmını da Jungkook'a borçluydum çünkü yoktu. Akşam yemeğinde istediğini bulamamış ve dışarı çıkmıştı. Muhtemelen yemekten sonra herhangi bir partiye gitmişti ve şu an orada kendine kucak dansı yaptırıyordu. Benden uzak olsun da kime yakın istiyorsa olabilirdi. Otel sessizdi. Dalga sesleri kıyıya vuruyordu. Hafif bir rüzgar esiyordu. Beni huzura erdirecek her türlü etken mevcuttu. Kenardaki masada duran kadehi alıp dudaklarıma götürdüm ve keyifle bir yudum aldım. Gözlerimi kapattığımda denizden gelen ferah koku gülümsememe neden oldu. Bu huzuru telefonumdan yavaş bir şarkı açarak taçlandırdım. Keyifle şarabımı içmeye de

