3.BÖLÜM

987 Kelimeler
 Düğünümden önce son bir aya girmiş bulunmaktaydım. Artık annemin deyimiyle evdeki son misafirlik günlerimdi. Müstakbel kocam ortaya çıktığında , her kafadan bir ses çıkmış ve duymak istemediğim şeyler duymuştum. Ama kimin umurundaydı ki ? Eli yüzü düzgün çocukmuş ? Düzgünse bana düzgündü acaba onlara neydi ? Umut benim son çıkış yolumdu ve vazgeçmek istesem de çoktan geç kalmıştım. Allah aşkına gelinliğim bile hazırdı. Annem evlenmem için gözümün içine bakıyor kardeşim olacak asalak şimdiden günler sayıyordu. Neymiş odama yerleşecekmiş . Allahtan umut gerçekten anlayışlı bir adamdı ve ne zaman karamsarlığa düşsem ilgisini üzerimden eksik etmiyordu. Yataktan kalkıp üzerimi giydim. Okula gitmiyordum. Düğün için uzun soluklu bir rapor almıştım ve eş durumuyla birlikte başka bir şehire tayinimi isteyecektim. Bekle beni Ankara .. Mutfağa girdiğimde kulaklarıma dolan seslerler inledim. Allah'ım neden bizim bir günümüz misafirsizsiz geçmiyordu ya .. Dedikoducu teyzeler tam temkinli bizim eve kurulmuşlardı. Üzerime aldırmadan salona girdiğimde tüm gözler bana döndü. Neriman teyze cin gibi gözlerini tepeden tırnağa üzerimde dolaştırıp " damat bunu iki günde geri gönderir " demez mi ? Neden gönderiyordu ya ? Ne diyorsun sen teyze .. Annem lafa girdi. " Neriman ne diyorsun sen " "Ne diyim Ayşe , kızın maşallah güzel ama pek bir paçoz , elin adamı bunu kabul eder mi ? Aaaa şu pijamalara bak , evlenince de bunlarla dolaşır artık adamın yanında " dedi . Üzerimdeki pijamalara baktım. Allah aşkına ne vardı üstümde. Sabahın dokuzunda ne olacaktı ki üzerimde. Hello kıtyyli pijamalarım gayet sevimliydi. Tüm salondan gülüşmeler yükselirken odama kaçtım. Teyzemin kaynanasının çenesi kapanmıştı umuttan sonra ama mahallenin ağzı açılmıştı. Ah baba ah .. Tüm bunlar onun başının altından çıkmıştı. Ne vardı o serseriyi karşıma çıkarmasaydı. Allahtan annemin gazabından korkmuş ve Umut'a hiçbir şey dememiş ve her şeyi anneme bırakmıştı. O köye gelin gitmek mi ? Asla ! ***** Bir gün sonra Umutla düğün mekanı için buluştuk. Ben daha çok kır düğünü için mekanlara bakarken o klasik mekanlara bakıyordu. Sonunda son derece gösterişli ve oldukça pahalı bir düğün salonunu beğendiğimiz de yorgunlukla bir restoranta girip oturduk. " E sevgilim içine sindi mi mekan " diye sordu. "Evet sindi ama ne biliyim fazla süslü yine de " dedim. Sadece gülümsedi. "Haklısın ama kır düğünü için biraz fazla soğuk değil mi " dedi. Haklıydı ! Soğuktu. Ama sanırım hep içimde kalacak bir şeydi bu.. Kır düğünü istediğimin bende farkında değildim şimdiye kadar. Yine de Umut'a güveniyordum. Onunla gerçekten mutlu olacaktım. Düğünümüz ve önümüzde ki yıllardan bahsettik. Belki bundan birkaç yıl sonra çocuğum bile olacaktı bu adamdan. Tüm hayatımı geçirecektim. Sevecektim sayacaktım ama aması vardı işte be .. Beni anlıyor musunuz bilmiyorum. Belki de dengesizin teki diyorsunuz. Hayatımda aşk yok dostlar AŞK. **** Serhat mutlu uzun bir süre tatilin keyfini çıkarmak için arkadaşının şehir dışındaki evine geçmişti. Uzun süre de İstanbul'a dönmeye niyeti yoktu. Yıllardır kullanmadığı izinler bir işe yaramıştı işte. Bir ay boyunca İstanbul'un adını bile duymak istemiyordu. Ah Banu .. Tüm düzenini bozmuştu kız birkaç ayda. Eğer izin verseydi evine bile yerleşecekti . Bir de annesi vardı tabi kaçması gereken. Annesi nevin hanım oğlunu evlendirmeye kafayı takmıştı.  . Ama bunun bu sene içinde olmaması için elinden geleni yapacaktı. O halkayı parmağına takıp bir kadının sorumluluğunu almayacaktı. Bir gün evlenecekse de kesinlikle bir koyun kadar sakin bir kadın olacaktı bu.  Zaman hızla geçtikçe , can sıkıntısı artmış ve İstanbul'a bir hafta erken dönmüştü. Tembellik bir bünyesinde alerji yapıyordu. Onun işi suçlulardı. Kendisini sorgu odasının dışında aylarca hayal edemiyordu. Elindeki dosyayı memura teslim edip, tatilinin son gününü bir katille geçirdiği için kendisini tebrik etti. Yarın başlaması gereken işe erken gelmenin cefasıydı buda işte. Elindeki katil , psikolojik sorunları olan bir hayvandı. Belki de böyle söyleyerek suçsuz hayvanlara bile hakaret ediyor olabilirdi ama başka bir sıfatta bulamıyordu. İstediği kız , başkasıyla evlenince gururuna yedirememiş ve kızı düğününden kaçırıp öldürmüştü. Ve bunu kızın hak ettiğini düşünüyordu. Şerefsiz herif.. Eğer hala boğazını sıkıp atmıyorsa sadece kendisini durduracak insanların olmasıydı. Yanına bir memur yaklaşınca kaşarlını çattı. Kızın kimliğine ulaşmışlardı ama kocasından hala haber yoktu. "Komiserim , kızın sistemdeki bilgilerinden kocasını bulduk. " dedi Adam yutkundu. "E gidin getirin o zaman dedi " Serhat. Adam sertçe yutkunup bir adım geri gitti. "Söylesene fatih neyi bekliyorsunuz " "Komiserim şey bir şeyi görmeniz lazım " dedi. Serhat sert adımlarla ilerledi. Bilgisayarın başında arkadaşlarını toplandığını gördüğünde çatık olan kaşarlı daha da çatıldı. "Hayrola maymun mu oynuyor orada " diye sordu. Serkan sinsice gülüp serhata baktı. " Maymun oynamıyor oğlum ama daha fena bir şey oynadığı kesin " dedi. "Serkan adam gibi cevap ver " "Gel kendin bak kanka , ama sakin ol tamam mı ? Sanırım bir sevgili kurbanı da sensin. Allah rahmet eylesin " dedi. Serhat bilgisayarın önünde toplananları kovalayıp koltuğa oturdu. Ne olduğunu anlamıyordu ama Serkan iti güldüğüne göre hayırlı bir haber değildi. Sayfa yeni evlenenlerin güncel sisteme düştüğü sayfaydı. İlk önce bir şey anlamadı. Ne vardı yani bunda. Saçma bir soy adına sahip bir kızın evlilik bilgileri düşmüştü sisteme. Pelin makbule bahtı kara. Kız bir kere soy adından çakmıştı. Sonra gözleri diğer kısma kaydı. Serhat mutlu yazıyordu. Yüzünden tek bir kas bile oynamazken sayfayı yukarı kaydırdı. Gözleri önce kendi bilgilerini ve fotoğrafını gördü. "Eh serhat bey seni de kaybettik ha " dedi Serkan. " Ama sana çok alındım , evlenirken neden bize haber verme gereği duymadın ki " "Kapa çeneni Serkan " "Çenemi kapamak mı , oğlum sana şu kızlardan olaylı aldırma diyorum beni dinlemiyorsun. Al işte bu defa ki bela çıktı ve son golünü doksandan çaktı. Banu'dan daha azını bekleyemezdin " Banu tabi ya ! O lanet kadının altından çıkmıştı tüm bunlar. "Mehmet" diye gürledi Serhat.. "Bana hemen Banu'yu buluyorsun, Ondan sonra da bu kızın nerede olduğunu öğreniyorsun " dedi. "Geçmiş ola oğlum Banu çoktan gitti senin haberin yok mu ? Eh gitmende önce sana da sürpriz yapmış anlaşılan. " dedi Serkan. "Nereye gitti?" "Ne biliyim ben nereye gitti , bir mesaj atmış gidiyorum diye sana da selam söylemiş." "Lanet olsun !lanet olsun ! Allah kahretsin onu da bu kızı da " Allah'ım bu gerçek miydi ?
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE