Sessizliğe yazılan Aşk🍂🍂🍁✨

382 Kelimeler
Her şey bir anda olmadı. Mira ile Deniz’in arasında ne bir itiraf vardı ne de büyük bir an. Sadece bir akşam, bankta yan yana otururlarken aralarındaki mesafe fark edilmeden kayboldu. Hava serindi. Mira omuzlarını içgüdüsel olarak kendine doğru çekti. Deniz bunu gördü, hiçbir şey söylemeden elini bankın üzerine bıraktı. Avucu yukarı dönüktü. Davet gibi değil, ihtimal gibiydi. Mira bir süre baktı o ele. Sonra yavaşça, sanki kararını ürkütmek istemez gibi, parmaklarını Deniz’in avcuna bıraktı. Deniz elini kapatmadı. Sıkmadı. Sadece oradaydı. O an ikisi de bir şeyin değiştiğini ama bozulmadığını anladı. Ertesi gün Deniz Mira’yı atölyenin önünde bekledi. Bu bekleyiş önceki günlerden farklıydı. Daha bilinçliydi. Mira bunu hissetti. “Yürüyelim mi?” dedi Deniz. Yürüdüler. Mira’nın adımları yavaştı ama Deniz artık bunu sadece fark etmiyor, koruyordu. Yokuş aşağı inerken Deniz refleksle elini Mira’nın beline koydu. Mira irkilmedi. Aksine, nefes aldı. “İyi misin?” diye sordu Deniz. “İyiyim,” dedi Mira. Bu kez kelime daha doluydu. Günler geçtikçe temas arttı ama hâlâ acele yoktu. Deniz bazen Mira’nın saçını kulağının arkasına atıyor, bazen yürürken elini bırakmıyordu. Mira da başını onun omzuna yaslamayı öğreniyordu. Kısa anlar, uzun etkiler… Bir akşam Deniz atölyeyi kapattıktan sonra durdu. “Mira,” dedi, sesinde hafif bir tereddüt vardı. “Ben… seninle daha çok zaman geçirmek istiyorum.” Mira ona baktı. Kalbi hızlandı. İçinden binlerce cümle geçti ama sadece birini seçti. “Ben zaten buradayım,” dedi. Deniz gülümsedi. Bu onun için bir cevaptı. O geceden sonra Mira’nın pansiyon kapısında vedalar uzadı. Deniz ayrılırken alnını Mira’nın alnına değdiriyor, bazen sadece duruyordu. Öpücükler kısa, sessiz ve yumuşaktı. Sanki kırılacak bir şey vardı aralarında ve ikisi de bunun farkındaydı. Deniz hiçbir zaman “gelecek”ten bahsetmedi. Mira da etmedi. Onlar “şimdi”de sevgili oldular. Plan yapmadan, söz vermeden… Ama her sabah birbirini seçerek. Mira bazı günler daha halsizdi. Deniz bunu “yorgunluk” sandı. Mira da öyle olmasına izin verdi. Deniz o günlerde daha çok çay demliyor, yürüyüşleri kısaltıyor, Mira’nın saçlarını daha uzun okşuyordu. Bir akşam Mira, Deniz’in göğsüne yaslanmışken içinden şunu geçirdi: Bilmiyorsun ama seni severken korkmuyorum. Deniz saçlarını okşadı. “İyi ki geldin,” dedi. Mira gözlerini kapattı. “İyi ki buradayım,” diye fısıldadı. Ve böylece Mira ile Deniz, gerçeğin gölgesinde ama sevginin tam içinde, sevgili olarak yaşamaya devam ettiler. Sessiz, yavaş, dikkatli… Ama gerçek.
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE