İlgaz dağına veda edip şehre dönerken içim kıpır kıpırdı. İki gün içinde ne çok şey yaşamıştık. Ayberk’le ilk öpücüğümüzü birbirimize hediye etmiş, sonra aynı yerde kaybolup el ele bulununca babamın gazabına maruz kalmış ve nihayetinde hiç beklenmedik şekilde babamın öneri, daha doğrusu şartıyla iki aile arasında resmen sözlenmiştik. Dönüş yolculuğu boyunca kulağımda kulaklıkla kış manzaralarını izlerken sürekli olanları ve Ayberk’in beni öptüğü an hissettiğim şeyleri düşünüyordum. O diğer arabadaydı ama şimdiden özlemiştim varlığını. Ne ara bu kadar alışmıştık birbirimize? Nasıl değişmişti aramızdaki enerji? Okula başladığımda onunla ilgili düşündüğüm şeylerden eser kalmamış ve bambaşka bir Çiçek olmuştum onun sevgisiyle. Ertesi gün kütüphanede çalışmak için saat 13 gibi buluştuk Ayberk

