Yazarın anlatımıyla... Ciwan ve Hilal’in odadan çıkmasıyla Toprak ve Ayperi baş başa kalmıştı sonunda. Ayperi, ne kadar çok sevse de uyandığından bu yana sevdiği adamın yüzüne bakamıyordu. Sürekli aklında o adamın yaptıkları vardı. Bedeninde dolaşan elleri... Ya yetişemeseydiler? Ya da Ciwan destek çıkmasaydı? Aklından çıkmıyordu. Diğer taraftan, odadan hızla çıksa da Hilal’e yetişemeyen Ciwan, tekrar “Bu kız ne kadar hızlı hareket ediyor?” diye içinden geçirmeden edemedi. O gün çarpıştıklarında, kızın üstüne meyve suyu döküldüğünde, asansörün yavaşlığına laf sayıp hızla uzaklaşmıştı. Ne garip kızdı? O gün için özür dilemek istemişti ama “Nasip değilmiş.” diyerek kardeşinin bulunduğu hastane katına yol aldı. Onu orada bekleyen sürpriz ve gerçeklerden habersiz yoluna devam etti. Hilal, g

