KARA GÜN...
SENA
Annemin gözünün içine baktım yalvarır gibi nasıl izin vermişti bu olanlara cevap vermeyince tekrar bağırdım. Anne bişi desene ne susuyorsun kıyameti koparman gerekirdi daha neyi bekliyorsun. Yine annemden ses çıkmamıştı sinirden başım dönüyordu artık bu kadar kayıtsız kalması beni delirtiyordu en sonda ayağı kalktı annem içim rahatladı bi an bişi demicek zannetmiştim. annem bana bakıp "Atalarının sözünü dinle biz onlara bi can borçluyuz o borcu ödemek gerekiyor kimse ölmesin diye seni veriyoruz sende yerini bil kabul et" bu konuşan gerçekten annemiydi inanmıyorum bu benim çok güvendiğim annem olamaz bu benim annem değil.
Üçüncü şahıs anlatımı
Sena annesinden gelen son darbeyle beyninden kurşun yemişe döndü ne yapacağını bilmiyordu hemen kendini toparlayıp tekrar konuştu. ne can borcu ne saçmalıyorsunuz niye o borcu ben ödüyorum delirdinizmi hepiniz. tam devam edeceken babasından gelen tokatla yere yapıştı. Murat ağa kalkıp "destur aziz bey destur" senanın yanına gidip onu kaldırdı, Meltem senayı kolundan tutup mutfağa geçti. o sırada içerdiklerde tekrar konuşmaya başladı.
Kadir ağa " Sizin oğlunuz mahir (meltemin abisi) benim torunum Yusufu vurdu sizde kan çıkmasın diye size kız verelim dediniz bizde kabul ettik ama görüyoruzki kızın ne gönlü nede haberi vardır, bu böyle olmaz ha ağalar" dedi.
Ardından Murat ağa söze girdi "kızın haberi yok yetmiyor gibi bide dövüyorsunuz bu hangi töredir kardeşim" dedi. Murat ağa senayı görür görmez sevmişti ve onu oğluna istiyordu. Abdullah bey lafa girdi "affola ağalar biz bi hata ettik haber vermedik ama merak etmeyin kızı ikna edicez sena anlayışlı bir kızdır kabul eder" dedi.
Baranın koyu kahve gözlerinden ateş çıkıyordu o bu evliliğe razı değildi ama atalarını da çiğnemek istemiyordu.
aileler kendi aralarında meseleyi hallederken sena ile Meltem mutfakta konuşuyorlardı. Meltem bütün olanları senaya anlatmış senada kara gözlerinden ateş çıkarcasına Meltemi dinliyordu
Meltem senaya su uzatıp "Sena beni bi dinle önce abim o demin gördüğün tekerlekli sandalyede oturan çocuğu vurdu bunlarda kan dökeceklerdi tek çare iki kişinin evlenmesiydi" sena sordu o zaman ablan Amine veya sen niye evlenmiyorsunda beni yakıyorsunuz senin dediklerini kullağın duyarmı lan delirtmeyin olum beni hepinizi yakarım oğlımmm dedi
Meltem " sena ben reşit değilim ablamıda başka bir adama verecekler tek kız sen kaldın mecbur kaldılar annende babanda bizde bende istemedim ama yapacak bişi yok yoksa hepimiz ölücez herkesin ölmesinimi istiyorsun hiç mi vicdan yok sende " dedi. Sena sinirden bardağı duvara fırlatı banane lan banane oğlum ne halt yerseniz yiyin beni ilgilendirmez geberin gerekirse ben evlenmemmm. dedi . Meltem çok sinirlenmişti "sena bak anlamaya çalış annende ölür kardeşlerinde bu adamların şakası yok azıcık mantıklı davran" dedi.Sena annesini duyunca bi durdu gözü doldu ve birşey diyemedi. Bozan aşireti gittiler herkes eve gitti. 4 lüks siyah Volkswagen le gelmişlerdi, baran dedesi babası amcası ve eniştesi bir arabadaydı, baran daha fazla dayanamayıp konuşmaya başladı " dede kızın rızası yok bu işte hem yaşında küçük bu iş olmaz zaten bende ayşeyi severim benimde rızam yoktur başka bi yolu yordamı yokmudur şu işin" dedi. kadir ağa " O zaman kan döküceksin baran razımısın kan dökmeye değilsin o zaman susacaksın hem kız reşitir, zamanla oda ister ben kızı sevdim ayrıca ayşe ile olmanada ben razı değilim ben o aileden kız mız almam bu böyle biline. Haaaaa atanı çiğneyip yok sayarsan sen bilirsin o zaman da hakkım helal değildir" dedi.
Baran " o zaman Yusuf a niye istemediniz yaşlarıda uygun hem dava onun davasıdır hak onundur" hemen lafa yusufun babası Rıza ağa girdi "Yusuf istemez kaç defa sordum yok çekti bu halimle nasıl evlenim dedi daha psikolojisi düzelmemiş Baran anla halden işte"
Baran "ee ben dedim diyeceğimi kız zaten belli bu işi bozar o zaman da ben bişi demem haberiniz ola"
Murat ağa " Oğlum baran bu evlilik iki aile içinde iyi olacak hem Abdullah ı duydun kızı ikna edeceklerdir. Sende ayşeyi bırak artık , sena ile evleneceksin kendini alıştır bu duruma" baran çok öfkelenmişti o ayşeyi seviyordu ona söz vermişti evleneceklerdi ne olursa olsun ayşe den vazgeçmeyecek ti
Sena
Olanların şokunu hala atlatamadım en acısı annem de arkamda yoktu tek başıma savaşmak zorunda kalacaktım ne olursa olsun ben evlenmem o adamla. Meltem'den telefonunu istedim ne yapacağımı sorunca sadece ver dedim, telefonu uzattı bende telefonu alıp ahıra gittim. Hemen mahir'i aradım telefonu açmaz "ne var Meltem çabuk söyle işim gücüm var "dedi.
Alo mahir ben sena sana anlatmam gereken bişi var bana yardım etmen lazım . Bu durumdan ancak mahir beni kurtarabilirdi çünkü beni seviyordu karşılıksız olduğunu bile bile beni seviyordu. Bi an kekeledi.
"Se-se-sena ne oldu bi sakin ol anlat bana sakince seni dinliyorum" olanları mahire tek tek anlatım telefondan bile ne kadar sinirli olduğu anlaşılıyor. " Ne demek seni barana veriyorlar ne saçmalık bu ulann baran kim oğlum onuda vururum sen benim sevdiğimsin kimseyle evlenemezsin sıçarım böyle işin içine, beni bekle oraya geliyorum hemen" dedi.
Birazda olsa rahatlamıştım mahir çok emin konuşmuştu bu iş çoktan bozuldu diye sevindim. Odunluktan çıktıktan sonra telefonu Meltem e verdim çok ofladı pufladı ama nafile bişi diyemedi ama korkuyordu abisinden, olacaklardan umurumda değildi ne o ne başkası bencillik yapmak zorundayım yoksa kendimi bir hiçliğe gönderecektim. Bi
araba sesi geldi mahir gelmişti hemen dışarı çıktım yalın ayakla mahiri görünce mutluluktan ağlayacaktım neredeyse,onu gördüğümde bu kadar sevineceğim aklıma hiç gelmezdi. "Ne yapıyorsun kızım çıplak ayakla gelmişsin kafayımı yedin geç içeri çabuk" dedi. Çok öfkeliydi ama beni görünce sanki biraz gülümsemişti hemen içeri koştum mahirde arkamdan geldi ayakabılarını çıkarırken bi gözüylede beni süzüyordu bluz yakışmış dedi, teşekkür ettim içeri girdi babam nerde diye melteme sordu "i-içerdee abi ama gözünü seviyim önce bi sakin ol"
" Sen karışma Meltem hepinizle sonra görüşeceğim sen hiç merak etme arkamdan iş çevirmek neymiş göreceksiniz "
Meltem başını öne eğip yan odayı gösterdi mahir hızlı adımlarla odaya girdi kapıyı kapattı. Meltem sert bakışlarını bana doğru çevirdi.
"Sena çok büyük yanlış yaptın şimdi ne olacak bizi düşünmedin bari aileni düşünseydin"
SİZ BENİ DÜŞÜNDÜNÜZMÜ ULANN HE SÖYLESENE dedim. Artık sesim ne kadar gür çıktıysa annem geldi.
"Sena gel biraz konuşalım"dedi
peşinden küçük odaya doğru gittim gözleri kızarmıştı köşedeki yatağa oturup gel otur işareti yaptı, yanına gittim oturdum ama mesafeli ve sinirli bir şekilde.
"Sena bak kızım sen zeki kızsın biraz halden anla mecbur kaldım" dedi