Rojda, içindeki kıskançlığı ve öfkeyi bastırmaya çalışarak sahte bir gülümsemeyle yatağa yaklaştı. Sesine yumuşak bir tını vermeye çalışarak: "Ah canım, geçmiş olsun. Duyar duymaz hemen yardıma geleyim dedim. Bir şeye ihtiyacın var mı?" diye sordu. Narin, gözlerini hafifçe bayarak Rojda’ya baktı. Ağrı kesicinin etkisiyle kendini biraz daha iyi hissetse de içindeki huzursuzluk devam ediyordu. Rojda’nın bu kadar iyi niyetli görünmesi garip geliyordu ona. Yine de yüzüne belli etmemeye çalışarak nazikçe: "Sağ ol, ama bir şeye ihtiyacım yok. Olanı da Boran karşılıyor sağ olsun." diye yanıtladı. Bu sözler Rojda’nın içinde adeta bir kıvılcım çakmasına sebep oldu. İçten içe kıskançlık ateşiyle yanıyordu ama bunu belli etmemek için zoraki bir tebessümle başını salladı. Ardından Boran’a dönerek

