AMELİYATHANE

1884 Kelimeler

Güneş’in bilinci yavaş yavaş yerine geliyordu. Göz kapakları ağırdı. Başının içinde yankılanan ince bir uğultu vardı. Nefesi düzensiz, göğsü daralmıştı. Ortamın beyaz ışığı gözlerini kamaştırdığından kirpikleri kırpıştırarak açmaya, nerede olduğunu anlamaya çalıştı. Ama sonra… Kan… Mirza… Bir anda zihnini keskin bir bıçak gibi bölen o görüntü geri geldi. Ambulansın içinde, sedyenin üstünde yatarken, kanlar içindeydi Mirza. O bembeyaz gömlek… kıpkırmızı olmuştu. Gözlerini açamadı Güneş. Titreyerek elini yüzüne götürdü. “Hayır… Hayır, gerçek değil,” diye fısıldadı. Boğazı düğümlendi, gözleri yanmaya başladı. “Bu sadece bir kâbus… Mirzayı beklerken uyuya kalmış olmalıyım. Rüya görüyorum. Evet… sadece rüya.” Kendini ikna etmeye çalışıyordu. Tam o sırada dışarıdan sesler geldi. Yavaşça kula

Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE