MEHMET’TEN…
Mehmet sıkıntı ile gözlerini gökyüzüne çevirdi. Bu seneki kadar kurak bir bahar ayı geçirdiklerini hatırlamıyordu. Geçen yıl zaten hem Gülümbe’de hem de civar köylerde neredeyse asırladır yetiştirilen ürünler ciddi manada azalma göstermişti. Yılların tecrübesiyle biliyordu ki kıtlık geliyordu.
Önce hastalık dediler, sonra aşı ve Cenabı Hakkın yarattığı düzene çomak sokmaya çalıştılar. Şimdi de hava yamıyordu. Oysa Bilecik nisan ayının ortasında bolca yağış alır ağaçlar çiçek açar tarlaları gelincikler sarı papatyalar hatmi çiçekleri basardı.
Bu kadar kuraklığa rağmen bazı bölgelerde sel olması da ayrıca garip bir durumdu. Babası kıyamet alametlerinden bahsederken “Bak oğlu bu insan oğlunun eli ile yine onun yoldan çıkmasıyla olacak” demişti.
Elinde Toprağın hediye ettiği sa
