Gök Gürültüsü

Başlık Parası

8.Bölüm

“Bu isteme daha düzgün zamanlarda olsun isterdik ama pek vakit yokmuş.kulağıma öyle geldi Celal efendi.Allah’ın emri peygamberin kavliyle kızınız Gülbahar’ı oğlumuz Görkem’e istiyoruz” dedi

Yeva=Gülbahar

Ömrü hayatımda deselerdi ki seni zorla evlendirecekler ve kapının önünde isteyecekler açıkçası bir tarafımla gülerdim ama hayatta ne yaşayacağın belli olmuyormuş doğrusu.”Görkem oğlum sana bugün söyledim zaten sana rızamın olmadığını sen nasıl benim sözümü çiğneyipte aileni alıp gelirsin,sana yaşına rahmen saygım vardır ondan böyle sakin kalmaya çalışıyorum şimdi aileni de al git ben kızı verdim zaten”dedi babam Görkem ve ailesi çok sinirlenmişti babamın söylediğiyle ben kendimi saymıyorum zaten morardım resmen,o sırada beni istemeye gelen adam konuştu”ben bu kız için o kadar para saydım ne demek oluyor bu Celal efendi”dedi,ne babam benim için para mı aldı bu ne biçim bir baba bunlar sadece filmlerde olmazmıydı ben mal mıyım alınıp satılıyorum hayırdır ve bir anda sinirime yenik düştüm Görkem konuşamadan ben lafa daldım “hayırdır ya sabah uyandığımda beni hekime götürecektiniz şimdi ise bir mal gibi beni sattığınızı konuşuyoruz,şimdi o parayı geri veriyorsunuz çünkü ben Görkem ile evleneceğim benim gönlüm onda ve çocuğumun babası”dedim ve Görkem dahil herkes şok çünkü ben hamile değilim aslında zaten bakire olmam lazım eğer normal zamandaki gibiysem ama geçmiş zamanda olduğumuza göre öyle olmam gerekiyor her neyse Görkem bana baktı kurtulmak için böyle dediğimi biliyordu boğazını temizledi ve konuştu “yani duyduğunuz gibi biz birbirimizi seviyoruz ve evleniceğiz,usulen olsun dedik bir kaç gün sonra geliriz demiştik ama siz bizi böyle bir şeye mecbur bıraktınız Celal efendi”dedi o sırada babam beklemeden lafa girdi “lan haysiyetsiz ben seni evime soktum kaç defa kızımla birlikte olasın diye mi soktum evime lan haysiyetsiz”dedi

Görkem

Celal efendinin bana söylediği laflara çok sinirlenmiştim tamam benim kızım olsa bende aynısını hissederdim ama kızını mal gibi satan bir adam böyle konuşuncada yani sinirleniyorum yumruk atmamak için kendimi çok zor tutuyorum tamam Gülbaharın söylediği şey ile afallamıştım ama kendini kurtarmak için söylemişti ve şu anda en mantıklısı bu gibiydi sonuç olarak zaten evliliğimizin gerçek olması için elimden gelen her şeyi yapıcağım çünkü hayallerimdeki kadınla evleneceğim ve Celal efendinin lafı biter bitmez hemen bende konuştum “ben bu kızı size harcatmam Celal efendi sonuç olarak kızın yani nişanlım benim çocuğumu taşıyor benim geleceğimi taşıyor ona karşı da bana karşı da AİLEME KARŞI LAFLARINA DİKKAT ET yoksa emin ol ortalığımız biter ona göre eğer ben olmazsam sen bir hiçsin Celal efendi senin heybetin geçmişte kaldı artık herkes beni konuşuyor ona göre tek bir lafımla bile seni İstanbul’dan yollarım” dedim “sen beni nasıl tehdit edersin haysiyetsiz al paşa paşa kullan ama başlık paramı isterim sonuçta sizin yüzünüzden Mahmut beye borçlandım”diyip Gülbahar’ı bana doğru attı onu kolundan tuttum ve “ne kadar istiyorsun kızının sendeki değeri ney”diye sordum bendeki değeri paha biçilmez önüme kaşıkçı elması ve Gülbahar’ı koysalar Gülbahar’ı seçerim ve gözüm asla arkada kalmaz işte bu kız böyle bir babayı asla hak etmemişti ama herkesin kaderi neyse onu yaşıyordu benimde kaderim Gülbahar’mış.”üç yüz bin milyon istemiştim ama sende altın istiyorum beş yüz bin milyon değerinde altın”dedi yapacak bir şey yok ben olsan paha biçemezdim ne kızım olsa kızım için nede karım için böyle adamlar olmamalı dünyada ama maalesef var”tamam merak etme ne kadar istesende bana fark etmez”dedim Gülbahar utanıyor gibiydi ama şu anda en masum oydu onun dışında herkes utanabilirdi Mahmut beyde bu konuşmaların arasında çıkıp gitmişti çünkü herkes bilirki ben istediğimi alırdım “tamam öyleyse haydi herkes evine “dedi Celal efendi biz tam kapıdan çıkacağımız zaman “DURUN”diye bağırdı hem gidin diyordu hem durun bu adam ne kullanıyor bende istiyorum.Bir anda Gülbahar’ı tekrar bana doğru attı “bu kız artık benim kızım değil beni hiçe sayıp senin çocuğuna hamile o zaman tepe tepe kullan yarın da paramı getir eğer getirmez isen evini basarım bundan sonrası beni ilgilendirmiyor düğün mü yaparsınız yoksa turşusunu mu kurarsınız size kalmış”dedi Gülbahar ağlamamak için çok zor duruyor belli oluyor bakışlarından bunlar ne biçim bir aile bir kıza sahip çıkamıyorlar.Merak etme benim nur yüzlüm asla yenin yüzünü yere eğmeyeceğim “merak etme Celal efendi bilirsin ki biz verdiğimiz sözlerden dönmeyiz”dedim ve Gülbahar’ı kucağıma aldım ne ailem yanımda olması umurumda nede başka bir şey sadece o umurumda nasıl hayatımın merkezine almıştım bilmiyorum ama almıştım işte ben Gülbahar’ı arabaya taşırken herkes arkamızdan bakıyordu sadece