Güneş, İngilizce dil kursunun kapısından çıktığında, Mirza her zamanki gibi arabasında onu bekliyordu. Koltuğa rahatça oturmuş gibi görünse de, uzaktan karısını gördüğü an heyecanla yerinde doğruldu. Gözleri, kucağında kitaplarıyla dışarı çıkan Güneş’e odaklandı. Güneş, ince vücudunu saran kalın çorapları ve kısa eteğiyle hem zarif hem de dikkat çekici bir görünüme sahipti. Kucağındaki kitapları sıkıca tutuşu ona masum bir hava katarken, saçlarının omzuna düşüşü ve dudaklarının doğal gülümsemesi onu bir o kadar da çekici gösteriyordu. Mirza, o anda Güneş’in kursun diğer öğrencilerinden tamamen farklı olduğunu düşündü. Yanındaki kalabalığa rağmen, Güneş’in varlığı hemen dikkat çekiyordu. Tıpkı ismi gibi bir güneş misali parlıyordu. Genç kadın her adımda arabaya biraz daha yaklaştıkça, Mirz

